Tercih zamanı

Ali Argun KARACABEY
Ali Argun KARACABEY VERİDEN BİLGİYE [email protected]

Bundan birkaç yıl önce oğlu çok iyi bir fotoğraf sanatçısı olan bir tanıdığım ile sohbet ederken, şu çocuğa da doğru dürüst bir iş bulsak dediğini hiç unutmam. İşini beğenmediği oğlu, çok zevkle yaptığı bir işe sahip olmasına, işini iyi yapmasına ve iyi de para kazanmasına karşılık annesinin gözünde işsiz gibiydi. Aziz Nesin’in, Muzaffer İzgü’nün hikayelerinde bir şekilde devlet memuru olmaya çalışan tiplemeler geliyor bu anıyı düşününce aklıma. Bir önceki nesil için “iyi iş” veya sadece “iş” sahibi olmak dediğimiz zaman bir masa sahi olmaktan, mesaiye uygun olarak işe gidip gelmekten bahsediyorlardı. Bunlardan biri bile eksikse, kavram tamamına ermemiş oluyordu. O dönemlerde evden çalışmak, ev ve iş yerini birleştirmek, ortak bir mekanı tanımadıklarınla birlikte paylaşmak gibi kavramlar bilinmediği gibi, ülkemizde girişimcilik diye de bir kavram yoktu. Çok değil bundan 20 yıl önce bu yaklaşımlardan, bugün doğal kabul ettiğimiz kavramlardan bahsedebilseydik deli diye etiketlenebilirdik.

Günümüzde yaşadığımız değişim ise son yirmi yılda yaşadığımızdan çok daha hızlı. Geçenlerde çok dolaştığı için gördüğünüzü sandığım bir haber vardı. ABD’deki mevcut işlerin önemli bir kısmının 25 yıl önce olmadığına ilişkin bir haberdi. Değişim hızının arttığını dikkate alırsak bundan 10 yıl sonra mevcut işlerin önemli bir kısmının bugün olmayan mesleklere dayandığını söylemek olanaklı. Konuyu biraz değiştireyim isterseniz. Eskiden maaş zamları geçmiş dönem enflasyonuna eşit olurdu. Bugün birçok kurum maaş artışlarını gelecek dönem enflasyonunu tahmin ederek, o tahmine endekslemeye çalışıyor. Bu sadece bir anlayış değişikliği değil aslında.

Elimizdeki veri miktarının, veriyi işleyebilme kapasitemizin artmasının daha yüksek kesinlikte gelecek tahmini yapmamızı sağlamasının da bu değişiklikte önemli payı var. Bu iki farklı konuyu nereye bağlamak istediğime gelirsek; bugünlerde ülkemizde çok sayıda gencin ve ailesinin önemli bir karar alma süreci başlayacak. Muhtemelen bir hafta içinde gençlerimizin üniversite yerleştirme sınav sonuçları açıklanacak ve bu gençler ellerindeki puanlarla alabilecekleri en doğru ve en iyi eğitime karar vermeye çalışacaklar.

Bu süreç içinde iki temel konuda karar alacaklar. Birincisi alan yani meslek seçimi, ikincisi ise eğitim alacakları kurumun yani üniversitenin seçimi. Alan seçimi esnasında dünyadaki değişimi dikkate almalarının onlar için ne kadar önemli olduğunu hem tercih yapacak gençlerin hem de ve belki daha da önemlisi ailelerin unutmamaları gerektiğini hatırlatmak istedim. Üniversite seçiminde ise sadece geçmişe endekslenmenin doğru olmayacağını unutmasınlar. Üniversite seçiminde geçmişe endekslenmek, sadece üniversite puanlarına bakarak seçim yapmak demektir. Puanlardan ziyade üniversitelerin potansiyelleri ve sundukları olanaklar geleceğe odaklanmayı içerecektir. Hoşumuza gitsin gitmesin artık hamam değişti, tası da değiştirmek lazım.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Abone 13 Mayıs 2019
Paylaşım ekonomisi 29 Nisan 2019
Eğitimde değişim 18 Mart 2019
Sistem bozucular 21 Ocak 2019
Dijitalleşme, ama nasıl? 31 Aralık 2018
Dalgalar ve Atatürk 21 Mayıs 2018