Teşvik tadında teşvik
Ve beklenen oldu, süper teşviklere yönelik düzenlemelerin de içinde yer aldığı torba yasa Resmi Gazete’de yayınlandı. Özellikle bir yatırımın proje bazlı desteklerden istifade edebileceği teşvik yasasının büyük yarar getirmesi beklenirken, yıllardan beri söylediğimiz, ülkemiz için en önemli unsur olan yatırımların artması ile çok daha ileri seviyede bir ülke olabileceğimize dair gelişmeler, ümit ediyorum bu yasa ile çok daha hızlı sonuçlar vermeye başlayacak.
Öncelikli olarak desteklenmesi öngörülen projelerde yüzde 100’e kadar indirimli kurumlar vergisi uygulanacak, gümrük vergisi muafiyeti tanınabilecek, devlet proje bazlı yatırımlara ortak olabilecek, bu yatırımlar için gereken arazi bedelsiz olarak verilebilecek, nitelikli personel için brüt asgari ücretin 20 katına kadar destek sağlanacak. Ticari aracını yenileyenlerin ÖTV’den muaf tutulması ile Bağ-Kur’lulara 5 puanlık prim indirimi de yine yasanın bir parçası. Arz güvenliğini sağlama, dışa bağımlılığı azaltma, teknolojik dönüşümü sağlama, yenilikçe, Ar-Ge yoğun ve katma değeri yüksek nitelikli yatırımlara destek verilmesini öngören düzenlemenin de yer aldığı kanun, toplam 82 maddeden oluşuyor. Yasaya göre, kurumlar vergisi oranı yüzde 100’e kadar indirimli uygulanabilecek ve yatırımın işletmeye geçmesinden itibaren 10 hesap dönemine kadar, yatırımlardan elde edilen kazançla sınırlı olmak üzere, kurumlar vergisi istisnası tanınabilecek. Hazine arazisine yapılan yatırımlar için 49 yıl süreyle bedelsiz irtifak hakkı tesis edilebilecek, bu yatırımda öngörülen istihdamın 5 yıl sağlanması şartıyla talep edilmesi halinde bu arazi bedelsiz olarak yatırımcıya devredilebilecek. İşletme döneminde 10 yıla kadar, yatırıma ilişkin enerji tüketim harcamalarının yüzde 50’sine karşılanacak. Prime esas kazanç alt sınırına bağlı kalınmaksızın, 10 yıl süreyle sigorta primi işveren hissesi karşılanacak. Sabit yatırım tutarının finansmanında kullanılan yatırım kredisi için 10 yıla kadar faiz veya kar payı desteği ya da hibe desteği sağlanacak. Önemli gelişmelerden bir tanesi de yatırım için özel önem taşıyan belirlenen sayıda her bir nitelikli personel için 5 yılı geçmemek üzere brüt asgari ücretin 20 katına kadar ücret desteği verilecek olması. Bu da istihdama sağlayacağı katkı açısından son derece önemli bir gelişme. Yatırım tutarının yüzde 49’unu geçmemek ve edinilen payların 10 yıl içinde halka arz veya yatırımcıya satış şartıyla devlet bu yatırıma ortak olabilecek. Yanı sıra proje bazlı yatırım konusu ürüne süresi ve miktarı Bakanlar Kurulu tarafından belirlenecek alım garantisi verilebilecek. Projenin gerekli kıldığı durumlarda bu yatırım için her türlü altyapı yatırımı yapılabilecek ve yatırıma diğer kanunlarla getirilen, izin, tahsis, ruhsat, lisans ve tesciller ile diğer kısıtlayıcı hükümler için Bakanlar Kurulu kararı ile istisna getirilebilecek. İndirimli kurumlar vergisi uygulanmasıyla belirlenen yatırıma katkı tutarı, daha önce yüzde 80 olarak uygulanıyor iken, bu yasa ile tüm teşvik belgeli tüm yatırımlar için yüzde 100’e çıkarıldı.
Bir çırpıda özetlemeye çalıştığım yeni yasa çerçevesinde, yatırımların artması beklenilirken; diğer yandan kısa bir süre önce Başbakan Binali Yıldırım tarafından Diyarbakır’da açıklanan “Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi Cazibe Merkezleri Programı, Yatırım ve Destek Hamlesi” programını birleştirdiğimizde, bilhassa 5 bölge olarak belirlenen Doğu ve Güneydoğu illerinde çok önemli yatırımların olmasını beklemek hiç de sürpriz olmayacaktır. Bu bölgelerde devletin öncülük yaparak bizzat yatırım yapacak olması eminim ki ülkeye çok büyük yarar sağlarken, girişimcilerimizin de bu bölgeye daha fazla yönelmesine neden olacak. Öyle ki, 62 milyar TL’lik devlet yatırımlarının yaklaşık üçte birini Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı üstlenirken, Tarım Bakanlığı yaklaşık 18 milyar ile ikinci sırada yer almakta. Özellikle dış ticaretin yükselmesinde bu bölgelerde daha da artacak olan hayvancılık, et ve süt ürünleri, meyvecilik, turizm ve tekstil yatırımları ile lojistiğe sağlanacak destekler büyük rol oynayacak.
Teşviğe konu illerin toplamında 13 milyon vatandaşımızın yaşadığı düşünüldüğünde de, hem ülke ekonomisine, hem de ihracat hamlesine artık bu bölgelerin katkısı çok büyük fayda sağlarken, kendi ihtiyaçlarını fazlası ile üretebilen ve hammadde üretiminde de önemli bir role sahip ülke özelliğimiz ile kısa bir süre sonra dış ticaret açığımızın azalmasında da eminim büyük rol oynayacaktır.