Tasarı, güven vermiyor

Taylan ERTEN
Taylan ERTEN ANKARA'dan [email protected]

Türkiye ekonomisi irili-ufaklı toplam 2 milyon 010 bin 377 kayıtlı işletmenin üzerinde dönüyor. Bunların yaklaşık 2 milyonu küçük ve orta ölçekli tanımına giriyor. Bu rakama imalat sanayinde faaliyet gösteren 280 bin işletme dahil.

Tam ismi Küçük ve Orta Ölçekli Sanayi Geliştirme İdaresi Başkanlığı olan KOSGEB'in "hedef kitlesi" de bu 280 bin imalat sanayi işletmesi. Ancak, okuyanı yanıltmasın; idarenin sağladığı destek ve hizmetler bu yapının tamamını kucaklamıyor.

KOSGEB'in "veri tabanında" kayıtlı işletme sayısı 60 bin. "Veri tabanına" kayıtlı olmak önemli: Öncelikle, idare ile "hedef kitlesi" arasında dinamik bilgi iletişimi açısından… İkincisi KOBİ dünyasının KOSGEB tarafından yürütülen kamu desteklerine erişimini kolaylaştırması açısından…

Yazının "esas" konusuna girmeden önce, imalat sanayindeki 280 bin işletmeden 220 bininin bu "bilgi iletişim" kanalıyla neden ilgilenmediğini, "veri tabanına" neden kayıtsız kaldığını sorayım. Sizlerinkini bilemem ama kendi cevabımı da vereyim:

KOBİ dünyası genelde bilginin, özellikle "işlenmiş" bilginin sermayeden, makineden, ham veya yarı mamulden çok daha önemli, ürün açısından çok daha fark ve gelir yaratıcı bir "girdi" olduğunu fark etmiş, kavramış görünmüyor.

Hedef kitle büyütülürken…

Şimdi "esasa" geleyim. KOSGEB'in "hedef kitlesi" şu sıralar TBMM'nin gündeminde… Hükümet idarenin kuruluş yasasını değiştirerek destek ve hizmet alanını genişletiyor.

Hem de ne genişletmek… İmalat sanayindeki 280 binlik hedef kitleye hizmet, ticaret, esnaf ve sanatkâr tanımına giren yaklaşık 2 milyon işletme dahil ediliyor.

KOSGEB'in kuruluş yasasını değiştirecek tasarı geçen haftadan beri TBMM Genel Kurulu'nda tartışılıyor. Geçen hafta geneli üzerindeki görüşmeler tamamlanarak ilk maddesi kabul edildi. Bugün ikinci maddeden itibaren devam edilecek.

Buraya kadar sorun yok. KOBİ desteklerinin imalat dışı sektörlere genişletilmesi, kuşkusuz siyasi iyi niyetin ve "prensipte" doğru bir kararın ürünü. KOBİ dünyasının kamu veya özel fakat mutlaka "organize" desteklere her zaman ihtiyacı var.

Sorun tasarıda

Sorun, tasarının içeriğinde. Kuruluş yasasında öngörülen değişikliklerle, KOSGEB'e yüklenecek yeni görev alanının büyüklüğü arasındaki dengesizlikte.

Tasarıyı hazırlayanlar belli ki, teorik de olsa, 2 milyon işletmenin idarenin mevcut yapısı üzerinde yaratacağı "ağırlığı" hesaplamamışlar. Dolayısıyla dikkate almamışlar. Tasarının "sıklet merkezi" zayıf bırakılırken, taşıyacağı "yük" fazlasıyla ağırlaştırılmış.

Duruma bakar mısınız? Tasarının amacı doğru fakat doğru amacı gerçekleştirecek "araç" ile ilgili güçlendirici, yapılandırıcı hiçbir düzenleme yok. Ama, sektörel meslek kuruluşlarının KOSGEB İcra Kurulunda geniş temsiline imkân vermek var.

Elbet, temsilin genişletilmesi de doğru. İcra Kurulu KOSGEB'in en yürütme organı. Sektörel meslek kuruluşlarının genişleyecek hedef kitleyle orantılı olarak bu kurula katılımı gerekli.

Fakat, soru şu: Tek başına karar ve yürütme yapısını genişletmek idarenin filli destek gücünü artırabilir mi? Artıracağı düşünülüyorsa, nasıl? Çünkü, KOSGEB'in destek sepetinde sadece finansman yok. Teknoloji, eğitim, danışmanlık, girişimciliği destekleme gibi her biri başlı başına kurum becerisi, donanımı gerektiren görevler var.

Mevcut yapısıyla 280 bin imalat işletmesinden 60 binini kavrayabilen, bunların da 15 bilemediniz 20 binine destek verebilen KOSGEB'i 2 milyona açılan hedef kitleyle baş başa bırakan bir tasarı söz konusu. Meclis tasarıyı bu haliyle yasalaştırırsa uygulamada "hayal kırıklığı" kaçınılmaz görünüyor.

Ama zayıf da olsa iki şans var: Bir: İktidar ve muhalefet milletvekilleri anlaşabilirlerse hükümetin tasarıyı "geri çekerek" düzeltmesini sağlarlar. İki: İktidar ve muhalefet milletvekilleri anlaşabilirlerse, tasarıdaki boşluklar genel kurulda doldurulabilir. Ne dersiniz, olabilir mi? İktidar ile muhalefet "doğruda" buluşabilir mi?

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Atilla Karaosmanoğlu 13 Kasım 2013