Temiz havayı hak mı etmiyoruz?
Bir olay Yolcu, Kadıköy’e gitmek üzere Küçükyalı civarında Pendik-Kadıköy minibüsüne binmiş. Biner binmez de sigara kokusunu almış. Sürücüye “Sigara içmiyorsunuz değil mi? Benim alerjim var da, çok rahatsız oluyorum” demiş. Sürücü “İçiyorum ama artık içmem, sen varsın diye; nerde ineceksin ki?” diye cevap vermiş. Yolcu; “Kadıköy değil, Ethem Efendi” demiş. Sürücü “Hah iyi o zaman” demiş gevrek gevrek. Yolcu; “Ama araçta sigara içmek zaten yasak değil mi?” diye sorunca sürücü, “Bu trafi kte n’apalım abla? Bak görüyorsun” deyip yolu göstermiş. Sürücü, bizim yolcunun parasını almış ve tam üstünü verirken arkadan başka bir yolcunun sesi gelmiş: “Ama Şoför Bey, biz de rahatsız oluyoruz.” Sürücünün o ana kadar alçak olan ses tonu, birden yükselmiş “Eee ablacığım, aklına yeni mi geldi senin?” Arkadaki yolcu sürdürmüş yakınmasını: “Yok, rahatsız oluyoruz ama. Demin arka sırada oturan bayanlar da camı açtırdı bize, minibüs havalansın diye.”
Sürücü, minibüsteki isyanı görünce, bizim yolcuya hazırladığı para üstünü geri koymuş. Aldığı parayı uzatmış “Yav ablacığım sen iner rmisin? Arkadaki minibüse binersin. Hadi” demiş. Bizim yolcu; “Ama böyle yolcu indiremezsiniz” demiş. Ama çaresiz inmiş. Diğer yolculardan sadece birisinden ses gelmiş; sürücünün sigarasına itiraz eden ikinci yolcudan. Minibüstekiler, hak ettikleri dumanı soluya soluya yollarına devam etmişler.
Minibüsten inen yolcu, bu olayı İstanbul Büyükşehir Belediyesi Beyazmasa’ya bildirmiş. Ertesi gün cevap gelmiş. Büyükşehir Belediyesi Trafi k Zabıta Amirliği’nden gelen bir cevabı aktarmışlar: “Zabıta Ekiplerimizce 5216, 5393 sayılı kanunlar ve mevzuat hükümleri doğrultusunda denetim yapılmaktadır. Kural ihlali yaptığı tespit edilen 29 minibüs ilgilisi hakkında cezai işlem uygulanmıştır. Hassasiyetiniz için teşekkür ederiz.”
Bir yorum
Yukarıdaki olaydaki “Yolcu” benim bir öğrencimdi. Olayda tipik bir Türkiye gerçeğinin çeşitli boyutlarını görüyoruz. Birincisi, yasa ve kural tanımama olgusu. İstanbul gibi bir yerde, bir minibüs sürücüsü hiç çekinmiyor. Arabada sigara içiyor ve itiraz eden bir yolcuyu minibüsten indiriyor. Çünkü yasa ve kuralları takmama, ülkemizde artık bir alışkanlık hâline gelmiş durumda. Minibüsünde sigara içen sürücü, bu yaygın alışkanlığın en alt halkası. Bırakın yasaları, anayasa bile ciddiye alınmıyor.
İkinci boyut, halkımızın genel kayıtsızlığı. Bindiği minibüsün sürücüsü sigara içiyor. Parasını vererek, o pis havayı soluyor. Ama kaderine razı, gıkı çıkmıyor. Yani, daha soluduğu havaya, temizini solumak hakkı iken, sahip çıkamayan ürkek, korkak ve kayıtsız yurttaşlarımız var. Üçüncü boyut, “birlikten kuvvet doğar” kuralı bizim ülkede artık geçerli değil. Sigarasına itiraz eden yolcuyu minibüsünden indiren küstah sürücüye, tek kişi itiraz etmiş. Diğer yolcular birlik olup sürücüye “Bizim soluduğumuz havayı kirletmeye hakkın yok. O yolcuyu indiremezsin” diyememişler. Dördüncü boyut, kamu düzenini korumada “yasak savma” türünden yaklaşım. Belediye Zabıta Amirliği’nin verdiği cevap tam bu türe örnek. Plakası bildirilen minibüs hakkında bir şey yapılmış mı? Bilmiyoruz. Sadece bir istatistik var. Acaba 29 ceza ne kadar bir süreyi kapsar? Bunu da bilmiyoruz. Bugün çıkalım ciddi bir kontrole, bırakın minibüsleri, belediye otobüslerinde bile bu kadar sayıda bir ihlali iki saatte ben bulabilirim. Ama şikayete cevap verildi mi? Verildi. Sigara ile mücadele ediliyor mu? Sözde, evet. Adet yerini buldu mu? Buluyor…
Sonuç
Temiz hava solumayı da hak etmiyoruz ki hakkımıza sahip çıkamıyoruz.