Tek çatı mı iyi, çok çatı mı?

Ferit Barış PARLAK
Ferit Barış PARLAK AYRINTI [email protected]

Yıllardır tartıştığımız dağınık yapılar, ‘odaklanamama’ sorununa yol açıyor…

‘Odaklanamama’ sorunu ise kaynak israfına neden oluyor…

Kaynak israfı ise enfl asyondan faize, yatırımdan istihdama kadar tüm makro ve mikro dengeleri altüst ediyor…

★ ★ ★

Örnek mi?

Geçtiğimiz haftaki sohbetimizde Bilim, Teknoloji ve Sanayi Bakanı Faruk Özlü’nün anlattıkları, her şeyi açıklamaya yetiyor…

Özlü, etki analizi yapılmadan verilen desteklere dikkat çekiyor…

“Bakın son 14 yılda, araştırmacı personel sayımız birkaç kat artarak 122 bine çıktı…

Ar-Ge harcamalarımız da birkaç kat arttı…

Ar-Ge için geçtiğimiz yıl toplamda 20 milyar 600 milyon lira harcama yapıldı…

GSMH’de ki payı yüzde 1’i geçti… Yanı sıra, patent başvuru sayısı arttı…

Ama…

Yüksek teknolojili ürünlerin ihracatı ve GSMH içindeki payı artmadı.

Hatta düştü.

Burada ters giden bir şeyler var.

Onlarca kurum ve kuruluş Ar- Ge desteği veriyor.

Bu parça parça olunca istenilen etki oluşmuyor.

Bir kap düşünün, kabı doldurmaya çalışıyoruz ama, delikler var dolmuyor.

Birisinin çıktısı öbürünün girdisi olacak ki sistem düzelsin, tıkır tıkır işlesin…

Yeni politikada bilim, sanayi ve teknoloji politikasının müştereken belirlenmesini öngörüyoruz…
Bu destekleri tek çatı altında toplayıp, odaklanamama sorununu çözmeyi amaçlıyoruz.”

★ ★ ★

Devam etti Özlü,

“Amacımız dağınık bütçeyi bir araya toplayıp, güç birliği yapmak… Bugüne kadar, “Şu teknolojilere yatırım yapacağız” diyorduk, bütçe sonradan geliyor yada gelmiyordu…

Yeni sistemde, bütçeyi baştan belirleyeceğiz ve bütçemize göre plan yapacağız. Projelerle bütçeyi eşleştireceğiz.

Ve bu sayede projelerde gecikme olmayacak.”

★ ★ ★

Bilim Teknoloji ve Sanayi İcra Kurulu’nun kurulması ve tüm desteklerin tek bir fondan yürütülecek olması ‘etki analizi’ yapamama ve ‘odaklanamama’ sorunlarını ortadan kaldırabileceği için olumludur… ★ ★ ★

Tam bu olumlu girişime yoğunlaşmışken, gündemde yer bulan ve ‘tezat’ denebilecek bir tartışma yaşadık…

Ve Kredi Garanti Fonu’ndan (KGF) birkaç tane daha kurulması konusunu tartıştık…

Bir alanda tek çatı altında toplanılmasını ‘olumlu’, ‘elzem’, ‘gereklilik’ diye nitelerken; diğer alanda çok çatının olmasını ‘rekabet arttırıcı’ olarak değerlendirdik!

★ ★ ★

Dünyada oldukça başarılı KGF modelleri var…

Örneğin Güney Kore..

Güney Kore’nin tek kredi garanti kurumu Korea Credit Guarantee Fund (KODİT)…

42 milyar dolarlık kefalet riskiyle dünyanın en büyük kefalet kurumu…

1974 yılında kurulmuş…

2 bin 200 çalışanıyla bugüne dek 220 bin KOBİ’ye kefalet desteği sağlamış…

Yıllar içinde artan devlet katkısı, firmalardan tahsil edilen yıllık binde üç oranındaki kefalet komisyonları ve diğer iş anlaşmaları ile KODİT’in sermayesi 4.8 milyar dolara ulaşmış…

Sermaye olarak güçlenen kuruluş, sektörel uzmanlaşmayı da sağlamış…

Etki analizleriyle uzun vadeli programlar yapıp ekonominin güçlenmesinde önemli roller üstlenmiş…

★ ★ ★

Odaklanmak için kafaların karışık olmaması gerekiyor; kafaların karışmaması için de basit, anlaşılabilir yapılar…

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Kayıtdışına rağbet! 13 Aralık 2024