Tepki gösterirken Hollanda’daki vatandaşlarımızı düşünmeliyiz

İlter TURAN
İlter TURAN SİYASET PENCERESİ [email protected]

Hollanda ile yaşanan gerilimin tırmanması Türkiye’ye bazı zararlar verebilir. Görüldüğü kadarıyla hem Hollanda hem de Türkiye siyasi isteklerini ve özlemlerini diplomasinin önüne geçirmişlerdir. Tarafl ar, bir diğerinin karşısında yenik görünmemek için işi tırmandırmıştır. Aslında Hollanda’nın bu sıkıntıyı kötü yönettiği konusunda hiç bir tereddüt yok. Süreç daha başarılı yönetilebilirdi. Olayı skandal seviyesine tırmandırmak için bir sebep yoktu. Bir ihtimal Hollanda Başbakanı rakibi karşısında gösteri yaparak oyların kaymasını engellemek istemiştir ve Hollanda’ya yakıştığından emin olamadığım böyle tavır sergilemiştir. Ancak Türkiye ‘nin de Hollanda’nın sıkıntısını anlamadan kendi sıkıntısını ön planda tutması isabeti tartışmalı bir yaklaşımdır, çünkü Hollanda hükümeti bu faaliyetin seçimden sonra yapılması için bir ricada bulunmuştur. Neden birkaç gün ertelemediğimizi bilemiyorum. Belki ‘dünya bizi istemiyor’ şeklinde bir duygu yaratmak ve bunun siyasi sonuçlara aktarmak gibi tasavvurumuz vardı.

Şimdi yapılacak şey siyasilerin karşılıklı demeç yarışını sonlandırmaları ve diplomasinin hasarı tamir etmesine izin verilmesidir.

Karşılıklı yaptırım söylemlerine gelince... Hollanda bir süre önce Türkiye sınırına Patriot füzeleri göndererek ittifak çerçevesinde Türkiye’ye destek vermişti; ittifak içinde bize karşı sorumluluğunu sergileyen bir jest yapmıştı. Hollanda ve Türkiye’nin kapsamlı bir iktisadi ilişkisi de bulunmaktadır. Zannediyorum kimse bu ilişkinin bozulmasını istememektedir. Dolayısıyla yaptırımların sembolik düzeyinde kalması beklenebilir. Örneğin, belki bir süre için büyükelçimizin istişarede bulunmak için Türkiye’ye geri çağırılması, Hollanda’nın faaliyetlerine resmi görevlilerin katılmaması, resmi ziyaretler yapılmaması, Hollanda’nın uluslararası taleplerinin desteklenmemesi gibi yöntemler akla geliyor.

Bunların dışında üzerinde durulması gereken bazı hususlar var. Bunlardan ilki, gösterilen tepkilerin uzun vadeli ve iki tarafın da zararlı çıkacağı gelişmelere yol açmasına müsaade edilmemesidir. İkincisi Hollanda’da yaşayan Türklerin Hollanda hükümeti nezdinde zor durumda kalmasına özellikle Hollanda’da ikamet eden ancak Hollanda vatandaşı olmayan Türklerin, Türkiye’ye geri dönmeye mecbur edilmesine yol açacak bir tavır sergilenmemesidir.

Üçüncüsü Hollanda ile ilişkilerin üçüncü ülkeler katındaki etkileri düşünülmeden hareket edilmemesidir.

Bütün bunları bir arada düşündüğünüz zaman daha çok diplomatik alanla sınırlı kalan bazı cevapların verilmesi uygun düşer.

Örneğin Bakanımızın Hollanda’da ‘persona non grata’ veya ‘istenmeyen kişi’ ilan edilmesi diğer Şengen ülkelerini de bağlayan bir uygulama. Bu açıdan bakıldığında, karşılıklı olarak gerilimi tırmandırmanın Türkiye’ye ne gibi zararlar verebileceğine dair ipuçları yakalamış oluyoruz. O nedenle vereceğimiz tepkilerin itinalı tasarlanması gerekiyor.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
G7 nereye gidiyor? 04 Eylül 2019