Tepki mi çekecek, alkış mı alacak?

Dün bu yazının yazıldığı saatlerde Davos’a gelmesi beklenen ABD Başkanı Donald Trump’ın Davos’un Dünya Ekonomik Forumu’nun yıllık toplantısında nasıl karşılanacağı ve nasıl bir fırtına estireceği tartışılıyordu.

Kimilerine göre Trump, daha önce hedef tahtasına oturtmuş olduğu küresel elitlere unutamayacakları bir ders vermek için Davos’a geliyordu. Daha iyimser olanlar ise Trump’un bugün Davos’ta yapacağı konuşmada ABD’nin dünya liderliği konusundaki iddiasını ortaya koyacağını düşünüyordu ama çoğu kimse konuşmayı dinlemeden görüşünü ifade etmek istemiyordu. Ünlü ekonomist Ken Rogoff, Davos’ta CNN muhabirinin sorularını yanıtlarken şöyle diyordu: “Geçen yıl Trump’ın Davos’a gelmesi söz konusu değildi ama burada pek çok kimse yeni ABD Başkanı hakkında konuşuyordu. Bu yıl Trump Davos’a geliyor ama insanlar, Trump’ın burada ne yapacağını, neler söyleyeceğini kestiremedikleri için bir şey söylememeyi tercih ediyor.”

İş dünyası Trumpçı mı oldu?

Dünya Ekonomik Forumu, küreselleşmenin savunucusu olan ve başta küresel şirketlerin üst düzey yetkilileri olmak üzere küresel elitlerin nabzını tutan bir kuruluş olarak biliniyor. Bu nedenle Davos müdavimlerinin çoğunun Trump’a sempatiyle bakmadığı, Davos’ta onu dinleyecekler arasında ona alerji duyanların bile bulunabileceği belirtiliyor. Gallup araştırma şirketinin 130 ülkede gerçekleştirdiği anketin sonuçları da dünyada Trump’a verilen desteğin yüzde 30’da kaldığını gösteriyor.

Ancak Davos’ta da temsil edilen iş dünyasının büyükleri aynı fikirde değil galiba. Sonuçları her yıl Davos’ta açıklanan ve küresel şirketlerin CEO’larının değerlendirmelerini ortaya koyan PWC/ Küresel CEO araştırmasının sonuçları, Trump’ın bir yıllık performansının ve ABD ekonomisinin geldiği noktanın CEO’lar tarafından genelde çok olumlu bulunduğunu gösteriyor. Öteden beri devletin müdahalesinden ve regülasyonların fazlalığından yakınan küresel şirketlerin CEO’ları Trump’ın bu sorunları çözmek için attığı adımları çok olumlu buluyor. Ayrıca vergi reformuyla şirketlere sağlanan avantajların da şirket CEO’larını memnun etmiş olması çok doğal. Şu ana kadar atılan adımların ötesinde Trump’ın iş dünyasında “sermaye dostu” olarak algılanması ve onun döneminde ABD borsalardaki yükselişin yeni rekorları getirmesi ABD Başkanı’na puan kazandırmış bulunuyor.

“Para ABD’ye akacak”

Küresel şirket CEO’ları ABD’nin yatırım çekme açısından da en cazip ülke olmaya devam ettiğini belirtirken Trump yönetiminin iş dünyasına açtığı yeni ufukları Davos’ta dile getirenlerden biri de dev finans kuruluşu Blackstone’un ünlü başkanı Steve Schwarzman oldu. Schvarzman, Trump yönetiminin sermaye dostu yaklaşımının, regülasyonların azaltılmasının ve özel sektöre sağlanan vergi avantajlarının ABD’nin dışardan sermaye çekme şansını büyük ölçüde artırdığını ve önümüzdeki dönemde paranın Amerika’ya akacağını söyledi.

Trump’ın Davos’ta yapacağı konuşmanın nasıl karşılanacağını düşünürken büyük sermayenin Trumpa’a nasıl baktığını da hesaba katmak gerekiyor her halde. Dün İsviçre’de protestolarla kaşılanan ve Dünya Ekonomik Forumu’nun bu yılki Davos toplantısının gündemine taşıdığı küresel ısınmadan servet ve gelir eşitsizliğine kadar pek çok konuda Davos müdavimlerinin görüşlerine ters görüşleri savunan Trump’ın, bugün dengeli bir konuşma yapması halinde Davos’ta alkış toplaması bile beklenebilir.

İsviçre de Trump gerilimi

Trump ın, İsviçre'nin Davos kasabasında düzenlenen 48. Dünya Ekonomik Forumu’na (WEF) katılımı, ülke genelinde protesto ediliyor. Dönemin ABD Başkanı Bill Clinton'ın 2000'deki ziyaretinin ardından Davos Zirvesi'ne katılan ilk ABD Başkanı olan Trump'a karşı İsviçre nin birçok şehrinde gösteriler düzenlendi. Ülkenin en büyük şehri Zürih'te Trump ve WEF karşıtı gösterilere 2 binden fazla kişi katıldı. Şehir merkezinde yürüyen göstericiler, "Trump hoş gelmedin" ve "İsviçre Nazilere ev sahipliği yapıyor" şeklinde pankartlar taşıdı. Zürih caddelerinde gösteri yapan protestocular, meşaleler yaktı.

İsviçre Genç Sosyalistler Başkanı Tamara Funiciello, gazetecilere yaptığı açıklamada, "Hem Trump'ı hem de WEF i protesto ediyoruz. Dünyadaki zenginlerin yüzde 1'inin kendi aralarında görüşmelerine ve kadınlarla azınlıklara karşı saldırgan bir tutum sergileyen bu adama İsviçre de yer yok." diye konuştu.

Zirveden notlar

Yunanistan'dan sert çıkış: Türkiye agresif bir komşu

Yunanistan Başbakanı Aleksis Çipras, Avrupalı ortaklarının Türkiye gibi "agresif" bir komşu ile yaşamanın zorluklarını her zaman anlayamadıklarını söyledi. Çipras, bu açıklamaları İsviçre'nin Davos kasabasında düzenlenen Dünya Ekonomik Forumu'nda Akdeniz'in istikrarı ve göç krizine ilişkin bir tartışma toplantısında yaptı. Türkiye ve Yunanistan, göçmen akışını yavaşlatma amacıyla Mart 2016'da Ankara ve Avrupa Birliği arasında varılan bir anlaşma kapsamında işbirliği yapıyorlar. Türkiye'nin göç anlaşması konusundaki görüşünü istediği zaman değiştirebileceğinin belirtilmesi üzerine Çipras, "Türkiye'nin agresif davranışı hakkında ne yapacağımız konusunda da karar vermeliyiz" dedi.

İpek Yolu'na önemi vurgulandı

2. Kuşak ve Yol Davos Forumu'nda katılımcılar, Kuşak ve Yol inisiyatifinin, güzergâh ülkeleri arasındaki işbirliğini ilerletmekle kalmayıp bölgenin gelişmesini de hızlandırdığını belirtti. Birleşmiş Milletler Ticaret ve Kalkınma Örgütü Genel Sekreteri Mukhisa Kituyi, globalleşme ve çok taraflılığının birçok mucize yarattığına işaret ederek, ancak şu an için yeni kalkınma tarzı ve yeni itici gücün bulunması gerektiğini, Kuşak ve Yol inisiyatifinin bu alanda büyük rol oynayabileceğini söyledi.

Macron: Silahtan çok eğitimli insan lazım

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, 48. Dünya Ekonomik Forumu nda (WEF) yaptığı konuşmada, dünyadaki mevcut sorunların çözümü için uluslararası kurumların, devletlerin, şirketlerin ve sivil toplumun ortak çözümler belirleyerek uygulaması gerektiğini söyledi. Korumacı ticaret politikalarının arttığı ve küreselleşmenin getirilerinin kaybedilmeye başlandığı uyarısında bulunan Macron, Avrupa nın ekonomik, sosyal, çevresel, bilimsel ve siyasi güç olmak için 10 yıllık yeni bir strateji belirlemesi gerektiğini ifade etti. İnsan sermayesinin en önemli unsur olduğunu dile getiren Macron ayrıca ülkesinin 2021 yılına kadar kömürden elektrik üretimi gerçekleştiren bütün santrallerini kapatacağını kaydetti.

Turkcell Genel Müdürü Terzioğlu: Yeni petrol 'data'

Turkcell Genel Müdürü Kaan Terzioğlu, "Türkiye'nin datasına sahip çıkması lazım. Datasını koruması, saklaması, işlemesi ve tekrar dijital servise dönüştürmesi lazım." dedi. Terzioğlu, "Ben buradaki toplantılarımda gerçekten bir kırılım noktasına doğru yaklaştığımızı hissettim. Çünkü ekonomik güç, politik güç bugüne kadar belirli kaynaklardan geliyordu. Bu kaynak değişiyor. Yeni kaynak data." diye konuştu. Terzioğlu, her liderin Davos konuşmasında datanın önemini vurguladığını, yeni petrolün data olduğundan bahsettiğini söyledi.

DTÖ: Trump, şaşırtmayacak

Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) Genel Direktörü Roberto Azevedo, "Eğer DTÖ olmasaydı küresel ekonomi bugünkü durumundan çok daha kötü bir yerde olurdu." dedi. ABD Başkanı Donald Trump'ın Davos toplantısında yapacağı kapanış konuşması hakkında Azevedo, "Bu büyük bir tartışma. Sanırım herkes Trump'ın ne söyleyeceğini merakla bekliyor. Ben Trump'ın daha önce söylediklerinden farklı bir şey anlatmasını beklemiyorum. Bence Trump'ın söyleyecekleri hiç kimseyi şaşırtmayacak." diye konuştu.