Tek rakibim THY
2019, Kızılay’ın 150’nci yaşını kutlamak üzere bir dizi projeyi hayata geçireceği bir yıl olacak. Örneğin 1 Ocak’ta başlayan tam otomasyon sistemi bunlardan biri. 150 yıllık bir sosyal kurumun yenilenen dünyaya ayak uydurmak üzere kendini her alanda güncellemesi gerektiğine inanan yönetim, yaratıcı işlere imza atmak üzere uzun süredir yürüttükleri hazırlıkların sonuna geldiklerini açıklıyor. 2019, ayrıca yeni genel kurulun yapılacağı bir yıl olacağından ayrı önem de taşıyor Kızılay açısından. Kızılay Başkanı Kerem Kınık’la kurumun geldiği noktayı ve yeni projelerini konuştuk.
Daha önce de Yeşilay’ın yönetimini üstlenen ve aslında bir hekim olan Kerem Kınık, sağlıkla ilgili sosyal projelerde yaklaşık 25 yıllık deneyime sahip. Kızılay’ın da çağın şartlarına uygun, yeni dünyanın ihtiyaçlarına çözüm geliştiren bir kurum olması gerektiğinin altını çiziyor. Kuva-i Milliye ruhundan doğan kurumun hizmet sınırlarının Türkiye’nin dışına çıkmasını ise yine sosyal faydaya küresel bakış açısı getirilmesiyle açıklıyor. Kızılay’ın yurtdışındaki faaliyetleri nedeniyle Türkiye’nin uluslararası alandaki en büyük iki markasından biri olduğunu belirten Kınık, “Diğer markamız Türk Hava Yolları (THY). Bu arada Kızılay bence marka değeri olarak THY’yi zorlar. Rahatlıkla yarışırım, onu da belirteyim” diyor.
‘Kadınları ekonomiye kazandıracağız’
Kerem Kınık’ın verdiği bilgilere göre Kızılay’ın bu yılki hedef bütçesi 6.5 milyar TL. Bundan en büyük payı ise insani yardım çalışmaları alıyor. Bunun dışında her yıl kan hizmetleri için 1 milyar liralık bir bütçe ayrıldığının altını çizen Kınık, “Yılda yaklaşık 3 milyar ünite kanın ülkeye dağıtılması büyük bir operasyon. Ülke çapıda bin 300 hastaneye bu kanlar dağıtılıyor” diyor.
Kurumun bireysel bağışçılarının da giderek arttığını söyleyen Kınık, 2017’de 1.6 milyon bağışçının 2.5 milyon kez bağış yaptığını vurguluyor. Bunun dışında yeni projeler geliştirerek Avrupa Birliği, İslam Kalkınma Bankası gibi kuruluşlara başvurduklarını ve buralardan alınan fonlarla birçok çalışma yürütüldüğünü de söyleyen Kerem Kınık’ın 2019 planları arasında ekonomik kalkınmayı artırmaya yönelik çalışmalara ağırlık vermek de var. Bunlardan biri de genç kadınların girişimci projelerini desteklemek üzere hayata geçirilen mikrofinans programı.
Fark yaratmak adına programı cinsiyet eşitliğine dikkat çekmek üzere Hakkari ve Şırnak’tan başlatmaya karar verdiklerini söylüyor Kınık. Hedef, bu iki ildeki kadın ve genç kızların girişimlerine mikrofinansman sağlamak. İslam Kalkınma Bankası, Hazine ve Kızılay’ın ortaklaşa finanse ettiği programın bütçesi 500 bin TL. Kerem Kınık, “Çözüm ortaklarımızla görüşmelerimiz sürüyor. Projeler incelenecek. Kadınlar bilgilendirilecek. Yapılacak işe göre kişi başı 1.000 ila 2.000 TL arasında kaynak dağıtacağız. Kadınların kendi işlerini kurmaları için cesaret ve ilk desteği veren biz olmak istiyoruz. Daha sonra programı tüm Türkiye’ye yayacağız” diye anlatıyor programı.
Cizre'de gençlere yazılım eğitimi başlatılıyor
Ekonomik kalkınmayı artırma ve yoksullukla mücadele hedefi kapsamında başlatılan bir başka proje de genç işsizliği önlemeye yönelik. Kerem Kınık, genç nüfusun getirdiği enerjiyle iş dünyasının ihtiyaçlarını buluşturmayı Kızılay olarak önemli bulduklarını belirterek teknoloji eğitimi için yola çıktıklarını söylüyor. Bu kapsamda SAP şirketiyle görüştüklerini ve program oluşturduklarını anlatan Kınık, burada da ilk adımın Cizre’den atılacağının altını çizdi. Kınık, “Genç işsizlik büyük sorun ama Cizre’de çok yüksek oranda. Cizre’deki lise mezunu gençlerimizi yazılımcı yapabilir miyiz diye düşündük. SAP işbirliğinde yeni bir eğitim programı başlatıyoruz” diyor.
30 milyon liralık otomasyon 3 fazda bitecek
Kızılay’a geldiğinde bir yılda tüm sorunları halledebileceğini söylediğini ancak hala birtakım şeyleri oturtmak için uğraştığını belirten Kerem Kınık’ın önemsediği projelerden biri de otomasyonla ilgili. Avrupa Birliği fonlarıyla başlanan projenin 30 milyon liralık bütçesi olduğunu anlatan Kınık, “Bu sayede Kızılay daha takip edilebilir, yönetilebilir hale gelecek. İlk fazı 1 Ocak’ta devreye aldık. 3 fazda tamamlayacağız” diyor. Kızılay olarak toplum güvenliği için “Güvenli Yaşam Konsepti” başlattıklarını anlatan Kınık, bu kapsamda bir eğitim modülü oluşturduklarını ve Milli Eğitim Bakanlığı ile güvenli yaşamın kurallarını 18 milyon öğrenciye öğretmeyi hedefl ediklerini anlatıyor. Kınık, “İstanbul’daki olası depremde 40 bine yakın binanın yıkılacağı öngörülüyor. Vatandaşı buna hazırlamak görevimiz. Bunun gibi güvenli yaşamı hedef alan 20 ana metod belirledik ve çocuklara öğretiyoruz” diye konuşuyor.
'Devlet nereye gönderirse oraya giderim'
Malatya’nın Hekimhan ilçesinde doğan Kerem Kınık, mühendis olmak isterken son anda annesinin tavsiyesine uyarak üniversite tercih formuna tıp fakültesini de eklemiş ve doktor olmuş. Daha sonraki yıllarda sağlık sektörüne yönelik teknoloji şirketleri kurup yönettiğini, bu sırada mühendislik mesleğini de tatma fırsatı bulduğunu söyleyen Kınık, 1994’te henüz yeni mezun bir doktorken gelen teklif üzerine İstanbul Büyükşehir Belediyesi Sağlık Müdürlüğü’nde çalışmaya başlamış. Bu sırada İstanbul’daki umumhaneleri, genelevleri denetleme, mühürleme gibi birçok kritik rol üstlendiğini anlatan Kınık, “Türkiye’de ilk kez ‘Umumi Hela Sempozyumu’ adında konferans düzenledik. Birçok restoran, gıda üretim merkezini mühürledik. Tehditler aldık ama devlet için çalışmak o yaşımda bana büyük deneyim kazandırdı” diyor. Kızılay’da hayata geçirilmesi gereken birçok proje olduğunu anlatan Kınık, mesaisinin 24 saat sürdüğünü ancak bundan şikayet etmediğini vurguluyor. İnsanların yüzlerindeki gülümsemenin en büyük motivasyon olduğunu ifade eden Kızılay Başkanı, gelecek planları hakkında ise şunları söylüyor: “Biz artık toplumun malıyız. Devlet demirbaş olarak nereye derse oraya giderim. Yoksa Kanlıca’daki evimde kahvemi içip gazetemi okumayı isterim elbette. Torunum doğdu 56 gün sonra görebildim. Birçok hobim var. Bağlama çalıyorum, söz yazıyor, beste yapıyorum. Ancak yüzlerde gülümsemeye sebep olmak beni şarj ediyor.”