Tarımın ve çiftçinin dostu; Güngör Uras
Ekonomi konusunda yazı yazanlar, gazeteciler bir kaç yıl öncesine kadar reel sektörden saymadıkları için tarım konularını pek gündeme getirmez yazılarında, programlarında yer vermezlerdi. Döviz, faiz, borsa ve altın konuları hep ön plandaydı. Sanayi, turizm, hizmetler sektöründeki gelişmelerin ekonomiye yansımaları ele alınır ve yorumlar yapılırdı.Tarım ise yok sayılırdı.
Günlük yazı yazanlar arasında tarım konularını gündeme getiren, yazan az sayıdaki yazarlardan biri Güngör Uras'tı. Gazetelerde yazı yazmaya başladığı ilk günden itibaren tarım konusunda hep duyarlı oldu.
DÜNYA Gazetesi'nde 37 yıl hiç aksatmadan, kesintisiz olarak Tevfik Güngör adıyla yazdığı yazılarda tarıma geniş yer verdi. Son 30 yılın canlı tanığıyız.
Ağustosun 19'unda yaşama veda eden Güngör Uras'ın ekonomi konusunda yazdığı yazıların önemli bir bölümü tarımla ilgiliydi. O gerçekten tarımın ve çiftçinin dostuydu. Tarımın sorunlarını dile getiren, gündemde tutan ve hem üreticiye, hem de tüketiciye yol gösteren, aydınlatan çok değerli bir yazardı.
Her konuda olduğu gibi tarımı da sadece genel başlıklar altında yazmazdı. En ince detayına kadar inerek, ürün bazında çok açıklayıcı ve bilgilendirici yazılar kaleme alırdı.
Sezon öncesi bilgilendirici yazılar yazardı
Özellikle ürünlerin hasat sezonlarını yakından izler ve sezon öncesinde yazılarıyla herkesi bilgilendirirdi.
Fındığın üretiminden, fiyatına ülke ekonomisine katkısından, ihracatına, fındık toplayan işçilerin sorunlarından bu ürünün Karadeniz Bölgesi için önemine kadar her yönüyle yazmak için bizlerden, üreticiden, ziraat odalarından, ihracatçılardan bilgiler alır ve okurlarıyla paylaşırdı.
Zeytin ve zeytinyağı sezonunun gelişini bir çok kişi Güngör Uras'ın yazılarından öğrenirdi. Yine üretim miktarından fiyatlara, kalitesinden dış ticaretine her konuyu araştırır, öğrenir ve okurları için kaleme alırdı. Ayvalık Ticaret Odası Başkanlığı döneminde "Zeytin Hasat Günleri"ni başlatan Ayvalık Belediye Başkanı Rahmi Gençer ve ekibinin daveti ile yıllarca Ayvalık'ta zeytin hasadına birlikte katıldık. Güngör Uras Ayvalık'a gelmeden arar bilgi alır ve zeytinyağı sezonuna ilişkin ilk verileri yazardı. Gazeteci arkadaşlarımız ilk bilgileri ondan alırdı.
Tüketiciyi aydınlatırdı
Bu tür ürünlerde sadece üretimi,üreticiyi değil, tüketiciyi aydınlatan yazılar yazardı. Zeytinyağı alırken nelere dikkat edilmeli? Kaç kilo zeytinden kaç kilo yağ çıkar? Ayvalık, Edremit, Burhaniye, Gemlik yöresi zeytini ve zeytinyağı ile Milas, Akhisar veya Antakya, Nizip zeytini ve zeytinyağı arasındaki farkları yazardı.
Tütünü, pamuğu, mısırı, buğdayı, arpayı, kanolayı, aspiri, şekerpancarını, üzümü, inciri, yaş meyve ve sebzeyi yazardı.Hem de en ince ayrıntısına kadar. Domatesin yararlarını yazdı çok kısa süre önce.
Hayvancılık politikalarını, yapılan büyük yanlışları tek tek herkesin anlayacağı biçimde anlatırdı yazılarında. Sığırı, koyunu, keçiyi, ithal angusu, eti, sütü, peyniri, yoğurdu, ayranı bütün yönleriyle ele alırdı.
Üretici, tüketici, sanayici, ihracatçı, yatırımcı, herkesin anlayacağı dilde ve herkesin bilgilenebileceği sadelikte yazardı.
Genetiği değiştirilmiş ürünleri de yazardı, organik tarımı da. Yerel tohumları da yazar, tarımındaki çarpık yapıyı da.
Üstelik günü kurtarmak için değil, tarımın, çiftçinin sorunlarından kurtulması için yazardı.
Hiç bir karşılık beklemeden gazete okumayan çiftçinin sorunlarını da yazardı. Marketten alışveriş yapan etiket dahi okumayan tüketicinin bilgilenmesi için yazardı.
Sadece yazmakla kalmayıp televizyonda, radyoda verilen her fırsatı değerlendirir ve anlatırdı. Mahfi Eğilmez ve Servet Yıldırım'la televizyon ekranlarında, özellikle son 3 yılda Berfu Güven ile NTV'de sokağın ekonomisini anlatırken gıda konuları ele alırken mutlaka o ürünün geriye dönük tarladan sofraya kadar olan sürecini anlatırdı.
Anadolu gezilerini fırsata dönüştürürdü
DÜNYA Gazetesi'nin Garanti Bankası ile yaptığı "Anadolu Sohbetleri"nde ve gazetemizin illerde yaptığı iş geliştirme toplantılarına birlikte pek çok kez katıldık. Panellerde, toplantılarda konuşmaktan çok merakla bilgi toplamayı severdi. Toplantı öncesinde,aralarda ve sonrasında elinde defteri,kalemi sürekli sorular sorar ve notlar alırdı. O notlardan çok güzel yazılar çıkardı.
O geziyi bilgi almak için fırsata dönüştürürdü. Sadece kentin ekonomisi,tarımı veya sanayisi ile ilgilenmez yerel tatlar,geleneksel yemekleri hakkında bilgi alır yemek yazılarında anlatırdı. Böylece gittiği kenti her yönüyle tanıtırdı.
Paylaşmayı çok severdi. Aldığı bilginin, yediği yemeğin tadının kendisinde kalmasından çok başkalarıyla paylaşmayı severdi. Bilgi paylaşıldıkça çoğalacağına inanırdı.
Uzmanlığa değer verirdi
Özellikle 1996 yılında rahmetli Nezih Demirkent'in yönlendirmesi ile tarım yazmaya başladığımda bana en çok destek veren yazarlarımızdan birisiydi. Uzmanlığa çok değer verirdi. Bana iki yönlü yardım ederdi. Birincisi çeşitli görevler verirdi. "Kardeşim, üzümde ne oluyor bir araştırıp yazsan bizde senden öğrenip yazsak" diyerek yazı ve haber konusunda yönlendirirdi.
İkincisi, yazdığım bir çok yazıdan alıntılar yaparak beni hem onurlandırır hem de Türkiye'ye tanıtıyordu.
Güngör Uras'ın köşesinde adımın geçmesi,üstelik "tarım konularını en iyi bilen" diye yazmasının verdiği gurur kelimelerle anlatılamaz.
Bir çok kişinin "Güngör Uras sizi yazmış" diyerek iltifat etmesinin ayrıcalığını yıllarca yaşadım. Tarım konusunda yazdıklarımın Güngör Uras'ın köşesine taşınması o konunun daha bir dikkatle okunmasını sağlıyordu.
Yaklaşık 10 yıl önce, 2009'da, dünyada Türk ürünü olarak bilinen yoğurdun standardı Avrupa Birliği'ne uyum adı altında değiştirilmek istendi. Bunu ilk olarak DÜNYA Gazetesi'nde yazdım. Güngör Uras'ın hemen dikkatini çekmiş ve Milliyet Gazetesi'nde çok ayrıntılı olarak konuyu yazdı. O dönem Star Ana Haberi yöneten okul arkadaşım Yılmaz Özdil ve Soruşturmacı Gazeteci Uğur Dündar'ın çabaları ile konu ekranlara taşınınca yoğurt tebliğindeki değişiklik yapılamadı. Bugün geleneksel Türk yoğurdu yiyebiliyorsak bunda Güngör abinin büyük katkısı var.
Bugün pek çok gazete tarıma geniş yer ayırıyor. Bir çok tarım dergisi yayınlanıyor. Tarım konusunda başarıyla yayın yapan tematik kanallar var. Televizyonlarda tarım programları var. Tarım çok daha fazla gündeme geliyor. Güngör Uras, bunların hiç biri yokken tarım yazıyordu.
Gazetemizin Yönetim Kurulu Başkanı Didem Demirkent'in dediği gibi "bir devir kapandı." O, her devrin adamı değil, cumhuriyet kuşağının son temsilcilerindendi.
Güngör Uras, Türkiye'de tarımın önemini en iyi bilen ve bu konuda uzmanlaşmanın yolunu açan Nezih Demirkent gibi, Çiftçi Dostu Sadullah Usumi gibi, Anadolu'nun unutulmaz isimleri arasında yerini aldı. Onların tarıma ve çiftçiye verdiği emek hiç bir zaman unutulmayacak.