Temalar

UZMAN GÖRÜŞÜ
UZMAN GÖRÜŞÜ [email protected]

Murat Berk / Yapı Kredi Yatırım

Piyasaları yılbaşından bu yana destekleyen temalar, küresel merkez bankalarının parasal politikalarını daha da fazla gevşeteceğine dair beklentiler, büyümenin ivme kazanması ve enflasyonun düşük kalmaya devam edeceği beklentisiydi.
Son birkaç haftaya baktığımızda, piyaslarda trend ve ivmenin güçlü kalmaya devam ettiğini ama yukarıda bahsettiğimiz temalarda yavaş yavaş değişiklikler gördüğümüzü söyleyebiliriz.
Büyüme tarafında ABD hariç, dünyanın çoğu yerinde büyümenin ivme kaybettiğine dair işaretler artıyor. ABD'de ise açıklanan makro veriler pozitif yönde sinyal vermeyi sürdürerek olumlu etki yaratmaya devam ediyor. Hatırlanacağı üzere FED, geçen haftaki faiz toplantısında küresel ekonomideki problemlerin, ekonomide aşağı yönlü risk yaratsa da gevşediğini, gelecek çeyreklerde ekonominin ılımlı seviyede büyümesinin ve işsizlik oranının kademeli olarak düşmesinin beklendiğini belirtmişti. Ayrıca ekonomik verilerin takip edileceğinin vurgulanması dikkatleri makro verilere yoğunlaştırmıştı. Güçlü makro verilerle birlikte, FED'in ekonomide ilerleme kaydedildiğine dair  vurgulamaları ve yeni bir parasal gevşeme beklentisinin azalması ise doların güçlenmesine neden olmuştu.
Geçen hafta açıklanan verilere baktığımızda, ISM imalat endeksi için öncü gösterge olarak izlenen bölgesel imalat endeksleri Phily FED ve New York İmalat Endeksi mart ayında yükselişine devam etti. Haftalık işsizlik başvuruları ise 14.000 düşüşle 351.000'e, son dört yılın en düşük seviyesine geriledi ve istihdama yönelik olumlu sinyal vermeye devam etti. Sanayi üretimi beklenenden düşük geldi ancak önceki ayki verinin yukarı revize edilmiş olması bu olası olumsuz etkiyi dengeledi. Çekirdek TÜFE rakamı beklentilerden iyi yönde gelirken, ABD dışındaki büyümede zayıflama işaretlerinin son örneğinin haftasonu açıklanan Çin konut fiyatları verisinin şubat ayında gösterdiği gerileme olduğunu söyleyebiliriz.
Küresel merkez bankalarının verdiği sinyaller ise parasal genişlemeye devam etme ihtimalinin önümüzdeki aylarda son derece düşük olduğu şeklinde.
ABD Merkez Bankası FED'in "şahin" üyelerinden Lacker'in 2013 yılında faiz artışı önermesi
FED içindeki bir azınlığı temsil etse de, FED'in genel duruşunun gelen veriler paralelinde yavaş yavaş daha az "güvercin" bir çizgiye kaydığını düşünüyoruz.
Piyasaların ABD faizlerinde yaşanan belirgin yükselişi büyüme, portföy tercihlerinin hisse senetlerine doğru kaydığı şeklinde olumlu yorumluyor olmasının ise normal, fakat emtia ve maliyet yönlü enflasyonun etkileri ve enflasyon beklentilerinin önemli olduğu görüşündeyiz. ABD'de Michigan Tüketici Güven Endeksi'nde bir yıllık enflasyon tahmininin Mayıs 2011'den bu yana görülen en yüksek seviyeye çıkmış olması ise bizce dikkat çekiciydi.
Bu hafta ABD'de iyileşme yönünde sinyal vermesi beklenen konut verileri ön planda. Hafta genelinde ise Perşembe günü Avrupa'da ve Çin'de açıklanacak Satın Alma Endeksleri ön planda olacak.  Avrupa'da açıklanacak imalat ve hizmet PMI'larında mart ayında iyileşme beklentisinin hakim olduğunu söylemek mümkün. Ayrıca Japonya'da açıklanacak dış ticaret rakamındaki ihracat rakamına yönelik sinyallerin önemli olabileceği düşüncesindeyiz.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Euro nereye koşuyor? 03 Ağustos 2017