Tembellik zamanı
“Kötü beslenme, viskoziteye sahip kan veya Addison hastalığında görülebileceği gibi, ana sebeplerinden biri de hemorajidir. Sirkülatuar şokun en önemli sebeplerinden birisidir.”
Bu yazdıklarımı internette herkese açık ders notlarından alıntıladım. Bunu çevrenizdekilere, özellikle de yaşı biraz ileri kimselere okursanız, büyük olasılıkla birçoğu aynı benim gibi, hiçbir şey anlamayacaktır. Bu hiçbir şey anlamayan grubun içinde yer alanların birçoğu ise hem kendilerinin hem de yan komşu Fatma teyzenin tansiyon değerlerini ezbere bilip, tansiyonun yüksekliği veya düşüklüğü konusunda birçoğumuzu hayretler içinde bırakan yorumlar yapabileceklerdir. Hatta yorumun ötesine geçip tuzlu ayran mı içmeli, ayaklarını yukarıya kaldırıp uzanmalı mı yoksa sarımsak mı çiğnemeli cinsinden hane içi tedavi yöntemleri bile önerebileceklerdir. Bu yorumlara ve önerilere sebep olan ise duydukları iki rakamdır. Neden öyle olduğunu veya nasıl olduğunu muhtemelen bilmedikleri bir olayın sonucu olan tansiyon ölçüm değerlerine bakarak bu sonuçlara ulaşacaklardır. Sanırım benzer bir duruma çoğunuz şahit olmuşsunuzdur.
Yaptıkları, duydukları sayının nedenine, nasıl ölçüldüğüne değil, taşıdığı bilgilere odaklanmaktır aslında. O bilgiler ışığında yorum yapmakta, tecrübeleri doğrultusunda çözüm önermektedirler.
İlk veya ortaokul anılarınızın içinde mutlaka yeri vardır “öğretmenim, yoldan da not verecek misiniz?” sorusunun. Bu soru aslında süreci anlayan ancak işlem hatası yaptığını tahmin eden veya problemi doğru kurup çözüm aşamasında bir noktada yoldan çıkan öğrencinin üç beş bir şeyler kurtarabilme çırpınışıdır. Artık yoldan not vermeme zamanı, daha doğrusu artık yol hakkında kaygılanmama zamanı geldi. Önemli olan problemi doğru kurabilmek, arkasından birilerinin sizin için yaptığı hesaplamanın sonuçlarını doğru yorumlayabilmek önemli.
İş hayatından çok iyi biliyoruz ki tek başına bir sayıyı hesaplayabiliyor olmanın artık hiçbir kıymeti yok. Hesapladığımız değerin ne anlama geldiğini bilebilmek, hatta o anlama bağlı olarak bir hareket biçimi belirleyebilmek önemlidir. Ölçümleme veya hesaplama önem kaybetmedi ancak artık bu işlevleri bilişim teknolojisindeki gelişmeler sayesinde akıllı cihazlar bizim için yapıyorlar. Hem de bizim yapabileceğimizden daha iyisini. Artık insanlar için önemli olan bu akıllı cihazların ürettiği sonuçları anlamlandırabilmek ve onları kullanarak hareket tarzlarını belirleyebilmektir.
Bunu bir alışkanlığa çevirebilmenin yolu ise okul öncesinden başlayarak, eğitim hayatımızı da buna göre şekillendirmekle mümkün olacaktır. Bu aşamaları geçmiş olan bizler için çözüm “akıllı cihazlara yaptırabileceğin hiçbir işi kendin yapma” anlayışını genel bir prensip haline getirmektir. Bir başka deyişle akıllıca tembellik yapabilme zamanıdır artık.