Taşeron borçlarından kim sorumlu?
İş ve sosyal güvenlik mevzuatına göre, alt işveren olarak hizmet veren firmaların hem çalışanlara olan borçlarından (ücret, tazminat vb.) hem de Sosyal Güvenlik Kurumu’na (SGK) olan borçlarından (sosyal sigorta primi, idari para cezaları, vb.), asıl borçlu (alt işveren) ile birlikte asıl işveren de sorumlu tutulmuştur. Bir başka ifade ile asıl işverenler alt işverenlerin Sosyal Güvenlik Kurumu’na olan ve asıl işveren hizmet verdiği çalışanlara olan borçlarından müştereken ve müteselsilen sorumludur.
Önemle belirtmek gerekir ki, alt işverenlerin SGK prim borçlarından asıl işverenler de sorumludur. Alt işveren tarafından asıl işverenin dosyasının altında aracı koduyla işyeri açılmasa dahi, SGK bu tür hizmet alınan firmaların borçlarından asıl işverenleri de sorumlu tutabilmektedir.
Son aylarda başta temizlik, güvenlik, ikram hizmetleri, bordrolama hizmetleri olmak üzere bir kısım alt işveren firmaların SGK ve Vergi borçlarını ödemedikleri gözlenmektedir. Bu tür hizmetler alınan şirketlerden dolayı herhangi bir sorunla karşılaşmamak için SGK ve vergi borçlarının takibi büyük bir önem taşımaktadır.
Bu sebeplerle ileride herhangi bir parasal riskle karşılaşmamak adına;
- Alt işverenlerin SGK prim ve vergi borcu olup olmadığının her ay sorgulanması gerektiğini,
- Alt işveren çalışanlarının işe giriş tarihi itibariyle sigortalı olup olmadıkları,
- SGK primlerinin ödenip ödenmediği, ücretlerinin ve fazla çalışmalarına ilişkin ücretlerinin ödenip ödenmediği,
- Yıllık izinlerin kullandırılıp kullandırılmadığı,
mutlaka sorgulanmalıdır.
Alt işverenlerden kaynaklanan risklerin ortadan kaldırılması için en etkili yöntem şirket bünyesinde “Alt İşveren Kontrol Sistemi’nin” kurulması ya da bu alanda profesyonel anlamda hizmet veren firmalardan destek alınmasıdır.
Alt işveren risklerinin kontrol edilmesi, sigorta prim teşviklerini kaybetme, 1 ay veya 1 yıl teşviklerinden yasaklı hale gelme gibi bir riskle karşılaşmadan gerekli önlemlerin alınmasına, ayrıca sosyal güvenlik dışında, iş hukuku ve iş sağlığı ve güvenliği mevzuatıyla ilgili müteselsil sorumluluktan kaynaklanan yükümlülüklerin de kontrol edilebilir olmasına imkân sağlayacaktır.
Özellikle alt işveren olarak hizmet veren firmaların oldukça fazla miktarda oluşan borçları, kurumlar nezdinde ödeme yapmaması gibi uygulamalarla karşılaşılmaktadır.
Bazı durumlarda, bu “batık” mahiyette firmalar, eski tüzel kişiliklerini kapatıp, yeni tüzel kişilik açıp oraya devredebiliyor, sahte borcu yoktur belgeleri hazırlayabiliyor yine yapılandırma başvurularını borçsuzluk olarak sunabiliyor.
Buna da dikkat edilerek;
- Mutlaka aylık olarak e-borcu yoktur belgelerinin ibrazını istenmesi,
- Bu belge üzerinde mutlaka belgede yer alan barkoddan işyeri numarası, ay/yıl ve diğer bilgilerinin doğruluğunun kontrol edilmesi,
- İşyeri sicil numarası, çalışan isim-gün sayısı ve kazan tutarları ile şirket unvanının uyuştuğunun kontrolü büyük önem arz etmektedir.