Teşhis var, çözüm biliniyor ama

Osman Ata ATAÇ
Osman Ata ATAÇ İŞLETMECİLİK SOHBETLERİ [email protected]

Bir kaç haftadır yenilikçilik konusunu işliyorum. 7 Şubat 2012 tarihli Dünya Gazetesinde Sn. Güngör Uras'ın yazısından Sn. Bakan Çağlayan'ın da teşhisi doğru koymuş olduğunu gördüm. Kabataslak ama amaca uygun hesaplara değinen Bakan "Türkiye olarak ihracatımızın bir kilogramını 1.40 dolara yaptık. Buna karşılık Japonya'nın 1 kilo ihracatının ortalama fiyatı 3.84 dolardır. Almanya bir kilo ihracatı 3.55 dolardan, Güney Kore'de 2.64 dolardan gerçekleştiriyor. Bunun sebebi çok basit, ileri teknoloji ve yüksek katma değer... Bizim örme giyim eşyasında 22 dolara sattığımızı, İtalya 54 dolara satıyor. Örülmemiş giyim eşyasında bizim 26 dolara sattığımızı da İtalya 106 dolara satıyor... Türkiye bir kilogram ceketi 2010 yılında 32.68 dolardan ihraç etti, buna karşın İtalya'nın Türkiye'nin neredeyse 6 katı fiyatına 188.60 dolardan sattığını açıkladı. Bunu yaparken İtalya miktar olarak yüzde 41 az olmasına rağmen bizden 5 kat daha fazla ihracat yaptı" demiş. 

Sn. Bakan'dan rica ediyorum iki çalışma daha yaptırsın. Birincisi bu rakamların yüzde ne kadarı ithal onu buldursun. İkincisi bir kilo ihracatın şirketlere değil de Türkiye'ye ürün girdileri, ürüne ve girdilerine verilen destekler, çevre, fırsat maliyeti gibi maliyetleri de katarak kaça malolduğunu bir hesaplasın. Sanıyorum o zaman, en azından bazı ihraç mallarında şirketlerin para kazandığını ama Türkiye'nin para kazanmadığını ve aslında 'net kaynak transferi' yaptığını kendisi de görecektir. 

Sn. Bakan tedavi için "Kendimize soruyoruz; neden, niye? Ar-Ge (araştırma geliştirme), teknoloji ve inovasyon" diyor. Doğru da söylüyor. Haftalardır "Yenilikçi girişimcimiz yok denecek kadar az; sorunlarımızı şirket bazında halletmezsek hâlâ uzun süre cari açık konuşuruz" diyorum. Geçen haftalarda Ar-Ge'nin de yanlış anlaşıldığını, ürün bazında yeniliklerin çoğunun etraftaki buluşlara bakmaktan geldiğini örnekleriyle anlatmıştım. Bu bağlamda boş pazarlara yeni bir ürün getirmenin yettiğini bu nedenle de bu tür pazarlardaki girişimcilerin icat-buluş peşinde olmak yerine dışarıdan ortaklıkları ve transferleri tercih ettiklerini söylemiştim. Sn. Bakan'ın şikayet ettiği rakamlar işte bu nedenle öyle.

Sayın Bakan'ın teşhisi ve tedavi önerisi doğru. Yeni de değil, ama yıllardır tedavi için yapılanlar hâlâ pansuman gibi derde yeter değil. Şirketlere yaptığımız "Yenilikçi olun" önerisini önce teşvik tedbirlerinde kendimiz uygulayalım. Yani devlet olarak kendi tavsiyemizi önce kendimiz tutalım ve teşvik tedbirleri denilen klasik, hemen tamamı maliyet düşürmeye odaklı tedbirlerle bu sorunu çözmeye çalışma alışkanlığımızı bırakalım. Artık Ar-Ge'yi her yenilikçilik kolunda istihbarat (intelligence) olarak görmeye, icat ve buluşu sadece üründe değil işletme ve yönetimin her alanında aramaya başlayalım.

Geçen hafta işletme konusunda sekiz buluş alanı sıralamıştım.  Bu hafta buna bir de yönetim konusundaki buluş alanlarını eklemek istiyorum: Mali, insan gücü, altyapı ve tesisler, enformasyon ve know-how, stratejik ortaklıklar ve işbirlikleri kaynaklarının planlanması, tedariki, dağıtımı ve denetimi. Yani dokuz alan var. Eğer bakanlık aşağıdaki tabloyu doldurarak sektör ve firma bazında bir araştırma yaparsa yani her yenilikçilik alanında aşağıdaki altı soruya cevap ararsa korkarım bu sorulara Sn. Bakan'ın işaret ettiği yönde olumlu cevaplar bulamayacaktır. Eksik olan ne teşhis, ne de çözüm. Eksik olan, çözüm için gereken uygulama becerisi ve en önemlisi meselenin kendisine yenilikçi yaklaşım.

Bakanlık böyle bir çalışma yapmasa dahi yöneticilerin bu şablonu kendilerinin doldurması aydınlatıcı bir çalışma olacaktır. Daha da önemlisi araştırma şirket ve teşvikten sorumlular için kültürel bir devrimin başlangıcı olacak ve iş adamlarımıza nasıl yardımcı olunması gerektiği konusundaki çalışmaların da temelini oluşturacaktır.  

                                                                                                         Yenilikçilik Uygulama ve Teşvik Şablonu     
Buluş Alanları1. Bu alanların hangisinde hangi buluşu kullanarak  
Planlanan ürün ve hizmetlerin istenilen özelliklerle üretilebilmeleri için gereken üretim sistemi ve alt yapısı.firma hangi rekabetçi avantajı yakaladı?  
Ürün ve hizmetlerin planlanan kalitede üretilebilmeleri için kalite kontrol standartları, uygulama ve ürün hizmetleri.     
Ürün ve hizmetlerin planlanan en az maliyette üretilebilmeleri için maliyet düşürücü programlar, bakım-onarım, 2. Bu buluşların hangisiyle hangi dış pazar(lar) ele geçirildi?  
üretim metodları,  dengeli üretim     
Ürün ve hizmetlerin zamanında üretilebilmeleri için depo ve envanter, satınalma-tedarik, malzeme kullanımı3. Bu alanlarda son buluşlar nasıl aranıyor? 
Siparişlerin yerine getirilebilmeleri için maliyet hesaplaması, imalat programlaması  ve nakliye hizmetleri.     
Hedef pazarlarla iletişim kurabilmek için reklam ve promosyon programları ve satış literatürü.4. Bu buluşların şirkete ne kazandıracağı nasıl değerlendiriliyor? 
      
Mal ve hizmetlerin hedef pazarlara etkin ve verimli bir şekilde ulaştırılması için gereken dağıtım kanalları.5. Bir buluşa rastlanırsa şirketlerin bunu uygulayacak güç ve 
 sistemleri var mı?     
Fiyatlandırma, müşterilerle pazarlık ve görüşmeler, satış başvuruları ve bunların cevaplandırılması      
 6. Hangi teşvik tedbirleri yukarıdaki konularda şirketlere 
Mali, insan gücü, altyapı ve tesisler, enformasyon ve know-how, stratejik ortaklıklar ve işbirlikleri kaynaklarının yardımcı olabilir?    
planlanması, tedariki, dağıtımı ve denetimi.     

Bugüne kadar olan oldu. Bundan böyle, malumu ilamdan öte gitmeyen ithalata dayalı büyüme, cari açık, düşük katma değer gibi konulardan şikayet yeter. Bundan sonrasını düşünüp meseleye hep birlikte yenilikçi bir biçimde yaklaşalım. Türkiye'de yöneticilerin ve devletin bunu yapacak gücü vardır.  Yeni bir şey yapmak için biraz cesaret ve cesareti teşvik için yenilikçi yaklaşım gerekir.

Sağlıcakla kalın.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Teknokrat-Politikacı 30 Ekim 2019
Strateji mi? 23 Ekim 2019
Tenkisat 16 Ekim 2019
Kasvetli ilim 02 Ekim 2019
Zombiler 25 Eylül 2019
Yeni Bull 18 Eylül 2019
Bull 11 Eylül 2019
Neden olmuyor? 04 Eylül 2019
Olmayacak duaya... 28 Ağustos 2019