Tekrar enflasyon ve verimlilik üzerine

Prof. Dr. İbrahim ÜNALMIŞ
Prof. Dr. İbrahim ÜNALMIŞ EKONOMİ NOTLARI [email protected]

Bir süredir önümüzdeki dönemin ana konusunun verimlilik olacağını dile getiriyoruz. Hem ekonomik büyümenin sürdürülebilirliği hem de enflasyonla mücadele için elzem bir konu olduğunu vurgulamaya çalışıyoruz.

Bugün konuyu biraz daha derinlemesine tartışacağız. Çarşamba günü lart ayı enflasyon verileri açıklandı. TÜFE aylık %3.2 artış ile beklentilerin bir miktar altında açıklandı. Yıllık olarak da %68.5 seviyesine ulaştı.

Alt kalemler incelendiğinde eğitim harcamalarında %13.1, haberleşmede %5.7, lokanta ve otellerde %4, eğlence ve kültür hizmetlerinde %3.7, konut fiyatlarında %3.4, gıda ve alkolsüz içeceklerde %3.4 artış gerçekleşti. Üretici fiyatları aylık bazda %3,3, yıllık bazda %51.5 artış kaydetti. Çekirdek enflasyon göstergesi olarak takip ettiğimiz B ve C endekslerinde aylık olarak %3.1 ve %3.5 artış kaydedildi.

Petrol ve gıda TCMB’nin işini zorlaştıracak

Açıklanan enflasyon rakamları TCMB’nin %36 olan yılsonu enflasyon tahmini patikasına yakın. Bu bağlamda TCMB açısından mevcut politika duruşunu değiştirecek fiyat artışları olmadığı kanaatindeyiz. Bununla birlikte önümüzdeki dönemde risklerin yukarı yönlü olduğunu düşünüyoruz.

Özellikle petrol, gıda ve yönetilen-yönlendirilen fiyatlardaki artışların TCMB’nin işini zorlaştıracağını düşünüyoruz. Aşağı yönlü risk yaratan faktörler ise daha ziyade kur kaynaklı olacak. TL’nin önümüzdeki dönemde reel değerlenme sürecinde olması TCMB’nin elini rahatlatan faktörlerin başında olacak. Baz etkisi ile enflasyon rakamlarında temmuz ayından itibaren düşüş olacağının iletişimi zaten uzun zamandır yapılıyor.

Bu durumda TCMB’nin attığı sıkılaştırıcı adımların etkilerini görebilmek için bekle gör politikası uygulayacağını düşünüyoruz. Tahminlerimizin dışında fiyatlar üzerinde etki edecek bir risk gerçekleşmediği sürece TCMB’nin mayıs ayı enflasyon raporunda da yılsonu tahminini değiştirmeyeceğini tahmin ettiğimizi not edelim.

Bazı sektörlerde üretkenlik düşüyor

Enflasyon rakamları ile ilgili gelişmeleri özetledikten sonra enflasyon ve verimlilik konusuna geri dönebiliriz. Geçtiğimiz hafta kaleme aldığımız yazıda verimlilik artışı gözlenen ABD’de enflasyon ile mücadelenin nispeten kolaylaştığı ve yumuşak iniş senaryosunun gerçekleşme ihtimalinin yükseldiğini, Atlantik’in diğer tarafında ise verimlilik düşüşü yaşayan Avrupa’nın ekonomik büyümede ciddi sorunlar yaşadığını belirtmiştik.

Türkiye’de ise durum şöyle: Türkiye için takip ettiğimiz verimlilik göstergelerinden bir tanesi çalışılan saat başına üretim endeksi. Pandemi öncesi dönem ile karşılaştırabilmek adına endeksi 2019’un son çeyreği için 100 aldık. Toplam imalat sanayine baktığımızda saat başına üretimin 2019 son çeyreğine göre %8.6 arttığını görüyoruz.

Fakat bu durum tüm sektörler için geçerli değil. Örneğin, gıda ürünleri imalatı her ne kadar 2023’ü son çeyreğinde artış gösterse de uzun süredir 2019’un gerisinde görünüyor. Tekstil sektöründe üretim pandemi sonrasında hızlı bir şekilde artış gösteriyor. Yurt dışındaki alıcıların Çin’e alternatif tedarikçiler aradığı bu dönemde çalışılan saat başına üretimde %13’e varan artışlar görüyoruz.

Fakat 2022’nin başından itibaren tekstil sektörü düşüşe geçiyor. 2023’ün son çeyreği itibariyle sektörde saat başına üretimin %4 civarında düşüş yaşadığını görüyoruz. Saat başına hızlı üretim düşüşü yaşayan bir başka sektörde ana metal sanayi. Bu sektörün hem rekabet koşullarından hem de kur gelişmelerinden olumsuz etkilendiğini biliyoruz. Bu gelişmelerin sonunda saat başına üretim 2023’ün ilk çeyreğinde %21 gerilemişti.

2023 sonu itibariyle düşüş %11 seviyesinde. Görüldüğü üzere bazı sektörlerimizde üretkenlik düşüyor. Üretkenliğin düştüğü bir sektörde birim maliyet artışları kaçınılmaz görünüyor. İç talebin düşmesini, dış talebin sınırlı kalmasını beklediğimiz bir dönemde enflasyonu düşürmek istiyorsak konunun üzerine daha fazla eğilmemiz ve çözüm önerileri üretmemiz gerekiyor. Uzun ve kısa vadeli çözüm önerilerini gelecek yazılarımızda tartışmaya çalışacağız.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar