TCMB para kur metni ve PPK kararı
Merkez Bankası 2025 Para Politikası metnini açıkladı. Bu metin ile TCMB yıl boyunca izleyeceği para ve kur politikasının çerçevesini çizer. Yıl içerisinde alınan kararlar, olağanüstü bir durum olmadığı sürece, bu metinde açıklanan çerçeveye uygun alınır.
2025 yılı için açıklanan metinde en dikkat çekici gelişme PPK toplantı sayısının on ikiden sekize düşürülmüş olması. Daha önce de Başkan Murat Çetinkaya döneminde PPK toplantı sayısı on ikiden sekize indirilmişti.
Bu nedenle 2017, 2018 ve 2019 yıllarında sekiz adet toplantı yapıldı. 2020 yılından itibaren, pandemi döneminin de etkisi ile daha sık toplantı yapılması ihtiyacı doğdu ve toplantı sayısı tekrar 12’ye çıkartıldı. Buradan da anlaşılacağı gibi, yılda sekiz toplantı ekonomik ve finansal çalkantı dönemlerinde yetersiz kalabiliyor. Bu nedenle, bu tür dönemlerde acil toplantı ihtiyacı doğuyor.
Daha az PPK toplantısı yapmanın ne tür faydaları olabilir?
Akla gelen ilk faydası piyasalarda daha az volatilite yaratılması. Özellikle merkez bankalarının iletişim politikalarında yeterince şeffaf ve net olmadığı/olamadığı dönemlerde toplantı öncesi ve sonrasında varlık fiyatlarında oynaklıklar artabilir.
Toplantı sayısının azalması bu tür oynaklıkların yıl içindeki sayısını azaltacaktır. Akla gelen diğer bir fayda da hem TCMB hem de piyasa profesyonelleri için kurul tarafından alınan kararların sonuçlarını görme ve daha kapsamlı analiz yapma fırsatı yaratmasıdır. Dünya örneklerine baktığımızda ekonomik ve finansal istikrara sahip ülkelerin toplantı sayısının daha az olduğu söylenebilir.
Örneğin, gelişmiş ülkeler arasında ABD, Avrupa Birliği, İngiltere, Kanada merkez bankaları yılda sekiz defa toplanmaktadır. Gelişmekte olan ülkeler arasında Brezilya, Meksika Rusya merkez bankaları da yılda 8 defa toplanmaktadır. Dolayısıyla, TCMB’nin de bu ülkelere benzer toplantı sayısına sahip olması makul görünmektedir. Fakat, makroekonomik dengelerin henüz normalleşmeye başladığı bir dönemde sekiz toplantıya düşürülmesi kararın erken alınmış olma ihtimalini akla getirmekte.
Toplantı sayısının azalması politika faizi kararlarının nasıl etkiler?
Toplantı sayısının azalması düzenli aralıklarla politika faizinde değişim yapılabilmesi ihtimalini ortadan kaldırmaktadır. Yani, merkez bankaları yılda dört ay pas geçme fırsatına sahip olmaktadır. Fakat, daha az toplantı politika faizi kararında yapılan hataların telafisini zorlaştırmaktadır. Bir başka deyişle, karar verenlerin manevra alanını daraltmaktadır.
Bu nedenle, kurul üyelerinin karar alırken ileriye dönük kapsamlı strateji geliştirmelerini zorunlu kılar. Aynı durum piyasa profesyonelleri için de geçerlidir. Nitekim, Çarşamba akşamı yayınlanan 2025 Para Politikası metni sonrasında piyasa profesyonellerinin politika faizi tahminlerinde değişiklik meydana geldi. Politika faizinde 150 baz puan indirim bekleyenler tahminlerini 250 baz puana güncellediler.
TCMB politika faizini neden düşürdü?
Son dönemde TCMB’nin politika faizinde indirimi değerlendirmesi için bazı gelişmeler oldu. Bunlardan ilki sıkı para politikası ve finansal koşulların bir sonucu olarak ekonominin teknik resesyona girmesi. Dış talebin de zayıf seyrettiği bir ortamda iç talebin daha fazla baskılanmaması fikri ağır basmaya başladı. Diğer bir neden ise asgari ücretin gelecek enflasyon tahminine göre belirlenmesi oldu.
Bu karar TCMB’ye faiz indirimi açısından alan sağladı. Çünkü, bu politika yakın dönem enflasyon beklentilerinin düşmesinde etkili olacaktır. Açıklanan metne göre PPK üyelerinin aşağı ve yukarı yönlü riskleri değerlendirdikten sonra 250bp faiz indirimine gitmeyi uygun gördükleri anlaşılıyor. Diğer taraftan, kurul faiz koridorunu simetrik olarak 300bp’den 150bp’ye düşürmeye karar verdi. Piyasada likidite fazlasının olduğu bu dönemde piyasa faizlerinin %46’nın altına inmemesini garanti etmiş oldu.
Bu bağlamda kararı politika faizinde şahin bir indirim olarak değerlendirebiliriz. Kurulun enflasyon ile iletişimi temkinli iyimserlik yönünde ve kurul geçmiş politika metinlerine göre enflasyonun gidişatı hakkında kendinden daha emin. Bu çerçevede biz de mart ayında enflasyonun %40 seviyesinin altına düşmesini ve %37-38 aralığında gerçekleşmesini bekliyoruz.