Teknolojide sürekli devrim
Küreselleşme merkez ülkelerde sermaye yoğunlaşmasını artırdı. Bu da teknolojik yeniliklerin içerilmiş hale gelmesini sağladı ve adeta sürekli bir teknoloji devrimi yaşanır oldu.
Bugünlerde ülkemizde de dillendirilen dördüncü sanayi devrimi de teknolojik gelişmenin eseri. Birinci sanayi devriminin diğer ülkelere yansıması uzun sürmüştü. Ancak yaşanan üçüncü sanayi devrimi küresel ölçekte kapsayıcı oldu. Elbette bundan sağlanan katma değeri ve karlılıktan aslan payını merkez ülkeler aldı. Ancak yaratılan ürünlerin diğer ülkelerle paylaşımı çok hızlı oldu. Bu karlılık oranını artırmak için zorunluydu, öylede yaptılar.
Hiçbir iktisadi ve politik devrim birden bire ortaya çıkmaz. Birinci sanayi devrimi feodalizmin çöküşü, uzak yol ticareti ve sermaye birikimin artmasının bir eseridir. İkinci sanayi devrimi bant sisteminin devreye girmesi ile sağlanmıştır. Üçüncü sanayi devrimi ise bilgisayar teknolojisinin eseridir. Dördüncü sanayi devrimi ise yüksek dijital teknolojinin eseri olacak. İleri teknolojiyi üreten ülkeler bunu yüksek nitelikli işgücü ve bilgi ile elde ettiler.
Teknoloji devrimi bilgiyi öne çıkardı
Teknoloji devrimi bilgiyi öne çıkardı, üretimde iş bölümünü daha da üst noktaya taşıdı ve “çalışma alanında paylaşım ekonomisi (GrabTaxi), iş süreçlerinde dış kaynak kullanımı (UpWork), kitlesel kaynak kullanımı (MechanicalTurk) ve esnek çalışma gibi yeni stratejileri öne çıkardı”(UNDP, 2015, İnsani Gelişme Raporu, 35-37).
Teknolojiyi yaratanlar üretim sürecinde ucuz işgücünü kullanmak için kısmen de paylaşımcı oldular. Basit bir dille anlatırsak cep telefonu teknolojisini bulanlar, bunu Çinlilerle paylaştılar, ancak gerektirdiği kadar. Bu mekanizma nedeni ile Amerikan teknolojisi telefonunuzu “Made in China” damgası ile kullanmaktasınız. Üretim sürecindeki bu yapılanma ülkeler arasında çalışma “üretim” bağımlılığını yarattı, bunun bir sonucu olarak küresel ölçekte ticaret hacmiarttı.
UNDP’nin İnsani Gelişme Raporu 2015 verilerine göre bu gelişim sayesinde dünyada geçtiğimiz 10 yılda mal ve hizmet ticareti iki katına çıktı ve 2005 yılında13 trilyon dolar olan ticaret hacmi 2014 yılında yaklaşık 24 trilyon dolara ulaştı. Gelişim o kadar hızlı oldu ki, ABD’den nüfusun yarısının telefon sahibi olması 50 yıldan daha fazla zaman alırken, cep telefonun da bu orana 10 yılda ulaşıldı.
Merkez ülkeler bu üretim zincirini karlılığı artırdığını görünce uluslararası taşeronlaşamaya gittiler. “Örneğin, Apple dünyanın her yerinde ürünlerini satan, üreten ve montajını yapan 750.000’den fazla kişiden yalnızca 63.000’ini istihdam ediyor” (UNDP, 2015, İnsani Gelişme Raporu, 35-37).
Sonuçta küreselleşme ve teknoloji devriminin birlikteliği dünyayı ikiye böldü: Bir tarafta teknolojiyi üretenler ve kullananlar, diğer tarafta ise teknolojiyi tüketenler yer almakta.
Sanayi 4.0'ın lideri Almanya 1.32 trilyor $ ihracat yaptı
Dördüncü sanayi devriminde öne çıkan ülkelerden birisi Almanya. Almanya bu unvanı boşu boşuna almadı. Uzun yıllar araştırma geliştirme harcamalarına kaynak aktardı, eğitimde niteliği öne çıkardı. Semerelerinden birisi 2015 yılı sonu itibari 1 trilyon 328 milyar dolarlık ihracat oldu. Bunu da 81 milyon 529 bin kişilik nüfus ile yaptı.
Türkiye ise mevcut eğitim modeli ve 78 milyon 941 nüfusu ile 2015 yılında 143 milyar 882 milyon dolarlık ihracat yaptı.
Son söz ekonomide kelle hesabı işlemiyor.