Tek kullanımlık poliçe!
Her sabah şehit haberleri ile uyanır olduk. Yüreğimiz kan ağlıyor, gencecik insanlar yitip gidiyor… Öncelikle tüm şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum, mekanları cennet olsun; ailelerine de sabır diliyorum. Bütün bunlar olurken sigorta ile ilgili ne yazabilirim? Ne yazarsak yazalım, hiçbir şey bir ‘can’dan daha önemli olmayacak…
Son günlerde kamuoyunda tartışılan konulardan biri de zorunlu trafik poliçelerindeki fiyat artışlarıydı. Bununla ilgili taraflar açıklama yaptı. Tüketici tarafında "Fahiş fiyat artışı oldu" denilirken, diğer taraftan "Fiyat artışları çok kaza yapanlar için geçerlidir, kaza yapmayanların primleri artmadı" denilmişti.
Geçtiğimiz hafta sigorta sektörünün teknik sonuçları açıklandı. Trafik sigortalarındaki zarar bir önceki döneme göre bir misli artarak 1 milyar TL'nin üzerine çıkmış. Fakat bu artışın ağırlığı hasar frekansının artmasının yanı sıra asıl geçmişten gelen bedeni hasar dosyalarından kaynaklanıyor. Avukatların geçmiş yıllardaki kaza mağdurlarını bulup sigorta şirketlerine dava yağdırdıkları iddia ediliyor.
Sigorta şirketlerinin trafik poliçelerindeki fiyatları, tüm bu gelişmeler nedeniyle artırdıkları bir gerçek. Bunlara bir de dövizdeki hızlı yükseliş eklenince varın siz düşünün olacakları… Acentelerin komisyonlarının bu artışlardan nasibini almamasına bir sonraki yazımda değineceğim. Gerçek şu ki özellikle vefatla sonuçlanan ve sakat kalınan trafik kazalarındaki bedeni hasarlara bir çözüm bulunamazsa bu dalgalanma sürüp gidecek. Hazine, Bakanlık ve Barolar ortak bir çıkış yolu bulamazlarsa sonuç değişmeyecek. Sigorta şirketleri trafik yazmayarak şirketlerini ayakta tutabiliyor. Yazanlar arasında bu branşta kar eden sayısı yok gibi. O zaman yazanlar da fiyatları daha da yukarı çekip bu işten zarar etmemeye çalışacaklar. Burada hasar frekansı yüksek sigortalıların da sorumluluğu var. Benim zaten sigortam var deyip yılda 4-5 kaza yapıp caddelerde serseri mayın gibi gezenler artık daha dikkatli olacak. Başka çare yok.
SAİK eski başkanı Levent Ergun'un yıllar önce bir teklifi vardı. Bunu gündeme getirdiğimde sektör ciddiye almamıştı. Onu tekrarlayayım: "Tek kullanımlık poliçe." Dünyada uygulamasının olduğu söyleniliyor. Kaza yaptın, tazminatını aldın, poliçen yandı; yenisini alacaksın. Kaza yapmadığın sürece de poliçen bir yıl geçerli. Al sana adil bir çözüm. Sürekli kaza yapan ile hiç kaza yapmayan arasındaki haksızlığı da ortadan kaldırır. Hem poliçe sayısı artar, acenteye girişler çoğalır. Hem de caydırıcı olur. Bu, mevzuata nasıl uygun hale getirilir Hazine bilir, ama bunu yapan sigorta şirketi tüm kendine güvenen ve hasar frekansı az sigortalılar ile portföyünü oluşturur ve buradan herkes kârlı çıkar. Hadi tartışalım…