Tasarrufların artırılması için politika önerileri
Önceki hafta Dünya Bankası ve Kalkınma Bakanlığı'nın birlikte hazırladığı "Yüksek Büyümenin Sürdürülebilirliği: Yurtiçi Tasarrufların Rolü" raporunun tanıtım toplantısına katıldım. Dünya Bankası ekonomisti Kamer Özdemir'in tanıttığı raporun, 2000 sonrasında düşen tasarruf oranının cari denge ve sürdürülebilir büyüme üzerine koyduğu kısıtları kapsamlı bir şekilde inceleyip çok önemli bir boşluğu doldurduğunu yazdım. Bu hafta tasarrufların artırılması amacıyla verilen politika önerilerine bakacağız.
Dünya Bankası raporu Türkiye'de tasarrufların gerilemesinin kamu kesimi ve şirketlerden değil hane halkının tasarruf eğilimindeki azalmadan kaynaklandığını gösteriyor. Kredi imkanlarının artması, faiz oranlarındaki düşüş, emeklilik imkanlarındaki iyileşme, sağlık yardımlarındaki artış hane halkının tasarruf oranının gerilemesindeki temel nedenler olarak öne çıkıyor. Dolayısıyla önerilerin çoğunluğu hanehalkının tasarruf eğilimine odaklanıyor.
Dünya bankası döviz kurunun aşırı değer kazanması ve hızlı kredi büyümesinin tüketimi teşvik ederek tasarrufları azalttığı tespitinde bulunuyor. Merkez Bankası'nın uyguladığı politikalar sayesinde son dönemde önemli kazanımlar sağlandığını vurgulayan rapor makro ihtiyati, mali ve parasal politikalarla bu sürecin desteklenmesi gerektiğini vurguluyor.
Dünya bankası raporu tüketimin sürdürülebilir boyutlara çıkartılması için kredi büyümesinin sınırlandırılması amacıyla tüketici kredileri ve kredi kartlarında vadelerin kısaltılması, limitlerin düşürülmesi, asgari ödeme tutarlarının ve teminat oranlarının yükseltilmesi gibi somut önlemler öneriliyor.
Dünya Bankası uzmanları ülke tasarruflarının finans sektörü vasıtasıyla uzun dönemli büyümeyi artıracak yatırımlara dönüşmesinin önemini vurguluyor. Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerde yastık altında tutulan altın ve konut alımına yönelik kaynakların üretimi artırmaya katkısının sınırlı olduğunu anlatıyor. Bu bağlamda yastık altında tutulan altının mali sisteme kazandırılmasını özendiren ve ikinci konut alımlarını caydıran önemler alınmasının gerekliliği vurgulanıyor.
Hanehalkı anketlerinde eğitim düzeyi yüksek ailelerde tasarruf oranının yüksek çıktığını anlatan rapor finans eğitiminin ulus çapında yaygınlaştırılmasının önemini vurguluyor. Bu konuda ilk adım olarak Bireysel Emeklilik Sistemine dağil olan 2.7 milyon kişinin ve potansiyel üyelerin finans biligisinin geliştirilmesi öneriliyor.
Eğitimin yanısıra tasarrufların arttırılması sürecinin vergi muafiyeti ve teşviklerle artırılması öneriliyor. Somut tavsiye olarak bireysel emeklilikte asgari ücretle sınırlı olan muafiyet eşiğinin artırılması öneriliyor.
Ağırlıklı olarak bankacılık kesiminin kontrolünde olan finansal piyasaların şirket tahvili gibi yeni ürünlerle çeşitlendirilmesi için Malezya ve Tayland örneklerinin incelenmesinin önemi vurgulanıyor. Kıdem tazminatı reformu ile emek piyasasına esneklik kazandırılması ve yurtiçi tasarrufların artırılması amaçlanıyor.
Kısa bir özetini verdiğimiz Dünya Bankası raporuna http://go.worldbank.org/1ULIU3SWF0 internet adresinden oluşabilirsiniz.