Ticaret savaşlarını yaratan ‘dip dalgaları” da tartışsak

Rüştü BOZKURT
Rüştü BOZKURT BUZDAĞININ DİBİ [email protected]

Önceki iki yazıda tarımsal üretimin “bütünsel bakışla” analiz edilmesi gereken 11 bileşenden söz ettik. Bileşenlerden sadece ikisi üzerinde düşündüklerimizi yazdık. Kendimizi doğru ifade edebilmek için paylaşmamız gereken diğer dokuz bileşene sonra döneceğimizin sözünü verdik.
Ülkemizin içinde bulunduğu koşullar, bir ihtisas gazetesinde bile The New York Times, WSJ ve FT’nin yaptığı gibi kapsamlı haber yorum ve analizlere imkan vermiyor. İndirgenmiş bakışın analizde yararlı yönleri de sakıncaları da var, ama düşünceleri harmanlamak için ayrı bir özen gerektiği de ortada.

Yine de düşündüklerimizi paylaşmalıyız. Tarımsal üretimle ilgili diğer yazı yükümlülüklerimizi unutmadan, herkesin “ticaret savaşları” konuştuğu bir zaman diliminde, gündemden geri kalmama düşüncesiyle bugün sizlerle “ ticaret savaşlarında arka plan oluşturan beş alanla” ilgili “çerçeveyi” paylaşacağız. Ticaret savaşlarını derinliğine kavramamız için daha önce kapsamlı biçimde sizlerle paylaştığımız Huawei ile Qualcomm kavgasının arka planına bir kere daha dikkatlerinizi çekmek istiyoruz.

Farklı pencereden bakalım

Ticaret savaşını beş temel eğilim bağlamında anlamak ve anlamlandırmak gerektiğini düşünüyorum: Birincisi, bilimsel ve teknolojik gelişmelerin insanın kol gücünü ve zihin gücünü ileri boyutlara taşıyan etkilerinin yarattığı “yeni ekosistemin” kazananları ve kaybedenleri oluyor; büyük güçlerin çöküşüne tanıklık edebiliriz. İkincisi, yeni malzemeler ve yeni dönüştürme süreçleri üretimin “araçsal temellerini” farklılaştırıyor. Üçüncüsü, üretimin ağ örgütlenmesi ve yeni platform yapılar egemen güçlerin servet ve sermaye birikimlerinin kanallarını değiştiriyor. Dördüncüsü, değişim ve dönüşümlerin yarattığı “kurumsal yapı ve düzenleme boşlukları” ticaret savaşlarını besliyor. Beşincisi, değişim ve dönüşümlere uyum zaafları, popülist yönetimlerin ticaret savaşlarıyla kendi iktidarlarını koruma arayışına itiyor; uyum için köklü çözümler arama yerine, kolaycı yolları denemeye yöneltiyor.

Çerçeveler ve kararların verimi

Yeni ekosistem ticareti etkiliyor: Tartıştığımız konularda “çerçeveyi çizmek”, metotlu ve tutarlı analiz yapabilmenin “gerek şartıdır”. Ticaret savaşından söz ederken, oluşmakta olan yeni ekosistemi en azından şu bağlamlarıyla değerlendirilmeliyiz: İletişim ve etkileşim kapsama alanının genişlemesi, ticaretin kaybedenlerini ve kazananlarını yeniden belirliyor. Ayrıca üretim, ulaşım ve iletişim teknolojilerdeki değişmenin yarattığı kurumsal yetersizlik ve yeni kurum ihtiyacı endişe ve korkulara kaynaklık ediyor. Üretim hattı yapılardan platform yapılara geçişlerin ticareti etkilemesi hakim güçlerde savunma refleksi yaratıyor. Teknolojik imkanların uzayın sonsuzluklarına ve maddenin kalbine ilerleyen gücünün rekabeti etkileme biçimleri hakim güçleri pozisyonlarını korumaya zorluyor. Büyük veri potansiyelleri ile Büyük Sayılar Yasasının belirsizlikler üzerindeki olası etkileri de kaybetme korkusunu artırıyor. Beşinci kuşak mobil iletişimin bağlantı, iletişim ve işbirlikleri potansiyeli mevcut ticaret biçimlerini değiştiriyor; değişiklik hakim güçleri ivedi önlem almaya itiyor. Sürdürebilirlik yeniliklerini, verimlilik yeniliklerini ve güçlendirici yenilikleri güven altına almak için stratejik, taktik ve operasyon arayışları yoğunlaşıyor. Yeni ekosistemin yarattığı bu dip dalgalarını yeterince kavramazsak, ticaret savaşında kendi yararımız için doğru konumlanma yapmamız zorlaşıyor.
Ticaretin araçsal temelleri değişiyor: Sanayi Toplumu aşamasındaki üretim girdileri değişiyor; “verinin” petrolün yerini alması, son çözümlemede ticaret yapısını da değiştiriyor. Akıllı ve bağlantılı ürünlerin yaygınlaşması üretim yapısını farklılaştırıyor. Her şeyin interneti (IoT) olgusu hakim güçlerin ticaret standartlarını kırıyor; yeni güçlerin oluşumuna ve yeni tehditlere ortam hazırlıyor. Üç boyutlu baskı ve eklemeli üretimin sermaye birikiminin kanallarını değiştirme olasılığı bir başka endişe kaynağı yaratıyor. Sanal ve artırılmış gerçeklikteki gelişmelerin ticareti etkileme düzeyleri farklılaşıyor. Yapay zekâ algoritmaları ve makine öğreniminin rekabet stratejilerini değiştirmesi hakim güçleri ivedi önlemler almaya zorluyor. İnsan gücüyle etken kontrol yerine sistemlerin edilgen kontrolünün yaygınlaşması, ticaret akışlarını alt-üst ediyor; hakim güçlerin korkularını artırıyor…

Rekabet yapıları farklılaşıyor: Teknolojinin kalite, çeşitlilik ve maliyet yapılarındaki dönüşümlerin zorlayıcı etkileri artıyor. Ürün bileşenlerinin farklılaşması, yeni girdi kombinasyonları dönüşüm ve işlem maliyetlerini yeniden yapılandırıyor. Sıfır marjinal maliyette üretim alanlarının genişlemesi, üretim ve bölüşümde yeni oluşumlara işaret ediyor. Yeniliklerin verimlilikler üzerine etkilerinin ölçülmesinde netleşememe eksik değerlendirme yapılmasına yol açıyor. Çalışan ve müşteri birikimlerini değerlendirme yöntemleri farklılaşıyor. İnovasyon, ticaretin yönünü ve hızını etkiliyor. Sistemlerin yapısındaki değişme, sistemlerarası ilişkileri yeniden yapılandırıyor. Yapay zeka ve otonom uygulamalar, üretimin mekânsal hiyerarşisini değiştiriyor; ucuz-emek odaklı üretim yayılması, otonom uygulamalarla merkeze dönüş eğilimi güçleniyor.
Son tahlilde rekabetin araçsal yapısının değişmesi, ticaret savaşlarının arka planını oluşturan önemli etkenlerden biri. Araçsal değişmeyi kavramak, değişmelere uyumun çok temel etkeni olarak gündemimize oturuyor.

Yeni kurumlar gerekiyor

Kurumsal yapı ve düzenleme ihtiyaçları artıyor: Yeni dünya düzeninde rekabet gücünü “hukukun üstünlüğü” ilkesi ticareti ileri düzeyde etkiliyor. Adil ve serbest piyasada girişimciye şans eşitliği yaratma koşullarının değişmesi- bireyselleşme ve üretimin demokratikleşmesi-hakim güçleri endişelendiriyor. Çalışırsam kazanırım algısının güçlenmesi, girişimcilik ve ticareti büyütüyor, ama bu algının belirsizlikler nedeniyle sarsılması da tersine etkiler yapıyor. Servet ve sermayemi korur ve dilediğime devrederim güveninin popülist uygulamalar nedeniyle zayıflaması, ülkelerin maddi ve kültürel zenginlik üretimini olumsuz yönde etkiliyor. Devletin herkese eşit mesafede duracağı inancı popülist eğilimler nedeniyle sarsılıyor; ticareti de etkiliyor. Kolektif kaynakların harcanmasında açıklık ve hesap verebilirlik de belirsizlik koşullarında yara alıyor. Ödünsüz gözetim ve denetim mekanizmalarının iyi işlemesi ve uluslararası güven yaratması da ticaret savaşlarının arka planını oluşturuyor. Kaliteli yönetişim, ticareti etkileme gücü nedeniyle ticaret savaşlarına kaynaklık ediyor. Bütün bunlar, yeni kurumsal yapı ve düzenleme ihtiyaçlarını artırıyor.
Uyumu sürecinin yönetişimi önem kazanıyor: Durumsal farkındalık ve erken uyarı sistemlerinin rekabeti nasıl etkilediğini sorgulamak gerekiyor. Tehlikeyi en az maliyetle savuşturmanın yol ve yöntemindeki değişme, piyasaya yeni oyuncuların girmesini sağlıyor. Fırsat, tehlike, olanak ve kısıtların dengelenmesi geleneksel yaklaşımlarla mümkün olamıyor; yeni araçlar ve metotlar gerektiriyor. Net bilginin rekabetteki belirleyici rolü güçleniyor. Kaynak bilinci ve etkin koordinasyon yetkinliği ticaretin hakim güçlerini farklılaştırıyor. Odaklanma ve kaynak kullanma veriminin rekabet bağlamı belirleyici oluyor. Geri-bildirim döngüleri ve kendini yeniden üretme gücünün önemi ticaret savaşlarının arka planını oluşturuyor. Bütün bunlar uyum sürecini yönetmenin önemini artırıyor.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar