Teşvikte yine olumsuz tablo
Teşviklerden beklenen sonuç yatırımların ve istihdamın artması ve bölgeler arası gelir eşitsizliğinin azalmasına imkan sağlamısındır. Çıkışı sırasında beğenilen 6 bölgeli son sistemin ilk altı aylık dönemdeki sonuçları bu teşvik sisteminde istenilenden uzak kalındığını gösteriyor. Ekonomideki soğuma talebiyle birlikte geçen yılın aynı dönemine göre teşviklerde Türkiye genelinde belge sayısında, yatırım miktarında ve yaratılan istihdamda bu yıl azalma gözleniyor. Aynı şekilde teşviklerde gelişmiş bölgelerin payı oran olarak düşse de yine diğer bölgelere göre en yüksek seviyede kalırken, artış beklenen 6. Bölge teşvik payında azalış görülüyor. Bölgeler arası eşitsizlik daha da artıyor.
Son 6 bölgeli teşvik sistemi Nisan ayında açıklanıp, 19 Haziran'da yılbaşından geçerli olarak yürürlüğe girdi. Yayınlandığı dönemde olumlu karşılanan yeni teşvik sisteminin yürürlüğe girmesi sonrasında "Birikmiş teşvik başvurularında patlama" beklendiği yolunda açıklamalar yapılıyordu. Ancak, yılın ilk yarı teşvik sonuçları tablonun yine olumsuz olduğunu ortaya koyuyor. Bu olumsuzluk iki açıdan ortaya çıkıyor.
Bunlardan birisi bütün bölgeleri kapsayan toplam teşvik belgesi, yatırım ve istihdam miktarındaki düşüş. Geçen yılın aynı dönemine göre Türkiye'de toplam teşvikli yatırım sayısı 2 bin 598'den, 1965'e yüzde 24.4 düşerken, yatırım toplamı 31 milyar 291 milyon liradan, 21 milyar 494 milyon liraya yüzde 31.3 gerileme gösteriyor. Teşvikli yatırımlardaki istihdamda 74 bin 495 kişiden, yüzde 22.4 azalarak 57 bin 33 kişide kalıyor. Birbirinden farklı oranlarda da olsa bütün bölgelerde teşvik belgesi, teşvikli yatırım ve yaratılan istihdam da düşüşler yaşandı. Sadece, istihdam sayısında 6. Bölgede 2011 yılının ilk yarısındaki 6 bin 104 olan teşvikli yatırımlarda yaratılan istihdam bu yıl yüzde 24.3 artışla 7 bin 585'e yükselmiş durumda.
İkinci olumsuzluksa ilk yarı yatırımların yine bölgeler arası farkı azaltan değil, artıran bir tablo ortaya çıkarmış olması . En gelişmiş 8 ilin yer aldığı birinci bölgenin payı geçen yıla göre yüzde 43.1'den yüzde 35.8'e gerilemesine karşın, bu 8 il toplam teşviklerin üçte birinden fazlasına sahip olurken geri kalan 73 ilin payı yüzde 64.2 seviyesinde kalıyor. 6. Bölgede bulunan ve bu teşvikte önemli yatırım alması beklenen 15 ilin ilk yarıda toplam teşviklerden aldığı pay da yüzde 5.4'te kalıyor. Bu geçen yılın aynı döneminde 6. Bölgenin aldığı yüzde 6.4'lük paya bile ulaşılamadığını ortaya koyuyor. 2012 yılının altı aylık ilk yarı teşvik sonuçlarında yine aslan payını birinci bölgenin alması ve 6. Bölgenin payında önemli artış olmaması, hatta gerilemesi nedeniyle bölgeler arası eşitsizliğin daha da arttığı sonucu ortaya çıkıyor…
Bu iki olumsuzluğun, toplam teşvikteki düşüş ve bölgeler arası eşitsizlik artışı konularının neden kaynaklandığına baktığımızda şu saptamalar ortaya çıkıyor:
Teşviklerde toplam azalmanın en önemli nedeni , büyümenin daralması ve ekonomideki soğumanın beklenende daha yüksek olması. Soğumanın yüksek olduğu dönemde yeni yatırım iştahı düşerken, doğal olarak bunun sonucunda teşvikten yararlanma arzusunda da gerileme ortaya çıkıyor. Sektörel açıdan baktığımızda da son yıllarda yatırım iştahının en yüksek olduğu enerji sektöründe bu yılın ilk yarısında belge sayısında yüzde 4.8 düşüş olmasına karşın, yatırım tutarında yüzde 24.7 düşüş olduğunu görüyoruz. Aynı şekilde imalat sanayi teşviklerinde belge sayısında yüzde 18.3 düşüş yaşanırken yatırım tutarlarında yüzde 51.4'lük bir gerileme görüyoruz. Hizmetler sektöründe belge sayısında yüzde 25.6 artış olmasına karşın, bu sektörde de yatırım tutarında öyle bir artış olmadığını yatırım tutar artışının yüzde 7.6'da kaldığını gözlemliyoruz. Bu veriler hemen her sektörde yatırım büyüklüklerinde de bir daralmayı ortaya koyuyor.
6. bölgenin umulan yatırımı çekememesinde ekonomideki genel soğumanın yanı sıra bölgede yaşanan olumsuzluklar ve terör etkili oluyor. Bölgede siyasal istikrar sağlanmadan komşulardaki olaylar son bulmadan ve terör konusunda olumlu gelişmeler olmadan, 6. Bölgenin Doğu ve Güneydoğu'daki 15 ilinde bir yatırım canlanmasının sağlanamayacağını bu yılın ilk yarısında bölgedeki teşvik girişimlerinin azlığıyla ortaya çıkıyor.
Bütün bunlar sonunda söyleyebileceğimiz 1998'de 1500 doların altındaki 22 ili kapsayan 4325 sayılı teşvik yasasından bu yana tablonun 14 yıldır hala değiştirilemediğidir. 2002 yılında çıkarılan 5084 sayılı teşvik yasası ile teşvikli il sayısı önce 36'ya 2005'de genişletilen kapsam ile 49 il iki ilçeye yükseltildi. 2009 yılında çıkarılan teşvik yasasında ise 81 il dört katagoride ele alındı. 2009 dönemdeki 136 milyar 300 milyonluk teşvikten yüzde 67.8'inden gelişmiş 1 ve2. Bölgedeki 24 il yararlanırken, geri kalan 57 il toplam teşviğin üçte birinden azını yüzde 32.2'sini alabildi.
Bütün bu tablolar teşvikte iyi niyetin yeterli olmadığını bunun siyasal istikrar ve doğu güneydoğu'da güvenlik sağlanması ve terör sorununun çözümü yolunda adımlarla da bağlantılı olduğunu gösteriyor. 6 bölgeli çıkışı sırasında beğenilen teşvik sisteminin ilk altı aydaki sonuçları da eski teşviklerden farklılık taşımıyor.