Teşkilâtlanmamış piyasadan

Taylan ERTEN
Taylan ERTEN ANKARA'dan taylane@dunya.com




1980'li yılların ilk yarısında "bankerler krizi" patladı. O zamana kadar pek bilinmeyen veya bilinse de ancak ilgililerince kullanılan "teşkilâtlanmamış sermaye piyasası" kavramı "patlamanın" etkisiyle dillere yerleşti.

"Bankerler" bu piyasanın en şöhretli kesimini oluşturuyordu; ama bir de ödünç para işleriyle uğraşan "ikrazatçılar" kesimi vardı. Piyasaya giriş çıkış serbestti. Meselâ, "bankerlik" için valiliklere bir dilekçe vermek yetiyordu. "İkrazatçılık" da pek farklı değildi.

"Teşkilâtlanmamış sermaye piyasasının" bankerler kanadında, aslında göz göre gelen, fakat "gelişini" ne zamanın hükümeti ne basın ne de bu piyasanın "cazibesine" kapılan tasarruf sahiplerinin umursadığı yıkıcı krizin tek faydası, 3 Eylül 1983 tarihinde "Ödünç Para Verme İşleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname"nin çıkarılması oldu.

Ödünç kararnamesi faktoring ve finansman şirketlerinin kuruluş ve faaliyetlerini de düzenliyordu. Bu yönüyle ilk kapsayıcı mevzuat metni sayılabilir. Bu kanunu finansal kiralama şirketlerinin kuruluş, çalışma usul ve esaslarını içeren10 Haziran 1985 tarihli "Finansal Kiralama Kanunu" izledi. Böylece, bu sektörlerde "teşkilâtlanma süreci" başladı.

Ancak…  

Gerek "alacak temliki" esaslı "tahsilât" işleri yapan faktoring şirketleriyle finansman şirketlerinin kuruluş, çalışma usul ve esaslarını düzenleyen "Ödünç Para Verme İşleri Hakkında KHK" ile finansal kiralama şirketlerine ilişkin "Finansal Kiralama Kanunu" hem içerik hem de etkinlik bakımından yetersiz kaldı.

AKP hükümeti geçen yasama döneminde TBMM'ne sevk ettiği fakat görüşülmediği için hükümsüzleşen "Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu Tasarısı"nı bu nedenle tekrar yasama gündemine soktu.

Üç kesimli bankacılık dışı finans sektörünü tek kanun çatısı altında toplamayı öngören tasarısının gerekçesinde şöyle deniyor:
"Ancak, finansal sektörde görülen değişiklikler ve uygulamada ortaya çıkan ihtiyaçlar neticesinde bu düzenlemelerin, söz konusu şirketlerin güvenilir ve etkin bir şekilde faaliyetlerini yerine getirebilmeleri yönünden yeterli olmadığı görülmektedir. Bahse konu şirketlerin günümüz ihtiyaçlarına cevap verebilen yasal düzenlemeler çerçevesinde faaliyet göstermelerini, kuruluş ve faaliyetlerinin tek bir kanun çatısı altında düzenlenmesini teminen bu tasarı hazırlanmıştır."

Çatı tartışması

Tasarı TBMM'de mevcut hâliyle kabul edilirse, üç kesimli finansal sektör tek kanunla düzenlenecek. Buna karşılık "teşkilât" sayısı üç olacak. TBMM'deki alt komisyon aşamasında tartışmalara ve itirazlara yol açan üç birlik yapılanması tasarıda şu gerekçeye bağlanıyor:
"…finansal kiralama, faktoring ve finansman şirketlerinin kendi aralarındaki müşterek ihtiyaçlarının karşılanmasını, meslekî faaliyetlerin kolaylaştırılmasını, meslek mensuplarının birbirleri ve müşterilerle olan ilişkilerinde dürüstlüğün ve güvenin hâkim kılınmasını, meslekî disiplin ile ahlâkın korunmasını teminen oluşturulan ve üyeliğin zorunlu kılındığı Finansal Kiralama Şirketleri Birliği, Faktoring Şirketleri Birliği ve Finansman Şirketleri Birliği kurulmuştur."

Plan ve Bütçe Alt Komisyonuna tasarıyla ilgili görüş bildiren TOBB, üç birlik yapılanmasına karşı çıkanların başında geliyor. TOBB yönetimi, finansal sektörü oluşturan şirketlerin oda ve birlik yapılanması içinde ve zorunlu olarak zaten temsil edildiklerini, meslekî hak ve çıkarlarının bu yapıda korunduğunu, dolayısıyla ayrı birliklere ihtiyaç bulunmadığını savunuyor.

Bu görüşün, alt komisyonda CHP ve MHP'li üyelerce de benimsendiği, AKP kanadının da "ısrarcı" olmadığı görülüyor. Nitekim, diğer bazı maddelerle birlikte bu maddeye ilişkin "son karar" bu nedenle üst komisyon olan Plan ve Bütçe Komisyonunun takdirine bırakılıyor.
 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Atilla Karaosmanoğlu 13 Kasım 2013