Teknolojinin devleri filmlerdeki şiddet, siyaset ve cinselliğe karşı birleşiyor
Apple Netflix’in alanına giriyor ve “streaming”yani internet üzerinden film izletme platform için yatırım yapıyor. Wall Street Journal’ın haberine göre, Apple CEO’su Tim Cook, AppleTV yapımlarının cinsellik, şiddet ve siyasetten uzak durmasını istiyor. 2022’ye kadar kendi içeriğine 4.2 milyar dolar yatırım yapacak olan şirket, Apple markasını korumak için fimlerinde kamuoyunda rahatsızlık yaratacak sahnelere yer vermeyecek.
Aynı şekilde, Amazon da “Aileler için” içerik yayınlayan platformunu sunmaya hazırlanıyor. Benzer bir biçimde, Disney de, sadece çocuklar için değil, tüm yaş gruplarına yönelik filmler yayınlayacağı kendi kanalını bir an önce bitirmek için çalışıyor.
Özetle, Hollywood’un ve TV dizlerini cinayet, entrika ve kötülükle dolu dünyasının zehirinden uzaklaşmak isteyenlerin seçenekleri artıyor. Belli ki, dünyamız artık temizlenmek istiyor.
Deneyim pazarlaması
Modern dünyadan kaçma arzusu trendlere yansıyor
Dijital teknolojiler bir yandan hayatı kolaylaştırıyor, öte yandan bireyleri kendi kozaları içine hapsediyor. İnsanlar yalnızlaşıyor, doğadan ve birbirlerinden kopuyorlar. Yalnızlaşma, kaygılara, gerginliklere hatta depresyona neden oluyor. Uzmanlar, modern dünyanın insanlarına “dijital detoks” yapmayı, doğaya dönmeyi ve sakin bir yaşam kurmalarını öneriyorlar. Bu yaklaşım, moda ve dekorasyon dünyasında da kendisini hissettiriyor. Doğal ve uyumlu tasarımlar yükseliyor.
Geçtiğimiz hafta, Jotun’un yeni renklerini tanıtmak için İstanbul’a gelen İskandinav kökenli tasarımcılar; Lisbeth Larsen, Jannicke Kråkvik, Alessandro D’Orazio; bu trendleri beş duyuya hitap edecek bir biçimde sunarak deneyimsel bir basın toplantısına imza attılar.
İstanbul Dolapdere’deki Galeri Pilevneli’de Jotun’un renk kataloğundaki görüntülerden oluşan bir ev ortamı yaratılmıştı. Jotun’un Norveçli renk uzmanı Lisbeth Larsen sunum yaparken, ünlü Danimarkalı şef Mikkel Karstadt da, kış sebzelerinden oluşan bir menü sundu. Yeni Dünya Mutfağı (New World Cuisine) akımının öncülerinden olan Karstad, hafif, sağlıklı, doğal, yerel ve lezzetli tarifleri hakkında bilgi verdi.
“Sakin, Ham, Rafine”
Lisbeth Larsen’in sunumunda üç kavram ön plandaydı: “Sakin, Ham, Rafine.” Modern dünyanın yarattığı karmaşadan kaçmak için “ham” renklere ve malzemelere dönüldüğünü vurgulayan Larsen yalın yaşam alanlarının zihni fazlalıklardan arındırdığını ve rahatlattığını vurguladı.
Ev canlı bir hikaye
Lisbeth Larsen, hızla akan hayatın içinde, hislerimiz ve düşüncelerimizin de evrildiğini, evlerimizin de bizlerle birlikte değişen canlı bir hikayesi olduğunu söyledi. Bu devinim, boya trendlerine aynı odanın duvarlarında farklı renkler kullanmak, her köşeyi bir bütünün parçası ama kendine özgü bir öykü olarak tasarlamak şeklinde yansıyor.
Doğadaki zıtlık ve çeşitlik evlere de yansıyor. Evlerde de, eski eşyalar, modern objelerle birlikte kullanılıyor. Sarı ve yeşil tonlar ön plana çıkıyor. Evlerin doğanın renklerine ve doğal malzemelere ihtiyacı var. Bu yüzden, toprak ve kil renkleri yükseliyor. Ahşap malzemelere talep artıyor.