Temkinli iyimserlik ve tatil riski...

UZMAN GÖRÜŞÜ
UZMAN GÖRÜŞÜ [email protected]

Serhan Yenigün-Finansinvest

Sermaye piyasalarımız, kriz atmosferinin etkisi altında kritik günler geçirmeye devam ediyor. Her ne kadar birkaç ay önce yaşanan aşırı güven bunalımının geride kaldığını görsek de, haber ve veri akışına bağlı volatilitenin de sürdüğünü görüyoruz. Yatırımcı güveninin istikrarlı ve sağlıklı olduğu dönemlerde göz ardı edilebilecek kısmen olumsuz veriler içinde bulunduğumuz süreçte piyasaları doğrudan etkileyebiliyor. Ancak, ABD başta olmak üzere Avrupa'da ve diğer önemli ülkelerde ekonomi yöneticilerinin attığı adımların ve faiz indirimlerinin olumlu sonuçlarının da zamanla görüleceğini düşünüyoruz. Bu beklentilerin yarattığı iyimserlik ise son dönemde piyasaların gücünü artırmış durumda. Bu durumun bulunduğumuz seviyelerin geniş bir yatırımcı kitlesi tarafından dip seviyeler olarak görülmesi ile de alakalı olduğu düşünülebilir. Küresel piyasaların birbirine yüksek derecede korale seyrettiği bu dönemde, Türkiye'nin kendi gündeminin bir kaç ay öncesine göre oldukça yoğun olduğunu görüyoruz. Türkiye'de en önemli hikaye yaratan beklenti IMF ile yürütülmekte olan ilişkiler. Dış finansman ihtiyacının ve mali disiplinin öne çıkacağı önümüzdeki yıllarda, Türkiye'nin IMF ile ortak yürüteceği bir programın fazlasıyla gerekli olduğunu düşünüyoruz. Yetkililerden gelen açıklamalar, konunun yıl sonuna kadar netleşebileceği yönünde. Diğer yandan, mali ve reel sektöre destek olmak amaçlı çeşitli önlemlerin alındığını, bu konudaki çalışmaların da şimdilik bir paket kapsamında olmasa da tedrici olarak kamuoyuna duyurulduğunu görüyoruz. Burada önemli olan, atılan adımların sonuç odaklı, rasyonel ve orta-uzun vadede mevcut sıkıntılara cevap verecek nitelikte olabilmesi.

Varlık sınıfları ile ilgili olarak, Türkiye'de ve dünyanın genelinde hakim olan dezenflasyon sürecinin para politikalarında gevşemenin önünü açtığını, bunun da faiz oranlarının gevşemesine destek olacağını düşünüyoruz. Bu nedenle, yurtiçinde bir süredir hızlı şekilde kendini hissettiren gösterge bileşiklerdeki gevşemenin ivme kaybederek de olsa sürebileceğini düşünüyoruz. YTL'de de bu sürece bağlı olarak, IMF beklentileri ve diğer yapısal düzenlemelerden kaynaklanan bir güçlülük hali devam edecektir. İMKB'de ise mevcut seviyeler şirket değerleri açısından oldukça düşük değerlere işaret etmektedir. Büyümelerde ciddi boyutlu yavaşlamalar beklense dahi, piyasalarımızın mevcut seviyeler itibariyle aşırı satış gördüğünü düşünüyoruz. Haftaya 4 gün kapalı kalacak olmamız ve bu sürede yurtdışında piyasaların açık olmasının mevcut ortamda ciddi risk oluşturduğunu hatırlatmakta fayda var.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Euro nereye koşuyor? 03 Ağustos 2017