The International Herald Tribune Yayıncısı Stephen Dunbar-Johnson:
2008 yılından bu yana The International Herald Tribune'un yayıncısı olan Stephen Dunbar-Johnson, basılı medyanın teknolojik değişimler ve sosyal medyadan korkmaması, tam tersine bu değişime ayak uydurması gerektiğini söylüyor. Teknolojinin, basılı medyaya yeni platformlar ve iş alanları sunacağını ifade eden Dunbar-Johnson, geleneksel medyanın geleceği, yeni medya ve profesyonel gazetecilik standartlarına yönelik görüşlerini DÜNYA ile paylaştı:
* Esnek olmyı öğrenmek gerekiyor
"İnternet ve modern teknolojiler, işe bakış tarzımızı tamamen değiştiriyor. Bu değişimlerin büyük bir bölümünün olumlu olduğunu düşünüyorum. Öncelikle içeriğe çok farklı platformlardan ulaşma fırsatımız artıyor. Eski model gazete endüstrisinin tirajı ve reklamı artırmak konusunda ne derece yetersiz kaldığı gerçeği ile yüzleşiyoruz. Genel trend, basılı reklamın ve basılı yayın tirajının azalmaya devam edeceğini gösteriyor. Fakat ben yine de, yazılı basının gelecekte de varolacağını düşünüyorum. Teknoloji sayesinde farklı alanlardan bilgiye ulaşma fırsatlarımızın arttığı doğru; bununla birlikte, biz de kendi içeriğimizi farklı platformlarda sunabileceğiz. Okurlarımız, bizim içeriğimize farklı yollardan ulaşmaya başlayacaklar. Teknoloji ve gazeteciliğin bir araya geldiği bu süreçte; para kazanmanın da yollarında değişikler olacak. Şu anda bizim için en büyük sorun, sürekli değişim ve belirsizlik içinde bir iş planı oluşturmak. Bugün iyi görünen bir iş planı, önümüzdeki altı ay içinde kötü bir plana dönüşebilir. Dolayısıyla bugünden esnek olmayı öğrenmek gerekiyor."
* İçerik kalitesinden taviz yok
Basılı medya sektöründe üç konu çok öne çıkacak. Bu konulardan en önemlisi içerik: İçeriğimizin kalitesi konusunda asla taviz vermememiz gerekli, çünkü bundan sonra farkı yaratan içerik olacak. İkinci konu, müşterilerimizi anlamak ve sunduğumuz içeriği ne şekilde tüketmek istediklerini belirlemek. Gelecekte nasıl bir teknoloji tercih edecekler; bu teknolojiyi kullanarak içeriğimizi nasıl sunacağız? Üçüncü önemli konu ise teknoloji. Teknolojiden korkmamak, teknolojisi mümkün olduğunda etkili kullanak gerekiyor. Bizim sektörde genellikle, "İnternet bizi öldürecek; işimizi yok edecek" şeklinde endişeler dile getiriliyor. Oysa, gelecek teknolojide. Bu değişmeyecek. Zamanı durduramayız. Müşterinin istediği bu, bizim de buna ayak uydurmamız gerekecek. Aksi taktirde varolamayız. Yakın gelecekte basılı yayının yok olacağını düşünmüyorum. Bizim tirajımız artıyor, azalmıyor. Reklamın gücü tabi ki çok büyük ve en yüksek reklam gelirleri hala basılı yayınlara ait. Bizim için en büyük sorun baskı kağıdının ve dağıtımın pahalı olması."
* Farkı, marka güvenilirliği yaratacak
"İçeriğimizi sunabileceğimiz platformların artması bizim için önemli fırsatları beraberinde getirecek. Yeni iş modelleri oluşturmamızı sağlayacak. Örneğin ABD'de Amazon e-okuyucusu Kindle abonelerimizin sayısı, basılı gazete abonelerimizin sayısından daha fazla. Herkesin her konuda birşeyler söyleyebildiği bir ortamda, insanların haber kaynaklarına yönelik ciddi bir güven ihtiyaçlarının oluşması kaçınılmaz. Haber kaynaklarının doğru, bağımsız, güvenilir olması çok önemli. Bunlar bizim için normal standartlar. İnsanlar da bu standartları arayacaklar. Sahip olduğunuz marka güvenilirliğini korumak çok önemli, bu derece fazla gürültünün olduğu bir dünyada, farkı yaratan bu olacak."
* Gerçek gazetecilik standartları korunmalı
"Bizim köşe yazarlarımızdan Nick Kristof Twitter'ı çok yoğun bir şekilde kullanıyor ve Twitter'da bir milyon izleyicisi var. Twitter tüm gelişmeleri anında duymanızı sağlıyor, fakat gerçek gazetecilik değil. Çünkü gerçek gazetecilik, bir olayı incelemeyi, insanların görüşlerini almayı, konuyu düşünmeyi ve tam bir resim olarak ortaya koymayı gerektirir. Tweet atmak gazeteciliğe katkı sağlayabilir, fakat kendi başına gazetecilik değildir. Habercilik açısından tarafsızlık yaşamsal bir önem taşıyor. Eğer bir hikaye anlatıyorsanız, dengeli, tarafsız olmalı ve resmin tamamını vermelisiniz."
DÜNYA ile yayın işbirliği
ABD'li The New York Times'ın uluslararası baskısı olan ve yurtdışında yaşayan ABD vatandaşlarını hedefleyen The International Herald Tribune, uluslararası gazetecilikteki uzmanlığını, DÜNYA ile birleştirdi. 12 Eylül 2011 itibariyle yerel baskı ve dağıtım lisansını DÜNYA Şirketler Grubu'na veren IHT, aynı zamanda DÜNYA Gazetesi ile yayın işbirliği de gerçekleştiriyor. Bu ortaklık kapsamında, IHT gazetesi ile birlikte Salı ve Cuma günleri olmak üzere haftada iki gün DÜNYA İngilizce Eki yayınlannıyor.
"Türkiye, hızlı ekonomik büyümesi ve sunduğu fırsatlar ile, uluslararası arenada gerek siyasi gerekse ekonomik açıdan gitgide daha önemli bir rol üstleniyor" yorumlarında bulunan International Herald Tribune Yayıncısı Stephen Dunbar-Johnson, "Bu yüzden dolayı IHT ile DÜNYA arasındaki işbirliği için çok doğru bir zamanlama oldu. DÜNYA ile kaliteli yayıncılık ve objektif habercilik standartları gibi ortak değerleri paylaşıyoruz" diyor.
IHT'nin DÜNYA'nın yanısıra, dünya genelinde farklı ülkelerde yayın işbirlikleri bulunuyor. İspanya'da El Pais; Rusya'da The Moscow Times; Yunanistan'da Kathimerini; Mısır'da Daily News; Kuveyt'te Al Watan; Pakistan'da Express Tribune; Nepal'de Republica; Malezya'da The Malaysia Reserve ve Kore'de JoongAng Ilbo, IHT'nin sadece baskı, dağıtım ve yayın işbirliği yaptığı gazeteler ise Haaretz (İsrail); An Nahar Qatar - Al Sharq/Peninsula (Lübnan); Khaleej Times (BAE) Deccan Chronicle (Hindistan).
"Bağımsız, tarafsız gazetecilik ilkelerine saygılı; reklam ve haber içeriğini her zaman ayrı tutan" IHT'nin sloganı ise oldukça ner: "Her ülkeden haberdarız, fakat hiçbir ülkenin esiri değiliz."