Ticaret savaşları
Türkiye üst üste seçimler yapıyor. Yetmiyor yapılan seçimleri yineliyor. Biz demokrasi oyununu oynarken, dünya ekonomisinin devleri arasında kıyasıya bir bilek güreşi devam ediyor. Bu hafta, ABD ve Çin arasında yeni hamleler yapıldı.
ABD, 200 milyar dolar değerindeki Çin menşeili mallara uygulanan gümrük vergisini iki katına çıkardı. Başkan Trump bununla da kalmadı kısa süre sonra yeni bir paketinin daha geleceğini açıkladı. Çin, ABD’nin bu hamlesini karşılıksız bırakmadı ve ABD'den ithal edilen 60 milyar dolar değerindeki mallara uygulanan gümrük vergisini artırdı. Çin bu yeni vergi düzenlemesini 1 Haziran'dan itibaren uygulamaya başlayacak. Vergi politikası üzerinden yürütülen ticaret savaşı iki ülke için yeni de değil, Geçen yılda ABD, 50 milyar dolarlık Çin malına gümrük vergisi getirirken, Çin’de buna 110 milyar dolarlık bir vergilendirmeye giderek karşılık vermişti.
Çatışma bu noktaya gelince, konuya aşina ya da ilgi duyanlar doğal olarak soruyorlar. Ne oluyor?
Ticaret savaşının geri planı
Dünyanın en büyük iki ekonomisi arasındaki savaşın arkasında yine ekonomik çıkar çatışması yatmakta. Savaşın ana nedeni, 2000’li yılların başında ABD, Çin karşısında 100 milyar dolarında ticaret açığı verirken, Çin’in dünya ticaret örgütüne girdiği 2005 tarihinden itibaren açığın hızla artması ve 2018 yılında 419 milyar dolara ulaşması. ABD, bu açığın azaltılmasını istiyor, bunun için de Çin’in ABD’den daha fazla mal almasını istiyor. Çin ise, bu konuda direniyor, konuyu pazarlık haline getirerek ABD’nin taleplerini törpülemeye çalışıyor. Ticaret savaşı 2008 krizinden bu yana devam ediyor. Her iki ülkenin de tartışmada dirençli davranması anlamlı, çünkü iki ülkenin hükümeti de daha fazla ihracat yaparak GSYH’larını artırmak istiyor. GSYH artışı demek işsizliğin azalması demek. Çin için bu çok önemli, çünkü 1,3 milyar kişilik bir nüfusa sahip. ABD için de önemli, Trump seçime girerken ABD de işsizliğin daha azalmasını %3’lere gerilmesinin derdinde.ABD, bu savaşta Çin'e yönelttiği bir başka suçlama da Çin’in fikri mülkiyet haklarını ihlal ettiği. Bir başka suçlama konusu da Çin'in ulusal şirketlerini sübvanse etme politikasının neden olduğu haksız rekabet. ABD, Çin’den sübvansiyon politikasında değişiklik istiyor. ABD'nin uyguladığı gümrük vergilendirmesinden en çok etkilenecek sektörlerin başında telekom cihazları, bilgisayar devre kartları, işlem üniteleri. Ancak bu yüksek teknoloji ürünlerinin yanında mobilyadan, sandalyeye, ayakkabıya, giyim eşyası gibi düşük teknolojili ürünler de bu politikadan olumsuz yönde etkilenecek.
Savaşının sonu nereye uzanır?
ABD, Çin’in dev şirketi Huawei ve 70 bağlı ortaklığının hükümet onayı olmadan ABD şirketlerinden parça ya da teknoloji almasını yasaklandı. Çin de adeta Başkan Trump’ı gıcık etmek için vergilendirmeyi kimyasal maddelerden sebze ve viskiye, özellikle Cumhuriyetçi Parti'ye destek eyaletlerde üretilen ve başka yerlerden satın alınabilecek soya fasulyesi gibi ürünlere uyguluyor. Savaşın nereye uzayacağı şu anda belirsiz. Güçlü taraf ABD gibi gözükmesine karşın, Çin ticaret fazlası kaynaklı cari fazlasını ABD tahvillerini satın almakta kullanması yani ABD ekonomisini finanse etmesi önemli bir silah. Çin henüz bu silahını kullanmadı. Bunun devreye girmesi ticaret savaşlarını başka bir kulvara taşır. Bekleyip göreceğiz.