Tebrizli gencin Gürbulak’ta serbest bölge açma önerisi
Trump’ın bir çok ülkeye olduğu gibi geçen Cuma günü bize de kuralsız ek vergi uygulamasını gündeme getirmesi, doların TL değerinin ekonomik gerekçesiz 7 liraya yükselmesine neden oldu. Bu “müsibet” ülke içinde ve uluslararası alanda tepkilere ve dayanışmalara yol açtı. Öneriler dile getirildi. Tebrizli bir gencin Gürbulak’ta İran’la serbest bölge kurma önerisini sizinle paylaşmak istedim...
Trump’ın birçok ülkeye kurala dayanmayan ticari yaptırım uygulamasına çok yönlü tepkiler geliyor. Trump’ın Dünya Ticaret Örgütü’nün kurallarını yok sayarak Türk demir çelik ve alüminyum ürünlerine ikinci bir vergi yükü getirmesi, “Kara Cuma’yı yaşamamıza doların TL karşısında değerinin 7 lirayı aşmasına neden oldu. Trump’ın bututumu karşısında birçok Avrupalı ülke sözcüsü bu durumu protesto edip Türkiye ile dayanışma açıklamaları yaptılar. İran ve Rusya’dan da benzer dayanışma açıklamaları geldi. Hafta başında bu dayanışma açıklamaları ve alınan kararlar doların üzerindeki köpüğün büyük oranda geri gelmesini sağladı.
Şimdi normaleşme için yeni adımlara ve yeni olumlu hikayelere ihtiyacımız var. Bir işadamı dostum bu konuda İngiltere’de yaşayan Tebriz”li bir tüccar gencin, Gürbulak’ta serbest bölge açma önerisini içeren görüşünü gönderdi. Bu dönemde olumlu yeni adımlara ihtiyaç olduğu ve Trump’ın kuralsız yaptırımlarına karşı adım atılması gerektiğine inanıyorum. Bu nedenle Tebriz’li gencin önerisini ortaya koyup yapılabilirliğinin tartışılmasını bekliyorum.
Tebrizli genç bu önerisini ortaya koymadan Rahip Brunson’la ilgili görüş açıklıyor:
“-Dikkat ettiyseniz bu rahip icin Vatikan’dan hiç tepki yok. Çünkü adam gerçek rahip değil. Onun için Vatikan’la görüşmeliyiz. Yaptıklarını terör ve cinayet açısından masaya yatırmalıyız. Böylece bu sorunu olumlu sonuca bağlayabiliriz.
-Gürbulak İran sınırına hemen bir Serbest bölge açıp, tüm iran’lı ihracatçılara mekan ve imkan verip malların ülkemiz üzerinden dünyaya satılmasına kapı açmalıyız.. Sadece 60 milyar doların üzerinde petro kimya ürünleri var. Tüm İran’a mal satmak isteyen Avrupalıların mal satmalarına da bu bölgede yardımcılık ederiz. Yaklaşık 200 milyar avroluk bir ticari kapasitesi yakalayabiliriz. Avrupa ileilişkilerimizi de geliştirme fırsatı elde ederiz.
-Bölgede Katma değeri yüksek ilaç hammadde Ar-Ge ve üretim tesisi kurup, global büyüklüğü 2 trilyon dolar olan ilaç piyasasından pay almaya çalışırız.
-Türkiye İran ekonomisine zor dönemde bu katkıyı yaparak, enerjiyi en ucuza İran’dan temin edebilir.
-İran’dan patrol ve doğalgazın ihracatında Akdeniz’e boru hattı ile getirilmesine aracılık edebilir.. Tüm mali akımı Türk finans kurumları üzerinden yaptırır.”
Tebrizli gencim önerilerinin bir kısmı abartılı görülebilir. Ama tartışılmaz bir öneri değil.
Bu yazıyı yazdığım sırada bir piyasa uzmanı NTV televizyonunda Gökalp Otyam’a yapıması gerekenler konusunda önerilerde bulunuyordu. Ankara büromuzun Çin Büyükelçisi Yu Hongyang’tan aktardığı bilgide,”Açık ekonomiyi birlikte geliştirelim. Birlikte parlak gelecek yaratalım” dediği aktarılıyordu. Önemli, dışticaret açığı verdiğimiz Çin’in bu önerisini ülkelerimiz arasında dengeli dış ticaretin geliştirilmesi için ele alıp öneriler sunmalıyız.
Trump’ın birçok ülkeye ticari baskı yapması, başta en önemli ticari pantnerimiz AB ile birlikte Rusya,İran ve Çin gibi ülkelerle yeni değerlendirmeler yapacağımız bir dönem yaşadığımızı gösteriyor. Ticari yaşamımızda yeni imkanlar yaratabilecek bu gelişmelerin ortaya çıkaracağı fırsatları izleyip iyi değerlerdirmeliyiz.