Teşvik bilançosunun sonucu ne?
İmalat sanayi teşvikleri bölgeler arası gelişmişlik farkını azaltmak, üretimin teknolojisini geliştirip ihracatı büyütmek, istihdamı artırmak, büyümeyi sürekli kılmak için kullanılan bir araçtır.
Arkadaşımız Hüseyin Gökçe, Ekonomi Bakanlığı'nın son 15 yıldır tuttuğu teşvik sistemi istatistiklerine dayanan sonuçlarını ortaya koyan bir araştırma haber kaleme almış. Haberde yer alan verilere göre 2001 yılından bu yılın mayıs ayı sonuna kadar Türkiye’de teşvik belgeli 51 bin 671 proje ile 626 milyar 450 milyon liralık yatırım gerçekleştirilmiş. Bu sayede 2 milyon 4 bin kişilikte istihdam sağlanmış.
2011 yılı Haziran’ından bu yana teşvik sistemi bölgesel ve sektörel niteliği ile yeniden tanımlandığından bu yana geçen 5 yıllık dönemde ise 22 bin 68 teşvik belgeli yatırım için 390 milyar 535 milyon liralık yatırım yapılarak 760 bin 612 kişilik istihdam sağlanmış.
Buna rağmen, teşvik bilançosu ne bölgesel gelişmişlik farkını azaltmış, ne üretimin teknolojisinde önemli gelişme sağlayabilmiş, istihdamda ise görece bir gelişmeye yol açmış. Gökçe’nin haberinin ortaya koyduğu teşvik bilançosunun sonucu bunu gösteriyor. İmalat sektöründe 21 sektörün yatırımlarının teknolojik dağılımı da bu olumsuzluğu bir başka yanıyla ortaya koyuyor. 21 sektörden sadece ikisinde yüksek teknolojili ürün yatırımı yapılmış. 4’ünde orta yüksek, 4’ünde orta düşük teknolojiye yatırım yapılırken 11 sektörde yatırımlar düşük teknoloji ürünlerine olmuş.
Başbakan Binali Yıldırım da teşvik sisteminde değişikliğe gidileceği açıklamasıyla buna katıldığını ortaya koyuyor. Hazırlanan yeni teşvik sistemine göre, kişiye özel teşvik sistem içersinde yer alacak. Az gelişmiş bölgelere pozitif ayrımcılık yapılırken, gelişmiş bölgeler için de cazip hale getirecek unsurlara yer verilecek.Yeni teşviğin sağlıklı uygulanması için öncelikli olarak ilçe bazında sosyo ekonomik gelişmişlik endeksi oluşturulacağı belirtiliyordu bu da gündeme gelecek.
2011 yılında ihracat değerini artırmak için ileri teknolojli ürünler desteği uygulamaya konulmuştu. İhracatta düşük katma değerli üretim nedeniyle kg değeri 2 doların altında kalan ülkemizde yeni teşvik sisteminde bu alanda ileri teknolojili üretim için de yeni teşvikler yer alacak.
Yeni teşvik arayışına iten iki nedenden biri ileri teknolojili ürün. İhracatımızın yüzde 1.9 yüksek teknolojili ürün olarak OECD listesinde son sırada yer almamız. Aynı listenin başında yer alan ülkelerin yüksek teknolojili ürün ihracının payı yüzde 30’lar civarında. Bir diğeri teşviklerden yararlanma sonuçlarının gelişmiş bölgeler lehine olması. Hem yatırımların hem istihdamın bu bölgelerde olması geri kalmış 5 ve 6. bölgelerle bu bölgeler arasında teşvikler sonunda yakınlaşmaya değil, farkın artmasına neden olmuş durumda.
Ekonomi Bakanlığı'nın 15 yıllık teşvik yatırım istatistiklerinin bilançosu, teşviklerin ne üretim kalitesini artırmaya, ne bölgeler arası gelişmişlik farklılığını azaltmaya yardımcı olmadığını gösteriyor.
O nedenle yeni bir teşvik sistemi uygulamasına geçileceği en yetkili ağızdan belirtiliyor. Şimdi yeni sistemin sağlığı için bütün sektör yöneticilerinin, sektörlerinin teşviki için teşvikteki beklentilerini ortaya koyan raporlar hazırlayarak bakanlığa bildirmeleri gerekir. Bakanlığın da “Ben yaptım oldu” düşüncesinden sıyrılarak, önerileri dikkate alarak yeni teşvik sistemini oluşturması, sistemin sağlıklı kurulup, sağlıklı sonuç vermesine imkan verecektir.