Tehlikeli mal taşımacılığında yeni gelişmeler
Bu yazım, tehlikeli madde taşımacılığıyla ilgili yazdığım üçüncü yazı oluyor. Perşembe günü yayınlanan yazımdan sonra Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı Tehlikeli Mal ve Kombine Taşımacılık Düzenleme Genel Müdürü Sayın M. Mehdi Gönülalçak aradı.
Konu ile ilgili yapılan çalışmaları özetledi. Yapılanmanın 2011'de çıkarılan 655 sayılı KHK çerçevesinde sürdürüldüğünü, mevzuat çalışmaları yapıldığını, uygulamaların takip edildiğini belirtti.
En önemlisi de uluslararası sözleşmelerin imzalanması süreçlerinin bitirildiğini, Temmuz 2013'ten itibaren araç ve ambalajlarla ilgili belge verilmeye başlandığını, TSE'nin bu konuda yetkili kılındığını, daha önce bu belgelendirme işleminin Türkiye dışında yapıldığını, hatta 2014 başından beri konteynerle ilgili düzenlemenin de tamamlandığını, keza; eğitim ve eğiticiler için bazı kurumların/şirketlerin yetkilendirildiğini, Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı tarafından hazırlanan ve 01.01.2014 tarihinde yürürlüğe giren Tehlikeli Maddelerin Karayoluyla Taşınması Hakkında Yönetmeliğ'in uygulama bakımından da ilgili tüm kuruluşlarla irtibatta olduklarını, söyledi. İşine hakim olan bir genel müdür izlenimi verdi. En son yayınlanan genelge uyarınca yol kenarı denetimlerine yoğunlaşıldığı anlaşılıyor. Bu konuda, trafik polislerinden jandarmadan ve daha önce ağırlık ve boyut kontrolü yapan kendi personellerinden yararlandıkları anlaşılıyor.
Denetimlerde, şoför eğitim belgesi, tehlikeli mal taşımacılığı ve ambalajlanması mevzuatına uygun etiketleme, araç uygunluğuna özellikle dikkat ediliyor.
Bu konu Türkiye’de henüz emekleme aşamasında, bu nedenle AB projeleri çerçevesinde verilecek olan eğitimlerden ve sahada konunun muhatapları ile yapılacak temaslardan önemli adımların atılacağını sanıyorum. M.Mehdi Gönülalçak'ın belirtiği 26 Mayıs tarihinde İzmir Ticaret Odası ile yapılacak olan toplantı da bence önem taşıyor.
Bu arada, tehlikeli maddeleri karayoluyla taşımacılığı alanında dolduran, paketleyen, yükleyen, gönderen, alıcı, boşaltan ve tank-konteyer/taşınabilir-tank işletmecisi olarak faaliyet gösteren firmaların, 01.09.2014 tarihine kadar istenen bilgi ve belgelerle Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı'nın ilgili Bölge Müdürlükleri'ne başvurarak Tehlikeli Madde Faaliyet Belgesi alması gerektiğini de belirtmeliyim.
Facialara alışkın Türkiye’nin yeni felaketlerle karşılaşmaması için tehlikeli mal taşımacılığında azami dikkati göstermesi için atılan adımların herkes tarafından desteklenmesi gerekiyor. AB standartlarını ülkemizde de oturtmamız şart.
Tehlikeli madde taşıyan araçların sınır kapılarımızdan da geçtiğini düşündüğümüzde gümrük idaresine de görevlerin düşeceği aşikardır.
Şimdilik yol kenarı denetimleri yukarıda belirtilen yetkililerce yapılması tamam da, mutlaka sınır kapılarında bazı önlemlerin alınması ve uygulamaların içine gümrük idaresinin de girmesi gerekiyor. Bunu iki bakanlık aralarındaki görüşmelerle halledebilirler. Gümrük idaresinin sıkıntısı; sınır kapılarında neredeyse ülkenin tüm mevzuatının ilgili kamu birimlerince uygulanıyor olmasında yatan kargaşadır.
Her ne kadar bu konu ile ilgili Bakanlar Kurulu Kararı olsa da ve hatta mülki amirlerin yetkileri olsa da en çok sıkıntıyı uygulayıcı birim olan gümrük idaresi çekiyor.