Tasarrufların gayrimenkulde yönetimi

Prof. Dr. Ali HEPŞEN
Prof. Dr. Ali HEPŞEN [email protected]

Ekonomik kalkınma ve bireysel finan­sal hedeflerin gerçekleştirilmesinde, tasarruf kaynaklarını etkili bir şekilde yönetmek önem arz etmektedir.

Bireysel Emeklilik Sistemi (BES), altın tasarruf­ları (bilhassa yastık altı altın), mevduat hesapları ve tasarruf finansman şirket­lerindeki birikimler gibi kaynaklar, Gay­rimenkul Yatırım Fonları (GYF) aracı­lığıyla değerlendirilerek hem bireylerin finansal güvenliğine hem de konut sektö­rüne katkı sağlayabilir. Bu konuda genel bir mutabakat olduğunu söylemek yanlış olmayacaktır. Özellikle, erişilebilir konut arzının artırılmasına yönelik düşüncele­rin öne çıktığı bir dönemde, bu katkının çok daha fazla anlam ifade ettiği de söy­lenebilir.

Tasarrufların GYF’ler aracılığıyla değerlendirilmesi

Emeklilik Gözetim Merkezi’nin (EGM) son verisine göre Bireysel Emeklilik Fon­larındaki birikimlerin toplam büyüklüğü 1,1 trilyon TL’yi aşmış durumda. 2017 yı­lından itibaren hayatımıza giren otokatı­lım sisteminde biriken 82,5 milyar TL de dikkate alındığında bireysel emeklilik he­saplarında kişilerin 1,2 trilyon TL civarın­da bir birikimi görünüyor.

Diğer taraftan, QNB Bank’ın yaptığı bir çalışmada Türki­ye'deki toplam altın stokunun (5.550 ton) oransal olarak %77,8 ile büyük bölümü­nün yastık altında bulunduğu (3.500 ton) ve kişilerin yaklaşık 300 milyar USD bü­yüklüğünde bir altın birikimi olduğu he­saplanmış durumda.

Diğer taraftan BD­DK verilerine göre de Türkiye’de gerçek kişilerin bankalarda 11,1 trilyon TL mev­duatı bulunuyor. Tasarruf Finansman Şir­ketlerine gelindiğinde ise, hali hazırda fa­aliyette bulunan 6 tasarruf finansman şir­ketinin aktif büyüklük toplamı (Haziran, 2024) 47,9 milyar TL düzeyine ulaştı; top­lam müşteri sayıları ise 399bin düzeyinde.

Başta BES fonları olmak üzere yastın altı altın ve mevduat tarafındaki birikim­lerin GYF’lere aktarılmasına imkan sağ­lanması (özellikle de Proje Gayrimenkul Yatırım Fonları üzerinden), hem konut projelerine uzun vadeli ve düşük maliyet­li finansman yaratabilir hem de bu tür bir yaklaşım, tasarruf sahiplerinin fiziki gay­rimenkul yatırımı yapmadan gayrimen­kul piyasasının sağlayabileceği imkanla­ra erişmesine olanak sağlayabilir. Diğer taraftan da Tasarruf Finansman Şirketle­ri için ayrı bir paragraf açmak istiyorum.

Sistemin mevcut halinde konut, taşıt ve çatılı iş yeri ile sınırlı tutulan faaliyet ala­nının günün koşullarına uygun olarak çe­şitlendirilmesine imkân sağlanması ge­rektiğine ve bu kapsamda yapılacak bir düzenleme ile ilgili şirketlerde yer alan birikimlerin başta Proje Gayrimenkul Yatırım Fonları olmak üzere gayrimen­kule dayalı sermaye piyasası araçlarına aktarılmasının gerektiğine inanıyorum. Bu tür düzenlemelerin yapılması ile gay­rimenkul ile sermaye piyasalarının en­tegre bir şekilde çalışmasını sağlayarak daha çok kitleye ulaşım sağlanabilir.

Sonuç

Bireysel Emeklilik Fonlarının (BES) ve diğer tasarruf kaynaklarının Gayrimenkul Yatırım Fonları (GYF) aracılığıyla konut projelerine yönlendirilmesi, Türkiye eko­nomisi için hem büyük bir fırsat hem de sosyal fayda sağlama potansiyeli taşımak­tadır. Bu yöntem, ekonomik istikrarı des­teklemekle birlikte bireysel finansal he­deflere ulaşımı kolaylaştırabilir.

Bununla birlikte, finansal kaynakların etkin yöne­timi ve bu kaynakların güvenilir fon me­kanizmalarıyla buluşturulması gereklili­ği, düzenleyici otoriteler tarafından ön­celikli olarak ele alınmalıdır. Söz konusu modellerin başarılı bir şekilde uygulana­bilmesi için, şeffaf ve etkin bir düzenleme altyapısının oluşturulması şarttır. Bu şe­kilde, gayrimenkul sektörü ile finans pi­yasaları arasında sinerji yaratılarak süre­bilir bir ekonomik kalkınma sağlanabilir.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar