Teknik öğretmenler: “Mühendislik tamamlama en doğal hakkımız”

Tuba İLZE
Tuba İLZE EĞİTİM [email protected]

 

Geçtiğimiz hafta “Mühendisler, Teknik Öğretmenlere Yönelik Uygulamaya Tepkili” başlıklı yazı üzerine teknik öğretmenlerden birçok mail aldım. Kiminde bugüne kadar yaşadıkları sıkıntıları ve kariyer yolculuklarını paylaşan çok samimi ifadeler, kiminde detaylı bilgilendirmeler, kiminde serzenişler ve hatta suçlamalar vardı. İçeriği ve üslubu ne olursa olsun her birini satır satır okudum ve yanıtladım. Çünkü çok uzun yılların birikiminin patlaması ile karşı karşıya olduğumun farkındaydım.

Bu tarz konuları ele alırken bugüne kadar tüm tarafların görüşlerini yansıtmaya çalıştım. Ancak bu sefer, her defasında yazımın sonuna eklediğim, konuya önümüzdeki hafta da devam edeceğimi belirten notu koymayı atladım. Ve teknik öğretmenler, konuyu burada bitireceğimi düşündüler haklı olarak. Geçtiğimiz haftaki yazı, Elektrik Mühendisleri Odası’nın yaptığı basın açıklaması sonucu kaleme alındı. Yerim kısıtlı olduğundan yazı, sadece mühendislerin bakış açısını yansıttı. Bu hafta da söz doğal olarak teknik öğretmenlerde ve Teknik Öğretmen Hakları Derneği’nde.

Kendileri basın yayın kuruluşlarında Teknik Eğitim Fakültesi mezunlarına “bedava” mühendislik verildiğine dair çıkan haberleri asılsız, aşağılayıcı ve hukuka aykırı olarak değerlendiriyorlar ve bundan büyük bir rahatsızlık duyuyorlar. Teknik Öğretmen Hakları Derneği tarafından gerçekleştirilen açıklamada öne çıkan noktalar şöyle sıralanıyor:

- Teknik öğretmenlerin mühendislik tamamlama eğitimine ilişkin 3795 sayılı Yasa, 1992 yılında Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı'nca oy birliği ile çıkarıldı. 2001 yılına kadar kanun kısmen uygulandı, 2001 yılından bugüne kadar ise, kanun uygulamaya konulmadı. Bu durum, meslek ve teknik okulların önüne getirilen katsayı anlayışı ile paralel bir uygulama ve tamamen 28 Şubat sürecinin felsefesine dayalı bir anlayış olarak ortaya çıktı.

- Kanunun uygulanmaması nedeniyle, 4 yıl teknik lisede 4 yıl fakültede teknik eğitim almasına karşın teknik öğretmenler, sanayi sektöründe çalıştığında statü, imza ve yetki sorunu ile karşı karşıya bırakıldı; hem maddi hem de manevi olarak mağdur edildi. On binlerce Teknik Eğitim Fakültesi mezununun da işsiz kalmasına neden oldu.

- Halihazırda Milli Eğitim Bakanlığı'nda görev yapan teknik öğretmenlerin ciddi bir kısmı mühendis kökenli ve mühendisler halen teknik öğretmenlik yapmaya devam ediyorlar.

- Teknik eğitim fakülteleri, 4 yıllık lisans düzeyinde, yüzde 90' ı hem teorik hem de pratik mühendislik eğitimi veren fakülteler. Kapatılan fakültelerin yerine mühendis yetiştiren Teknoloji Fakülteleri kuruldu. Bu fakültelerin Teknik Eğitim Fakülteleri ile aynı fiziki ortama, laboratuvara ve öğretim görevlisine sahip olmasına, ayrıca ders içeriklerinin benzer olmasına rağmen, teknik öğretmenlere aynı unvan verilmedi.

- Mühendislik tamamlama, hâlihazırda çalışan teknik öğretmenlerin imza yetki sorununu çözüme kavuşturacak ve yetişmiş beyin gücünün üretimin içerisinde yer almasını sağlayacak.

Sınav, 21 Temmuz’da

Meslek ve teknik lise çıkışlı, 4 yıl lisede, 4 yıl üniversitede söz konusu alanda eğitim alan ve tüm eğitim süreci boyunca sanayide toplam 6 defa staj yapan mezunların en önemli sıkıntılarından bir tanesi de aldıkları eğitime ve edindikleri tecrübeye rağmen şirketlerin İnsan Kaynakları bölümünde “Teknik öğretmene ihtiyacımız yok, mühendis arıyoruz” tavrıyla karşılaşarak daha baştan kendilerini ifade şansını bulamamaları olmuş.

Özetle teknik öğretmenler “Bizler katsayı mağdurları olarak kendi alanımızın mühendisliklerini dahi seçemeyen öğrenciler, özel sektörde unvansız olarak çalışan emekçiler, 8 yıl teknik bilimlere gönül vermiş ve 20 yıldır hakları gasp edilen teknik eğitimcileriz…” diyorlar.

İşin uygulama kısmına gelirsek teknik öğretmenler için 21 Temmuz tarihinde “Teknik Öğretmenler için Mühendislik Tamamlama Programları Giriş Sınavı” yapılacak. Örnek soruların ALES tarzı olacağını gösterdiği bu sınav sonrasında başarılı olanlar, bazı üniversitelerdeki mühendislik tamamlama kontenjanlarına yerleşecekler. Eğer yerleşebilirlerse iki dönem boyunca fark derslerini alarak mühendis unvanını elde edecekler.

Umarım aynı sektörü paylaşan taraflar empati kurabilirler, birlikte çalıştıkları, yarın aynı meslek birliklerinde yer alacakları meslektaşlarının yetkinliklerini aşağılamaz ve karalamaz, gelişim için işbirliği yapabilirler. Süreç içerisinde konuya dair benimle paylaşılan bir sorun ya da sıkıntı söz konusu olursa tüm tarafların bakış açısına yer vermekten memnuniyet duyacağımı da belirtmek isterim.

 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar