Thomas Piketty'nin kattığı değer
Türkiye İş Bankası Thomas Piketty 'nın "Yirmi Birinci Yüzyılda Kapital" adlı kitabını Hande Koçak'ın çevirisi ile dilimize aktırdı; ardından da yazarı ülkemize çağırarak hepimizin kendisini yakından görme fırsatı yarattı.
Bir yandan kitabı okuyarak anlamaya çalışırken, öte yandan kitabın işlevi üzerinde notlar alıyordum ki, Ankara Üniversitesi SFB Dergisi elime geçti. Derginin 595 'inci sayfasından 703'uncu sayfasına 7 bilim insanımızın Piketty 'nın çalışmasına ilişkin değerlendirmelerini okuma fırsatı buldum.
SBF Dergisine erişememiş okuyucular için Piketty 'nın çalışmasını değerlendiren yazıların listesini paylaşalım :
Yazarlar Çalışmalarının başlıkları
Korkut Boratav "21.Yüzyılda Kapital" Üzerine Notlar
Benan Eres Attahalpa 'nın Acı Sonu, Sumo Güreşçileri, Meksika Hududunda İki Nogales ve Piketty Müjdesi: 21. Yüzyılda Sermaye Üzerine Kısa Bir Not
Berrin Ceylan-Ataman Thomas Piketty 'nin 21. Yüzyılda Eşitsizlik Dinamiklerini Bir Kıt'a Avrupası Bakış Açısından Değerlendirmesi
Özlem Albayrak Eşitsizliklerin Muhteşem Dönüşü: Pikkety 'nin Sermaye'si ve İktisat Bilimi
Pınar İpek "Ataerkil Kapitalizm" ve Biz %99: Thomas Pikkety'nin 21.Yüzyılda Sermaye Adlı Kitabının Bir değerlendirilmesi
İlhan Can Özen-Ebru Voyvoda Geçmişin Aynasında Geleceği Görmek: Thomas Pikkety' den Üç Asırlık Sistemik Eşitsizlik Analizi
Serdar Çelik Pikkety, Finansallaşma ve Yönetici Ücretleri
Çalışmaları okuyunca, kitapla ilgili söyleyeceğim sözün ne kadar hafif kalabileceğini düşündüm. Uzmanlık alanım olmayan bir konuda gereksiz söz söylemenin anlamı da olmazdı, değeri de. Kısa zamanda kitap üzerine bu kadar çalışmanın yapılmış olması da gerçekten sevindirici ve umut verici bir gelişmeydi. Diğer çalışmalara da ulaşsak, elimizde ciddi bir değerlendirme dosyası oluşabilecek.
Bu satırları yazdığım anda, toplam satışları 1 milyon 300 bini aştığını öğrendiğim kitabın ne değer kattığını değişik yönleriyle düşündüm.
Yaygın ilginin nedeni
Piketty'nın çalışmasının yaygın ilgi görmesinin nedenleri üzerinde düşünmeliyiz. Bizim bakış açımıza göre ilginin Yellen'den Katolik Lider Papa Francis'e, Krugman'dan Stigltz'e ,Financial Times'den ülkemizde Dünya Gazetesi'ne ve diğerlerine yansıyan tartışmaların nedeni, gelir eşitsizliğinin yaygın bir rahatsız yaratmış olmasıdır. Gelir eşitsizliğinin çağımızın önemli sorunlarından biri olduğunu herkese, hepimize bir kez daha anımsamış, kolektif tartışma gündemi ısınmış oldu. Daha da önemlisi tartışmalar sorunun toplumsallaştırılmasına katkı yapıyor; gerekli kritik yoğunluğa eriştiğinde alternatifi çözümler de üretilecektir.
İkincisi,daha da önemlisi; dünyanın önde gelen kanaat önderlerinin bu tartışmalardan etkilenmiş olması: ABD Dişişleri Eski Bakanı ve ulusal güvenlik danışmanı Henry Kissinger gibi insanlar "İnsanların Haysiyetini Gözeten Bir Dünya Düzeni Umudumuz Olabilir" çağrısını yapmasını güçlendiren bir iklim yaratmasıydı.
Thomas Pikkety'nin kitabının kuramsal yanlışları, kavram içeriklerinde eksiklikleri, akademik olarak geçmişte aynı konudaki çalışmaları iyice süzmemiş olmanın yarattığı yöntemsel yetersizlikleri olabilir; olacaktır da...Eksik ve yanlışları konu uzmanlarının irdelemesi, irdelemenin yaygınlığı tek başına bile sevindirici bir gelişme...Kitlelerin genel çerçeveleriyle de olsa eşitsiz gelişmenin yaratmakta olduğu tehlikenin farkında varmasını sağlaması ise başka bir olumlu yanı...
Bir çırpıda okunması güç olsa da, ekonominin değişik konularında bir fikri olmasını isteyen herkes bu kitabı alsın, okusun ve kendi açısından hayata bir başka noktadan daha baksın isterim...Bizi değiştirecek ve dönüştürecek olan da böylesi bir sabrı ve direnci gösterebilirsek,gelecek inşasında küçük bir tuğla da biz koymuş oluruz.
Bir endişem var
Piketty' nın kapsamalı çalışması meslek çevrelerinde gereken ilgiyi gördü; sadece SBF Dergisi'ndeki yazılar bile tartışmayı tetiklemesi, entelektüel zenginlik yaratması bakımından amacına erişmesinin kanıtı olabilir.
Asıl endişem, özellikle günlük sosyal medya, yazılı ve görsel medyada algıları yönetenlerin bu kapsamlı çalışmayı okumaya zamanların olup olmadığıdır. Medya, söylenenlerin ayrıntılarında bir düzeltme yapmadan, bilgi arındırma ve bilgileri ortamına uyumlandırma konusunda ayrıntı bilgisi ve değer katma özeni olmadan herşeyi güncel tartışmaya sunarsa, çıkarılması gereken gerçek sonuçlardan uzaklaşılabilir.
Orhan Pamuk'un genellemesini bir kez daha anımsayalım: "Kısa mesajla iletişim kurabilirsiniz ama düşünce geliştiremezsiniz". Oysa, sistemin işleyişi, ortaya çıkan yeni gelişmeleri maddi ve kültürel zenginlik üretmenin ve insan refahını artırmanın aracı haline getirmek için her zamankinden daha çok düşünce geliştirmeye ihtiyaç var.