Teğet, kiriş ve de çapsızlık meselesi

Dr. Uğur TANDOĞAN
Dr. Uğur TANDOĞAN NOT DEFTERİ [email protected]

Bir olay

Montaj hattında aracın kapısına bir düğme yerleştiriliyormuş. Bunu da bir matkap aracılığı ile yapıyorlarmış. Matkabın kaydığı anlar oluyormuş; kapının boyası zedeleniyormuş. Araç kalite kontroldan geçmiyor; araç tekrar üretim hattına geri gönderiliyor, zedeler onarılıyormuş. Arabadaki zedeler onarılıyormuş ama, fabrikanın verimlilik rakamı zedeleniyormuş. Fakat sonunda bir işçi bir teflon halka ile sorunu çözmüş. Artık araçlar bu düğmenin takılması sırasında zedelenmiyormuş.

Bu olayın geçtiği yer Amerika; Princeton, Indiana'daki Toyota fabrikası. Bu tür uygulamalar Toyota için normal. Buna kaizen, sürekli geliştirme diyorlar. Ancak The Wall Street Journal'ın 13 Ekim sayısında anlatılan bu olayda daha değişik bir güzellik var. Fabrika da üretime ara vermiş durumda. Üretime ara vermiş ama, Toyota işçilerini evlerine yollamamış; işçilere kalite kontroldan, karar verme tekniklerine kadar eğitimler veriliyormuş. İşçiler de eğitimin yanında fabrikanın bakımıyla ilgileniyor ve mevcut problemlerin çözümü konusunda çalışıyorlarmış. İşte bu sözü edilen çözüm de bu sırada ortaya çıkmış.

Amerika'da kriz var, satışlar, kârlar düşmüş, fabrikalarda üretime ara verilmiş. Ford, GM ve Chrysler LLC işçilerini eve yollamış. Ama sendika ile yapılan toplu iş sözleşmesi gereği, çalışmasalar da işçilere ücretleri ödeniyormuş. Toyota rakiplerine göre farklı davranıyormuş. Üstelik işçiler sendikalı değilmiş.

Bir yorum

Kriz küresel. Büyüklerimiz ise kriz bize teğet geçecek diyor. Aflarla eğitimin ruhuna fatiha okunduğu bu ülkede, büyüklerimizin geometri bilgisine de pek güvenemeyiz gibi geliyor bana. Çarşı pazarı gezince, esnafı ve sanayiciyi dinleyince, büyüklerimizin teğet ve kiriş kavramlarını karıştırabilecekleri kansına varıyorum. Kriz teğet falan geçmemiş; delmiş, oturmuş.

Krizin geldiğini başka göstergeden de bunu anlayabilirsiniz. Örneğin, kamuda alımlar durdurulur; dergi ve gazete kaldırılır. Özel sektörde eğitimler iptal edilir. Bu da olmaya başlamış.

Neden kriz durumunda önce eğitim programları iptal edilir diye hep düşünmüşümdür. Nedenlerin en önemlisi, insan kaynağının önemine inanmama meselesidir. Bu tür şirketlerde şirket yönetimi eğitime, insana yatırıma, hatta insana işin özünde inanmamaktadır. Eğitimi, lüks bir harcama olarak görmektedir. Mantık şöyledir: "Herkes yapıyordu. Bizim de paramız vardı, biz de yapıyorduk. Ama şimdi durum farklı. Eğitim, olsa da olur, olmasa da. Biz esas işimize bakalım."

Halbuki krizler, insan kaynaklarını güçlendirmek için çok iyi bir fırsattır. Normal zamanlarda eğitimin maliyeti daha yüksektir. Bu yüksek maliyet, eğitime aldığınız kişileri üretimden kopardığınız için oluşan fırsat maliyetinden gelir. Halbuki kriz sırasında üretimden aldığınız kişinin fırsat maliyeti düşüktür.

Kriz, niyetleri bozar; insanlar daha emin limanlar aramaya başlar. İyi elemanları kaybetmemek, kişilerin birlik ve beraberliğini yüksek tutmak için de eğitim önemli bir araçtır. Sular durulmaya başlayınca şirketler kriz sırasında kaybettikleri elemanlarının peşine düşer, yola koyulmak için ordularını toparlamaya çalışırlarken siz pazardaki fetihlerinizi daha güçlü olarak sürdürebilirsiniz.

Krizlerde piyasa serttir. İş yapabilmek için insanınızın, örneğin pazarlamacınızın, daha güçlü ve moralinin daha yüksek olması gerekir. Eğitim ile bu gücü ve morali sağlayabilirsiniz. Çevrenize de olumlu mesajlar vermiş olursunuz...

Sonuç

Dedroit, Ford ile başlayan otomobil endüstrisinin beşiği idi. Yıllar sonra yarışa giren Japonya, dünya otomotive endüstrisinde liderliği aldı. Toyota, Amerikayı kendi evinde de vurdu, lider oldu. Çalışanına bu kadar yatırım yapan, gelişmeyi bu kadar ciddiye alan Toyota gibi şirketler her yerde, her sektörde bunu yapar. Yukarıda aktardığım olay, hiç bir başarının rastlantı olmadığının bir güzel kanıtıdır.

Sizin sektörden ne haber? Kriz size teğet mi geçiyor? Yoksa kiriş mi? Aman eğitimleri kesip, çapsızlık sergilemeyin.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Sülale boyu nepotizm 24 Ekim 2019
Müşteriden misafire 12 Eylül 2019