Tarımın geleceğini inovasyon ve teknoloji yönlendirecek

Dünyanın öbür ucundaki ülke; Avustralya'da tarım -4

Avustralya'da tarımla ilgili yaptığımız görüşmelerin hemen tamamında iklim değişikliği, kuraklık, inovasyon, teknoloji, yenilik kavramları çok sık dile getirildi. Ülke tarımının geleceği planlanırken bu konular esas alınarak çalışmalar yönlendiriliyor.

İklim değişikliğinin etkilerini azaltmaya yönelik önlemler alınıyor. Bu nedenle son 10 yılda seracılığa daha büyük önem verildiğini öğreniyoruz. Western Sidney Üniversitesi Hawkesbury Kampüsü'nde 7 milyon dolarlık yatırımla kurulan Sera Araştırmaları Eğitim Tesisi'nde bu alanda araştırmalar yapılıyor. Eğitimler veriliyor. Geleceğin sera üretimi şekillendiriliyor. Örneğin, teknoloji yoğun seralarda kullanılan camlardan enerji üretimi araştırılıyor.

Dr. Prithi Krishna yönetimindeki Sera Araştırmaları Eğitim Tesisi'nde uzman Goran Lopaticki detaylı bilgiler verdi. Ekipte Türkiye'den gelen ve doktora çalışmalarını burada sürdüren Yağız Alagöz ve Alihan Katlav heyecanla projelerini anlattılar.

Teknoloji yoğun seracılık

Eğitim amaçlı serada birçok araştırma yapılıyor. Elektrik, su, karbondioksit kullanımını, nemi kontrol eden, camlardan enerji üreten, ısı ve ışığa göre üretimin nasıl şekillendiğinin araştırıldığı eğitim serası 2 bin metrekare alanda kurulu. Üretimin nasıl yapıldığı, tarım ilaçlarının nasıl kullanıldığı burada uygulamalı olarak gösteriliyor. Toplam 9 seradan oluşuyor. Salatalık, biber domates ve diğer ürünler uygulamalı olarak anlatılıyor.

Seracılıkta ender araştırma merkezlerinden birisi olan Western Sidney Üniversitesi'ndeki bu seralarda temel amaç en az kaynakla, en az giderle en yüksek verimliliği elde etmek. Aynı zamanda iklim değişikliğinin etkilerini azaltarak, üretim maliyetlerini düşürecek verimliliği artıracak araştırmaların sonuçlarını üreticiye aktarmak. Artık geleceğin seralarında, üretiminde daha az kimyasal ilaç, daha az gübre, daha yüksek verim ve sağlıklı, kaliteli ürünler üretmek olacak.

Bu tesislerde üretilen teknoloji tarıma transfer ediliyor. Bilim insanları ile paylaşılıyor. Tesisteki çalışmalar 6 ayda bir rapor olarak sektörle paylaşılıyor. Avustralya'daki büyük endüstri şirketleri bu tesisteki çalışmaları destekliyor.

Akuaponik tarımla kent tarımı

Sidney'in gökdelenleri arasında akuaponik (balık gübresi ve yemin biyolojik arıtması ile topraksız tarım yöntemi) üretim tekniği ile kent tarımı yapan genç girişimci Serena Lee, burada mikro bitkiler, küçük yeşillikler yetiştiriyor. Otellere, catering şirketlerine taze ve günlük yeşillikler temin ediyor. Farm Wall şirketinin kurucu ortağı olan Lee, "aquaponic" tekniği ile besledikleri balıkların gübresi ile bitkileri besleyerek topraksız üretim yaptıklarını ve bunun gelecekte kentlerde çok yaygınlaşacağını düşünüyor. Sistemin en önemli özelliği atık olmaması ve üretilen ürünlerin taze olarak tüketilmesi, israfın önlenmesi…

Doğal kaynakların en verimli kullanıldığı topraksız tarım yöntemleri olarak bilinen akuaponik, hidroponik üretim yöntemleri özellikle kentlerde yaygınlaşması bekleniyor. Tarım sadece tarlalarda değil, gökdelenlerde, evlerde, balkonlarda, çatı katlarında yani kentte de yaygın olarak yapılacak. Bunun işaretlerini görüyoruz. Avustralya buna öncülük yapan ülkelerden birisi olacak.

Wall Street'i bıraktı, kuzu bacon (pastırma) üretti

Melbourne yakınlarında ziyaret ettiğimiz koyun çiftliğinin sahibi Toni Barton bir kaç yıl öncesine kadar Amerika New York'ta Wall Street'te çalışan başarılı bir finansçıydı. Küresel finans krizi patlayınca 2008 yılında, kendisini ve dünyayı sorgulayarak doğaya dönmeye karar verir. Doğduğu topraklara dönerek bir arazi satın alır ve kuzu yetiştiriciliği yapamaya karar verir. Fakat sıradan bir üretim yerine zor olanı tercih eder. Şu anda 200 koyunu var. Kuzu yetiştiriciliği yapıyor.
Dünyada domuz etinden yapılan "bacon" (pastırma) üretimini kuzu eti için dener ve LambBacon olarak marka haline getirir. İlk kez kuzu etinden bacon yani pastırma üretince komşularının 150 dolara sattığı kuzuyu 450 dolara satmayı başarır. Ürettiği ürünleri üretici pazarında satıyor.
Kuzu etinden ilk kez bacon üreterek inovatif bir çalışma yaptığı için Victoria Eyaleti Hükümeti kendisine 25 bin dolarlık bir hibe desteği sağlamış.

Gıda İnovasyon Ağı

Melbourne merkezde Victoria Eyaleti Tarım Bakanlığı tarafından yürütülen Gıda İnovasyon Ağı programı hakkında Nicki Marks ve David Mclver'den bilgiler aldık. Küçük ve orta ölçekli gıda işletmelerini inovasyon şirketleri ile buluşturmak için hem ulusal hem de uluslararası düzeyde işbirliği yapılıyor. Bu projede yer alan şirketlere yüzde 50 hibe desteği sağlanıyor. Bugüne kadar 100 projenin başlatıldığını öğreniyoruz.

Digital Tarım Stratejisi üzerinde çalışan David Mclver, geçen yıl Ekim ayında başlatılan strateji ile araştırma-geliştirme, ilk işe başlama desteği, çiftlikte teknolojinin adaptasyonu, çiftçiler için beceri kazanma eğitimi ve e -devlet, dijital hükümet konularında çiftçilere destek sağlanıyor. Bu destek sadece parasal bir destek değil, daha da önemlisi eğitim. Çiftçiler geleceğe hazırlanıyor. Bu çalışmalar Ellinbank Süt Araştırma Merkezi ile ortaklaşa yapılıyor. Hedef daha çok çiftçinin teknolojiden yararlanmasını sağlamak.

Verimliliği artıracak araştırmalar

La Trobe Üniversitesi'nde AgriBiyo Araştırma Merkezi'nde Prof. Ben Cocks'tan bitkisel üretim, hayvancılık konusunda hastalıkların önlenmesi, izlenebilirlik ve çevresel etkiler konusundaki çalışmalar hakkında bilgiler aldık. Verimliliği artırmaya odaklandıklarını belirten Cocks, inovasyon konusunda çiftlikler, üniversite, hükümet, özel sektör şirketlerinin işbirliği içinde çalıştığını söylüyor. Ülkenin en önemli laboratuvarlarının bulunduğu merkezde biyogüvenlik testleri, ithalat, ihracat için testler, hastalık tanımlamasında yeni teknikler kullanılıyor. Kuraklığa karşı yeni çeşitler, hayvan ıslah çalışmaları, genetik haritalama gibi birçok çalışma yine bu merkez tarafından yürütülüyor.