TCMB: "Hele şu Bayram bir geçsin, hele şu düğünü bir yapalım...&quo

Alaattin AKTAŞ
Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ [email protected]

Bayram ve düğünün yerine istediğinizi koyun. İster FED kararının kesinleşmesi olsun bunlar, ister 1 Kasım seçiminin geride kalması. 

Erteleye erteleye bir hal olduk. Faize dokunmayı ertelemek bir yana, artık Merkez Bankası Para Politikası Kurulu toplantılarından sonra yapılan açıklamalar bile neredeyse aynı. 

Bekliyoruz... Önce uzunca bir süre 7 Haziran'ı bekledik. Ardından hükümet kurulur diye bekledik. Hükümeti kuramadık, "Bari 1 Kasım'ı bekleyelim" demeye başladık. O ara gözümüz kulağımız ta ABD'deydi, FED'in ne yapacağına odaklandık.

FED eylülde faiz artırımına gitmeyince bir sevindik, bir sevindik; faiz artırıp tüm eleştiri oklarını üstümüze çekmekten kurtulduk. İyi de, FED günün birinde, belki yarın, belki yarından da yakın bir zamanda faiz artırmayacak mıydı sanki. Biz şimdiden önlem almaya niyetlensek iyi olmaz mıydı; olurdu tabii de, bizde faizi artırmak öyle göründüğü kadar kolay mıydı.

Merkez Bankası Para Politikası Kurulu, dünkü toplantısında da faizlere dokunmadı. Dokunsa, zaten artıracaktı, dolayısıyla artırmadı, demek daha doğru. 

PPK açıklaması yorumlanıyor şimdi. "Geçen açıklamada şu sözcük kullanılmıştı; hımmm, bakın o çıkmış, şimdi şöyle deniliyor, demek ki Merkez Bankası aslında şunu söylersen şöyle bir mesaj veriyor" falan filan...

Buyurun size iki cümle; biri geçen ayki toplantı açıklamasından, biri dünkünden:

"Bu çerçevede, yurtiçi ve küresel piyasalardaki belirsizlikler ile enerji ve gıda fiyatlarındaki oynaklıklar da dikkate alınarak, gerekli görülen süre boyunca daha sıkı bir likidite politikası uygulanmasına karar verilmiştir."

"Bu çerçevede Kurul, yurtiçi ve küresel piyasalardaki belirsizliklerin enflasyon beklentileri üzerindeki etkileri ile enerji ve gıda fiyatlarındaki oynaklıkları dikkate alarak, gerekli görülen süre boyunca likidite politikasındaki sıkı duruşun korunmasına karar vermiştir."

Açıklamalarda tümüyle aynı olan cümleler de var zaten; ama buradaki temel farkın "Karar verilmiştir" ile "Kurul karar vermiştir" olduğu çok açık. Başka farklar da var tabii; örneğin birinde "Sıkı bir likidite politikası uygulanması"ndan, diğerinde "Likidite politikasındaki sıkı duruşun korunması"ndan söz ediliyor. Ama öz, aynı.

Biz de tutuyor, elimiz çenemizde, derin düşüncelere dalmış gibi bir görüntü vererek, üç satırlık metni analiz ettiğimizi zannediyoruz. 

Ağaca bakmaktan ormanı görememek böyle bir şey olsa gerek. PPK toplantısı öncesinde finans sektöründe zaten Merkez Bankası'nın faiz artırımına gideceğini bekleyen bir kişi bile yoktu. Ama açıklama yapıldığı an, metne hücum! Satır aralarında çok önemli şeyler aranıyor. 

Satır aralarını boş verin, açıklamanın girişi önemli ve orada faiz oranının değiştiği yazıyor mu, yazmıyor mu; siz ona bakın. Ve Merkez şu koşullarda zaten faize dokunabilir miydi, dokunamazdı. Bitti!

Ne piyasaymış!

Finans kesiminde yapılan küçük çaplı anketlerin ortaya koyduğu tabloyu aktardık. Kimse faizde bir artış beklemiyordu. Ama o da ne; Merkez'in "Zaten beklenmeyen faiz artırma kararı, beklendiği gibi çıkınca" piyasada bir hareketlenme, bir hareketlenme. Döviz hızla yükselmeye, hisse senedi fiyatları gerilemeye başlıyor.

Acaba, "Merkez Bankası'nın faizi artırmayacağını söyleyenlerle, aslında faiz artışı bekleyenler" çok farklı kesimler miydi? Ve faizin artacağını bekleyenler, bunu dile getirmekten mi kaçındı, yoksa seslerini mi duyuramadı?

Ya da, bizim döviz ve hisse senedi piyasalarımız, elinde üç kuruşu olanların hükmedebildiği, istediği gibi at koşturabildiği sığlıkta piyasalar mı?

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar