Telafi çalışması hangi hallerde yapılır?
Çalışma hayatının dinamik yapısı, daha esnek yapılı çalışma ilişkilerini ortaya çıkartmaktadır. Bu dinamik yapı çalışma mevzuatını etkilemekte “telafi çalışması” gibi istisna uygulamalar yapılabilmektedir.
Telafi çalışması, çeşitli sebeplerden dolayı işin durması, işyerinin tatil edilmesi veya işçinin talebi ile kendisine izin verilmesi hallerinde, işçinin çalışmadığı sürelerin daha sonra çalışılarak telafi edilmesidir. Söz konusu hallerde işveren iki ay içinde çalışılmayan süreler için telafi çalışması yaptırabilir. Telafi çalışması, işçinin ücretini aldığı ancak çeşitli sebeplerden dolayı çalışmadığı bir süreyi sonradan çalışarak yerine getirmesidir.
Özellikle ulusal bayram genel tatil günlerinden önce veya sonra ya da kar, sel gibi nedenlerle işyerinde çalışılamaması durumlarında işyerinin tatil edilmesi halinde daha sonraki günlerde telafi çalışması yaptırılabilmektedir. Türk İş Hukuku'na göre telafi çalışmaları fazla çalışma veya fazla sürelerle çalışma sayılmamaktadır.
Çeşitli sebeplerden dolayı işçinin kısmen veya tamamen çalıştırılamadığı sürelerin, en çok 2 ay içinde telafi edilmesi gereklidir. İki aylık sürenin sona ermesi halinde artık telafi çalışması mümkün olmadığı gibi, işçinin telafi çalışması nedeniyle çalışmadığı sürenin ücreti de istenemez.
Telafi çalışmaları, günlük en çok çalışma süresi olan 11 saati aşmamak koşulu ile günde 3 saatten fazla olamaz. Örneğin işyerinde bir işçi günlük 7 saat çalışıyorsa, telafi çalışmasıyla birlikte ancak 10 saat çalışabilecektir.
***
Telafi çalışması yaptırılabilecek haller nelerdir?
- Zorunlu nedenlerden dolayı işin durması
Zorunlu nedenler, önceden görülemeyen ve kaçınılamayan, kusurdan uzak dıştan gelen olaylardır. Bunlar; deprem, şiddetli kar, don gibi doğal olaylar olabileceği gibi, devletin koyduğu yasaklar da olabilir.
- Tatillerden önce veya sonra işyerinin tatil edilmesi
4857 sayılı Kanun'la, özellikle bayram ve tatil öncesinde ve sonrasında işyerinin tatil edilmesi veya işçiye izin verilmesi durumunda, sonradan çalışarak telafi edilmesi mümkündür.
- Çeşitli sebeplerden işyerinde normal çalışma sürelerinin önemli ölçüde altında çalışılması veya tamamen tatil edilmesi
4857 Sayılı İş Kanunu'nun 64’üncü maddesi, ulusal bayram ve genel tatillerden önce veya sonra işyerinin tatil edilmesi halinde çalışılmayan sürelerin sonradan telafi edilmesine imkân vermiş; benzer nedenlerle işyerinde normal çalışma sürelerinin önemli ölçüde altında çalışılması veya tamamen tatil edilmesi halinde de telafi çalışmasının mümkün olabileceğini belirtmiştir.
Yukarıda bahsedilen durumlarda telafi çalışması tarafların anlaşmasına veya işçinin onayına bağlı değildir. Başka bir ifadeyle, belirtilen durumlarda işveren, tek taraflı bir kararla, yani işçinin rızası olmadan da telafi çalışması yaptırılabilecektir.
- İşçinin izin talebi
İşçinin talep etmesi halinde, işverenin izin verme zorunluluğu bulunmamaktadır. Zira işverenin işçiye, mevzuatta yer alan veya sözleşmede hüküm altına alınan hallerin dışında izin vermesi zorunluluğu yoktur. Fakat işverenin, işçinin talebini kabul ederek, çalışılmayan sürenin telafi edilmesine imkân tanımasını engelleyecek bir durum da söz konusu değildir.
***
Cezası var!
İş Kanunu’nun telafi çalışmasını düzenleyen 64’üncü maddesine uyulmaması halinde bu durumdaki her işçi için idari para cezası verilebiliyor.