TCMB: Atılmamış mermi atılmış olandan daha etkili olabilir...

Murat YÜLEK
Murat YÜLEK KÜRESEL BAKIŞ myulek@aya.yale.edu

KÜRESEL BAKIŞ / Murat Yülek myulek@aya.yale.edu PPK, "piyasa beklentileri" paralelinde politika faizlerini yükseltti. Bunu yaparak, TCMB bağımsızlık imajını ve kredibilitesini yükseltmeyi hedefledi diye düşünüyorum. Enflasyon gerçekleşmelerinin ve daha kötüsü ileri dönük olarak TCMB'nin beklentilerin kendi hedefinin 2.5 katına ulaştığı bir ortamda, "piyasa" TCMB'nin "zor" kararlar verebileceğini görmek istiyordu. Faizleri artırmakla TCMB, maliyetli de olsa bunu "başarmış" oldu. Şimdi artık TCMB'nin realizme geri dönmesi ve kendine güvenmesi gerekiyor. En son açıklanan Tüketici Güven Endeksi, üretilmeye başlandığından beri en düşük seviyesine geriledi. Nisan 2008'de 76.2 seviyesine düşen endeks, döviz krizinin yaşandığı 2006 üçüncü çeyreğinde dahi 88.6 seviyesinin altına inmemişti. Böyle bir ortamda politika faizlerin yükseltilmesi yoğun bakımdaki hastanın oksijenini kısmaya benzer. Reel ekonominin oldukça sıkıntılı olduğu bir dönemden geçiyoruz. Çek-senet protestoları ve takipteki kredi kartı borçlarındaki artış hem arz hem talep tarafında problem olduğunu gösteriyor. Lokantalardan tekstil sektörüne konuştuğumuz iş sahiplerinin büyük kısmı yavaşlamadan şikayetçi. Üretici, iç piyasadaki zayıflamayla kendisini ihracata yönlendiriyor. Ancak dış piyasalar da bir taraftan yavaşlıyor, diğer taraftan da değerli YTL'nin kösteğiyle Türk ihracatçısı zaten düşük olan kâr marjlarını daha da kısmak zorunda kalıyor. Ortada Türkiye açısından büyük bir reel yavaşlama sorunu var ancak halihazırda "sıcak" bir kriz yok. Bu resme bakıp TCMB'nin faizleri daha da yükseltmesi, bir taraftan zaten zayıflamış olan ekonomiyi biraz daha boğarken diğer taraftan, TCMB'nin "piyasa'nın" bilmediği bazı şeyleri de bildiği ve piyasadan daha endişeli olduğu imajını da verebilir. TCMB'nin işi kolay değil. Kurdan kaynaklanan enflasyon kazanımlarının sonuna gelindiği bir noktada dünyada bir finansal kriz ve reel yavaşlama yaşanıyor. Aynı zamanda Türkiye'de de bir reel yavaşlama ve önemli kırılganlıklar var. Bunda da son senelerdeki kur (ve dolayısıyla para) politikalarının önemli rol oynadığının altının çizilmesi gerekiyor. TCMB'nin faiz silahının "elde hazır tutulması" "ateş etmekten" daha etkili olduğu bir dönemden geçiyoruz. Bir başka deyişle, TCMB, iletişim aracını en az faiz aracı kadar etkin kullanmalı. PPP güçlü bir ekipten oluşuyor. "Piyasa"yı dinlerken bunun içine reel kesimi de katması gerekiyor.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Chief Sustainability Officer 06 Ağustos 2018