Tepkisel yaklaşımlar ve yıpratıcı kısır döngü

Uğur CİVELEK
Uğur CİVELEK ARKA PLAN [email protected]

Bu hafta başında Yüksek Seçim Kurulundan çıkan karar, hem belirsizliği hatırı sayılır ölçüde artırdı ve hem de güvensizliği seri bir şekilde tırmanış eğilimine soktu. Bu duruma bağlı olarak geleceğe yönelik beklentiler hızla olumsuzlaştı ve riskten kaçınma eğilimi güçlendi. Böyle olmayacağı varsayımına dayalı tüm hesaplar anlamsızlaştı. Sorunların ağırlaşması, dengesizliklerin yıkıcı olabilecek şekilde büyümesi ve çok yönlü krizin derinleşmesi olasılıkları güçlendi. İçeride dayanışmaya her zamankinden daha çok ihtiyaç varken, kutuplaşmanın ön plana çıkması istikrarsızlık endişelerini artırdı.
Hukuki olması gereken kararın siyasi baskılar nedeniyle farklılaşması ve gündemi belirleyen konuma yükselmesi, ülkemize yönelik bakış açılarını olumsuz yönde etkiledi.

YSK kararı, iç siyasete ilişkin gelişmeleri öncelikli hale getirdi

Öncelikler konusunda zaten bir kafa karışıklığı vardı ve yarattığı belirsizlikler nedeniyle ekonomimizin diğer gelişenler arasında olumsuz ayrışmasına sebep olmuştu. Belli bir kesim, yapısal reformlar yolu ile küresel sermayenin güveninin yeniden kazanılması konusunun öncelikli olması gerektiğini iddia ediyordu. Bunun karşısında olan bazı kesimler ise orta ve uzun vadede dış politika ve güvenlik konularında üretimi destekleyecek yeni tasarımların gerektiğini savunuyordu. Her iki kesimin uzlaştığı tek bir konu vardı; iç siyasete ilişkin kaygılar öncelikli olmamalıydı ve uzunca bir süre gündeme gelmemeliydi. Yüksek Seçim Kurulundan çıkan karar, iç siyasete ilişkin gelişmelerin öncelikli hale gelmesine ve diğerlerine ilişkin belirsizliğin artmasına sebep oldu!

Döviz kurları, yeniden ve seri bir şekilde yükselmeye başladı! Sene başından bugüne kadar olan artış yüzde 16 düzeyini aştı, son bir haftadaki kur yükselişi ise yüzde 5 seviyesine yaklaştı. Söz konusu hareketler, bunları önlemeyi ve terse çevirmeyi hedefleyen kamu müdahalelerine rağmen gerçekleşti. Döviz kurundaki hareketler, faizlere ilişkin iyimser beklentileri terse çevirdi ve makroekonomik görünüme ilişkin olanları olumsuzlaştırdı.
Artan belirsizlik ve güvensizlik ekonomimizi kırılganlaştırıyor. Yeni borçlanmalar ile dış finansman ihtiyacımızın karşılanmasına ilişkin beklentiler olumsuzlaştıkça, belirsizlik ve güvensizlik artıyor. Kendi kendini besleyen bu kısır döngü, istikrarsızlık endişelerini ön plana çıkarıyor ve çözüm için ödenmesi gereken bedellerin katlanarak artmasına sebep oluyor. Son bir haftadaki gelişmeler nedeniyle, Yeni Ekonomi Programının makroekonomik hedefleri tümü ile anlamsız hale geldi!

Faizdeki yükseliş, kaynak sıkıntısının büyüdüğü anlamında

Döviz kurları ve veya faizlerdeki yükseliş, kaynak sıkıntısının büyüdüğü anlamındadır. Faizler daha fazla yükseltilse bile Türk lirasındaki değer kaybı eğilimini durdurmak zorlaşmıştır. Yılsonu enflasyon ve işsizlik oranlarının, sene başındakinden daha yüksek olması ve ekonominin çok tehlikeli olabilecek şekilde daralması ihtimalleri güçlenmiştir. Siyasi iradenin tepkisel yaklaşımları, bindikleri dalları kesmelerini hızlandırmış durumdadır ve beka söylemlerinin içi hızla boşalmıştır. Kısır döngüyü kırmaya çalışırken, bu süreci güçlendiren itici güç durumuna dönüşmekten kurtulamamışlardır!

İç siyasete ilişkin hesapların öncelikli hale gelmesi, içinde bulunduğumuz koşullarda aklın yolu değildir. Zira kıtlaşan kaynakların israfı ekonomideki sıkıntıları ağırlaştırabilir, güvenlik ve dış politika konusundaki orta vadeye ilişkin ihtiyaçların karşılanamamasına sebep olabilir. Sonuçta içerideki siyasi yıpranma hızlanabilir! Bu olumsuzluğa sebep olan tavsiye ve yönlendirmede etkili olanlar, ya yeterli liyakate sahip değildir veya gözlerden uzak tutmaya çalıştıkları özel hedefleri vardır!

Eğilimlerin sürdürülebilir ve politikaların geleneksel olmadığı koşullarda, tepkisel yaklaşımların sorunları ağırlaştırması olasılığı çok yüksektir; kafa karışıklıklarına ve önceliklerin düzensiz şekilde değişmesine neden olabilir! Bu nedenle çaresizlik bataklığını derinleştirir ve bugün olduğu gibi akıl tutulmasını tehlikeli boyutlara yükseltebilir. Bu gerçeğin farkında olamayanlar, gündem belirleyerek güçlenelim ve muktedir olalım derken tam aksi sonuçlar ile tanışmak zorunda kalabilir!

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar