Tatil riski...
Serhan YENİGÜN / FİNANSINVEST
FED'in parasal gevşemenin ikinci fazını başlatması gündemde ağırlığını korurken, dün başlayan G20 Liderler Zirvesi de sert tartışmalara gebe görünüyor. Uluslar arası ticarette rekabet avantajlarını yeniden belirleyen pariteler arası yeni dengeler, "kur savaşları" olarak isimlendirilen yeni bir retoriği de beraberinde getiriyor. Bu tartışmaların G20'den somut bir sonuç çıkmasını engelleyeceğini düşünebiliriz. Bununla beraber, geçtiğimiz hafta FED'den istediğini bulan piyasların da G20'den fazla bir beklentisi yok. Ancak, olası bir negatif sürprize karşı bekle-gör stratejisinin yine de geçerli olduğunu izliyoruz. Gelecek haftadan itibaren yurtdışında önünü daha rahat görebilen ve makro veriler ve haber akışı dışında FED ya da G20 gibi büyük gündem başlıklarını geride bırakmış olan bir piyasa dönemine girilecek. Avrupa'dan yeni ve olumsuz bir haber akışı sağlanmadığı sürece, yaklaşan yıl sonuna bağlı bilanço işlemlerinin ağırlık kazanacağı birkaç hafta geçirebiliriz. Bu döneme ilişkin genel beklentiler yurtdışında ağır ancak pozitif momentumunu koruyan bir eğilimin süreceği yönünde.
Yurtiçine baktığımızda ise, yukarıda bahsedilen karışık ancak genel çerçevede majör bir olumsuzluk içermeyen senaryoya rağmen özellikle kısa vadeli ve trade amaçlı pozisyonlar için temkinli kalmayı gerektiren günler geçiriyoruz. Bugünün ardından, Pazartesi günü sadece yarım gün açık kalacak piyasalarımız, sonraki altı buçuk gün boyunca kapalı olacak. Bu dönemin ilk dört buçuk gününde ise yurtdışında piyasaların açık kalacak olması, içinde bulunduğumuz volatil ortamda bazı riskleri de beraberinde getiriyor. Her ne kadar çok karamsar yatırımcı algılarından bahsedemiyor olsak da, 22 Kasım Pazartesi günü tekrar işlemlere başladığımızda fiyatların kısa vadeli pozisyonlar için belirlenen stop-loss seviyelerinden daha olumsuz yerlerde oluşma ihitmalini dikkate alamak gerekiyor. Bunun da ötesinde, bahsi geçen ihtimali dikkate alan yatırımcıların bugün ve Pazartesi günü kısa vadeli risklerini azaltma veya kapatma amaçlı işlemleri piyasalarda zayıflık getirebilir. Özellikle, katılımcı sayısının ve hacimlerin düşük kalmasını beklediğimiz Pazartesi günü bu anlamda daha da kritik. Orta-uzun vadeli yatırım tercihlerine baktığımızda ise, bu tür içeride kapalı / dışarda açık piyasa dönemlerinin çok fazla anlam içermediğini belirtelim. Bu pozisyonlar, kısa vadede oluşacak volatiliteden bağımsız olarak değerlendirildiğininden, ana senaryolarda bir değişiklik olmadıkça acil eylem planlarına gerek duymazlar.
Hepimiz için sevimli bir kavram olsa da, konu piyasalar olunca "risk" kelimesiyle birlikte andığımız tatilin ve kurban bayramının herkes için güzel ve dinlendirici geçmesini dilerim.