Teşvikte samimiyet sınavı

Gültekin KARA
Gültekin KARA OTOSTOP [email protected]

 

 

Otomotiv sektöründe bir süredir teşviklere yönelik bir tartışmamevcut. Bu çekişmenin tarafları ise büyük otomotiv üreticileri ile hükümetin ekonomi kanadı.
Özellikle Ford ve Tofaş'ın tepesindeki isimler açıklanan teşvik paketini, doğru bulduklarını ve desteklediklerini belirten kısa bir peşrevin ardından, kendilerinin bu teşviklerden yararlanamadıklarını anlatan uzun beyanatlar veriyor.
Açıkçası bu peşrevdeki desteğin de kerhen olduğu bir gerçek. Zira, bu destek cümlelerini kendilerine gelecek sert tepkiden korunmak için sarfettiklerini düşünüyorum. Nitekim, hükümet kanadı açıkladıkları teşvik paketini gayet yeterli buluyor ve bu konuda eleştirilmeyi de pek sevmiyor.
Zira, son hafta yapılan açıklamaların ardından Bakan Zafer Çağlayan'ın "düet çıkışı" bu savımın bir kanıtı. Ben otomotiv konusunda kendi çapımda uzman olsam da işin teknik boyutlarını bilme şansım yok. Dolayısıyla katma değermiş, amortismanmış, milyon dolar hesaplamalarıymış bunları işin uzmanlarına bırakalım.

Lakin, niyet konusunu yapılan açıklamalardan anlayabildiğimi gönül rahatlığıyla iddia edebilirim. Benim bu teşvik işinden anladığım şudur. Hükümet, mevcut kurulu yatırımlara teşvik vermek istemiyor. Zira, en büyük üç üreticinin yani Ford Otosan, Tofaş ve Oyak'ın yıllarca devlet eliyle desteklendiğini söylüyor. Hatta bir adım ileri gidelim, bugün yerli otomobilde topu Koç Grubu'na atmış olmasının ardında, zamanında grubun bu topu taça atmış olmasının payı olduğunu düşünüyorum.
Bence haksız değiller.
1994 yılına kadar ithal ikameci bir sistemde korunan Türk otomotiv sanayi, içerideki karı yüksek, lakin marka, ar-ge, kalite konusunda yarattığı değer sıfıra yakın bir üretim şeklini benimsemişti. Türkiye'nin bugün de var olan başta lojistik ve ucuz işgücü imkanları bundan 20-25 yıl önce çok daha yüksek bir şekilde mevcutken global oyuncu olma yolunda adımlar bilinçli olarak atılmamıştı. O gün kaçan tren, bugün yeniden hükümet tarafından talep edilince ipler biraz gerildi.
Bugün hükümet (haklılığı ve gerekliliği tartışılır) yerli otomobil isteyince, sanayici de karşısına teşvik kartıyla geldi.

Hatta, en üst düzeylerden "Talibiz açıklamaları yapıldı"
Geçen sürede hükümet eğrisiyle doğrusuyla bir adım atıp bir teşvik paketini ortaya koydu, karşı taraf ise incelemeleri sonucunda, bu işin "fizibıl" olmadığına karar verdi. Ama teşviklerden yararlanamadığını da eklemeyi unutmadan.
Daha önce de yazdığım için gönül rahatlığıyla söyleyebilirim ki, yıl başında Detroit Fuarı'nda Fiat'ın en üst düzeyde yaptığı yerliye talibiz açıklaması, o zamanda olmayacak bir duaya amin demekti bugün de…
Bugün bir otomobili sıfırdan yaratmak 3-4 yıl sürerken, yerli markayı da eklediğinizde sürenin/maliyetinin en olacağını ben değil ama dünya otomotivine yön veren ve onların CEO'ları biliyor olmalı. Böyle bir durumda yerli otomobil rüyasının, gerçekleşmeyeceğini tahmin edebilmek için 8-9 aylık bir çalışmaya ihtiyaç var mıydı? Bence yoktu. Ama ne yapıldı?
"Biz de inceleyelim, siz de bizi destekleyin"  denerek zaman kazanıldı, teşviklerin ne olacağına bakıldı.

Bir anlamda top çevrildi. Hükümet kanadı ise bu durumu tahmin ettiği/bildiği/anladığı için, teşviklerde kurulu düzene destek vermedi.
Bu yazdıklarım komplo teorisi gibi ya da ikili çekişme gibi görünüyor olabilir. Ama açıklamalara bakıldığında tüm otomotiv sektörünü, Türkiye ekonomisinin lokomotif sektörünü etkileyen konudaki demeçler haklılığımı ortaya koyuyor.
Bir yanda "bu devletten çok destek aldınız hadi şimdi taşın altına elinizi koyun, bizim rüyamıza destek olun" diyen hükümet, diğer yanda ise "Biz 10 binlere iş veriyoruz. Bunu artırabiliriz bizi destekleyin. Ama sizin rüyanıza girmek bizim için karlı değil, o yüzden istemiyoruz" diyen üreticiler.
Her ikisinin de kendi penceresinden bakıldığında haklı oldukları yerler var.
Ama bu çekişmenin, bu samimiyetin darbe aldığı ortamın, kime faydası var onu zaman gösterecek?

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Hep bana… 18 Mart 2019
Baskınla olmaz 21 Ocak 2019
Rotası olmayan gemi 07 Ocak 2019
Umuda yolculuk 31 Aralık 2018
Otomobile soğan muamelesi 10 Aralık 2018
Feragat edilmiş 19 Kasım 2018
Nereye koşuyoruz… 12 Kasım 2018
Rica ederim yapmayın 05 Kasım 2018
Kurcalama arabayı 22 Ekim 2018
Çelik bile erir 08 Ekim 2018