Temel varsayımlar değişti!
Finansal piyasalarda yaşanan sarsıntılar doğal olarak belirsizlik ve kırılganlığı artırırken güvensizliği de çok tehlikeli boyutlara ulaştırıyor. Sonuçta dünya ekonomisi de sallanıyor, geleceğe yönelik tüm beklentiler farklılaşıyor, mevcut program ve strateji uygulama ve pazarlamalarında radikal değişiklikler de zorunlu hale geliyor. Bu çerçevede 2009 mali yılı bütçe tasarısının hedef ve büyüklükleri de daha önemli hale geliyor.
Küresel koşullar bugüne kadar kullanılan varsayımların artık geçerli olamayacak hale gelmesi ciddi bir sıkıntı yaratıyor. Özellikle küresel düzeyde herşeyin yolunda gideceği, likiditenin bol ve ucuz olacağı şeklindeki varsayımlar artık geçerli olamayacak doğal olarak buna bağlı büyüme, enflasyon, dış ticaret tahminleri ve bütçe büyüklükleri değişmek zorunda kalacak; zira değişmez ise inandırıcı olamayacak. Daha açık ifade etmek gerekir ise bugüne kadar tasarruf açığını kapatmak için kendi irademizle hiçbir şey yapmadık, fakat dış koşullar bizi zorluyor. Bu durum durgunluk işsizlik, istikrarsız fiyat dalgalanmaları, bütçe gelirlerinde daralma ve harcamalarında artış yönündeki beklentileri ön plana çıkarıyor. Söz konusu koşullar her şeyin değişmesi anlamına geliyor ve değişmemesini makul kılacak hikaye üretmek imkansızlaşıyor. Diğer taraftan ne kamu kesiminin ne de mali sektörün bu yeni koşullara uyum sağlaması oldukça zor olacak gibi görünüyor.
Küresel düzeyde sermaye hareketleri ciddi boyutta daralacak, buna paralel olarak uluslararası ticaret hacmi de gerileyecek. Durgunlaşma, artan işsizlik ve istikrarsız fiyat hareketleri eşanlı olarak yaşanacak. Beklentileri yöneterek sorunları ağırlaştırma pahasına günü kurtardığımız dönem geride kalırken dalga dalga büyüyen güvensizlik daha belirleyici olacak ve herşey değişecek. 17 Ekim'de Meclis Komisyonu'na gelecek bütçe hedef ve büyüklükleri her halükarda çok eleştirilecek. Muhtemelen dış piyasalardaki olumsuzlukların geçici olacağı varsayımı üzerine bina edilecek... Bu sanal yaklaşımı uluslararası kurumlar ve mali kesim pek eleştirmeyecek fakat ciddiye de alamayacak, zira söz konusu kesimler eleştirilerin de hedefinde olmaya devam edeceği için sözlerinin ağırlığı olmayacak. Beklentiler yönetilemeyecek piyasalar yönlendirilemeyecek...
Bu tablo bütçe performansını da tahminlerin ötesinde etkileyecek her ihtimale hazır olmayanların krizleri fırsata dönüştürme şansı da olmayacak...