Tehlikenin farkında mısınız?

Fikret AYDEMİR
Fikret AYDEMİR fikret.aydemir@dunya.com

Avrupa Birliği gemi­si bir süredir “kap­tansız” olarak yol alma­ya çalışıyor. Sadece Al­manya’nın değil AB’nin de kaderini belirleyecek olan Almanya’daki er­ken genel seçimler önü­müzdeki pazar günü ya­pılacak.

AB içerisinde Alman­ya’nın etkisi neredeyse “sıfırlandı” son dönem­de. Aşırı sağcı parti Almanya için Al­ternatif AfD Partisi sadece Alman­ya’yı değil aynı zamanda AB’yi de adeta esir aldı.

Almanya’da pazar günü yapılacak seçimlerde en çok oy alması bekle­nen dört partinin lideri televizyon­da geleneksel olarak düzenlenen “açık oturum”da karşı karşıya geldi. Hıristiyan Demokrat Birlik (CDU) Genel Başkanı Friedrich Merz, aşı­rı sağcı Almanya için Alternatif (AfD) Eş Genel Başkanı Alice Wei­del, Sosyal Demokrat Partili (SPD) Başkanı Olaf Scholz ve Yeşiller Par­tisi Başkanı Robert Habeck “açık otutm”da göç, ekonomi, enerji ve emeklilik konularında politikaları­nı dile getirdi.

Liderlerin karşılaşmasında “göç başlığı ana gündem maddesi” olarak ön plana çıktı.

Almanya’da düzensiz göçmen sa­yısının geçen yıl 100 bin azaldığını açıklayan SPD’li Başbakan Scholz, Almanya’daki "düzensiz göçü sı­nırlandırmak için gereken her şe­yi yapacaklarını” ifade etti. Alman­ya’da göç konusunda kontrolün kay­bedildiğini vurgulayan aşırı sağcı AfD’nin başbakan adayı Weidel, “düzensiz değil yasa dışı göç oldu­ğu”nu söyledi.

Almanya’da siyasi partiler, erken genel seçimler için yayımladıkları seçim programlarında, Türkiye’ye ve Türkiye’nin AB üyeliği hakkında politikalarına da yer verdiler.

Almanya’da halkı sandık başına ça­ğıran partilerin “Türkiye politikaları” seçim vaatleri arasında yer adlı…

Seçim programlarında Türkiye

Genel seçimlerde yüzde 32 oy al­ması beklenen Hıristiyan Demok­ratlar Birliği (CDU/CSU) seçim programında Türkiye’ye, “Avrupa Birliği’nin hem genişleme hem de komşuluk politikalarında yeni bir başlangıç yapılması gerektiği”ne vurgu yapıyor. CDU/CSU, “Türkiye, Avrupa için stratejik önemini koru­maktadır ve önemli bir partnerdir. Türkiye'nin şu anda AB'nin değerler düzeninden uzaklaşmakta olmasın­dan ve bu nedenle de AB’ye üye ola­mayacak olmasından üzüntü duyu­yoruz” ifadelerine yer veriliyor.

Suriye’nin yeni sürecinde Türki­ye’nin “stratejik odakta olması gere­ken bir ülke olduğu”nu vurgulayan ve Türkiye’nin AB üyeliğinin artık uzun süredir gündemde olmadığını söyleyen Merz, “Ama işte tamamen dışarda bırakmakla, tam üye ola­rak almak arasındaki keskin ayrım bizim bu ülkeyle daha güçlü bir iş birliğine girmemizi sağlayacak tüm yolları bloke ediyor. Nasıl bir yol iz­lenebileceğine dair nihai bir yanıt bulabilmiş değilim” dedi.

Müzakereler durdurulsun

Seçimlerden ikinci parti ola­rak çıkması beklenen aşırı sağcı AfD’nin seçim programında, “Tür­kiye’nin kültürel olarak Avrupa’nın parçası olmadığı”na vurgu yapılıyor. AfD, “Türkiye gerçi kültürel olarak Avrupa’nın bir parçası değil ama bi­zim için önemli bir stratejik ve eko­nomik ortak. Yabancı devletlerin İslamcı ve milliyetçi gruplara ideo­lojik veya mali destek sağlayarak Al­manya’nın içişlerine müdahalesini reddediyoruz” ifadelerine yer verdi.

Türkiye ile AB üyelik müzakerele­rinin derhal sona verilmesi gerekti­ğini savunan

AfD'nin başbakan adayı Alice We­idel, “Otoriter İslamcı bir diktatör­lüğün AB üyesi olabileceği fikri saç­ma” açıklaması yaptı.

Almanya’nın liberalleri Hür De­mokrat Partisi FDP ise artık Türkiye ile AB üyelik müzakerelerinin son­landırılması gerektiğini savunuyor.

Yeşiller’den şartlı AB desteği

Almanya’da Türkiye’nin AB süre­cine destek veren tek parti Yeşiller Partisi oldu.

Türkiye ile üyelik müzakerele­rinin yeniden başlaması için “de­mokrasi, hukukun üstünlüğü ve azınlıkların korunması konuların­da inandırıcı bir rota değişikliğinin şart olduğu”na vurgu yapan Yeşiller, “AB’de demokratik bir Türkiye için de yer var” ifadelerine yer verildi.

Almanya’nın 2017 seçimleri için hazırladığı seçim programında “Türkiye’nin AB ile müzakere süre­cinin önemi”ne vurgu yapan, 2021 seçim programda da “Türkiye’ye Avrupa’nın komşuları başlığı altın­da yer veren Sosyal Demokrat Parti SPD’nin 68 sayfalık seçim progra­mında Türkiye’ye yer verilmiyor.

“AB genişleme sürecine son ve­rilmesi gerektiğini” savunan sol po­pülist birliği Sahra Wagenknecht İttifakı (BSW) seçim programında Türkiye’ye ilişkin herhangi bir de­ğerlendirme yer almıyor.

Aşırı sağcı AfD partisinin Alman­ya’da ikinci parti konumuna yüksel­mesi diğer partilerin politikalarını ve söylemlerini şimdiden etkiledi, değiştirdi.

Tehlikenin farkında mısınız?

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Ya tuz kokarsa! 19 Mart 2025
Almanya sil baştan 26 Şubat 2025