TCMB haftasında bu kez faizi değil vergileri konuşuyoruz

Volkan DÜKKANCIK
Volkan DÜKKANCIK Yatırım Dünyası [email protected]

Bayram dönüşü haftada TCMB faiz top­lantısını bekleyen piyasalarda bu kez ana gündem, faiz ve para politikasından ziyade vergi paketiyle birlikte maliye poli­tikası etrafında şekilleniyor. Önümüzdeki günlerde TBMM’ye gelmesi beklenen ver­gi paketinde, vergi adaletinin güçlendiril­mesi, sermayeye yönelik vergi uygulama­ları getirilmesi ve doğrudan vergilerin pa­yının artırılması için düzenleme önerileri bulunuyor.

Bu kapsamda, Kurumlar Vergisi Kanu­nu’nda yeni bir bölüm açılarak çok uluslu şirketlerden asgari kurumlar vergisi alın­ması planlanıyor. Başta AB ülkeleri olmak üzere 30’dan fazla ülkede yasalaşan bu vergide, yıllık konsolide hasılatı 750 mil­yon Euro eşiğini aşan çok uluslu şirket­lerin düşük vergileme yapılan ülkelerde­ki şube, iştirak ve iş yerleri asgari yüzde 15 kurumlar vergisine tabi tutulacak.

Ku­rumlar vergisi mükelleflerinin yaklaşık yarısının zarar beyan ettiği ya da hiç mat­rah bildirmediği halde yüksek cirolarla fa­aliyetlerini sürdürdüğü de epey zaman­dır konuşulan bir konu. Bu konuda AB ve OECD uygulamalarını inceleyen Bakan­lık, mükelleflerin beyanları ile hasılat ve ödeme güçlerinin kıyaslandığı bir mo­del hazırlayarak kurumlar vergisinin, be­yan edilen kazancın indirim ve istisnalar düşülmeden önceki tutarının belirli bir oranı ile gelir tablosundaki kazancın bel­li bir oranı üzerinden hesaplan ve yüksek olan esas alınarak belirlenmesi üzerinde çalışılıyor.

Ayrıca Türkiye’nin büyük ya­tırımlarından elde edilen kazançlara da artırımlı kurumlar vergisi uygulanması planlanıyor. Banka ve finans kurumların­da olduğu gibi, yap-işlet-devret (YİD) mo­deli ile kamu-özel işbirliği (KÖİ) projeleri kapsamında faaliyet gösteren kurumların bu projelerden elde ettikleri kazançlara yüzde 25 yerine yüzde 30 kurumlar ver­gisi uygulanması öneriliyor. Bu düzenle­me, vergi adaletinin güçlendirilmesine ve dolaysız vergilerin payının artırılmasına katkı sağlamayı hedefliyor.

Enflasyon düşüş sürecine giriyor

Enflasyon beklentilerinin yeniden çı­palanmasını sağlayan bir para politika­sı duruşunu TCMB öncülüğünde ekono­mi yönetimi son 1 yıldır net olarak sergi­liyor. Enflasyon mayısta yüzde 75 ile zirve yaptı ve önümüzdeki aylarda baz etkisiy­le hızlı bir düşüş sürecine girecek.

Vergi artışları ve harcama kontrolleri dahil ol­mak üzere maliye politikası tarafında atı­lacak adımlarla desteklenecek bir sıkılaş­ma süreci enflasyonda yaşanması bekle­nen baz etkisi düşüşünü, bir trend halinde dezenflasyonist sürece taşımak konusun­da oldukça kritik. Fiyat istikrarını sağla­mak, mali disiplini yeniden inşa etmek, cari açığı azaltmak, yeşil ve dijital dönü­şüm dahil olmak üzere yapısal dönüşümü başarmak olarak ortaya konan orta vadeli planın önemli kırılım noktalarından biri, para politikasındaki kararlı duruşun ma­liye politikası cephesinde de uygulanma­sı olacak.

Gri listeden çıkış TL varlıklara ilgiyi artırır

Bu haftanın önemli gündem maddele­rinden biri de, önümüzdeki dönemde ya­bancı sermaye girişini yakından ilgilendi­ren bir konu olan Gri Liste konusu olacak. Türkiye, Ekim 2021’den beri dahil olduğu, ülkenin mali suçlarla mücadeleye uyumu­nu tespit eden gri listeden bu hafta çıka­rılabilir. Mali Eylem Görev Gücü (FATF), 21-23 Şubat’ta Paris’te gerçekleştirilen Genel Kurul’unda ‘Türkiye’nin, kara para aklama ve terörizmin finansmanı konu­sunda belirlenen kriterleri büyük ölçüde karşıladığı sonucuna vardığını’ belirtmiş­ti.

Bu kapsamda FATF’tan bir heyet geçen aylarda, Türkiye’nin kara para aklama ve yasa dışı finansmanın önlenmesine ilgi­li uygulamalarını yerinde değerlendirme için ülkeyi ziyaret etmişti. Türkiye, Ekim 2021’den bu yana 40 standardın 39’u ile uyum sağladı. Henüz uyum sağlanamayan ve kısmi uyumlu olarak belirtilen kripto varlıklar ile ilgili olan 15. öneri ise bu haf­ta TBMM Genel Kurulu’nda görüşülerek yasalaşması bekleniyor.

Kararlı para politikasına eşlik edecek bir sıkı maliye politikası, gri listeden çı­kan bir Türkiye ve Temmuz ayında bekle­nen not artışı TL varlıklara olan ilgiyi can­lı tutmaya devam edebilir.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar