Tarımın değişmeyen sorunları, yüksek girdi fiyatları, dışa bağımlılık ve istikrarsızlık

Ali Ekber YILDIRIM
Ali Ekber YILDIRIM TARIM DÜNYASINDAN [email protected]

Tarım konusunda doğru güvenilir veri bulmak çok zor. Devletin yasal olarak 10 yılda bir yapması zorunlu olan tarım sayımı bile son olarak 2001 yılında yapıldı. Tarım sayımı yapmayan bir ülke olduk.

Bu alanda 20 yılı aşkın bir süredir yazı yazan birisi olarak bilgiye ulaşmanın güçlüğünü, veri eksikliğini en çok hissedenlerdeniz. Var olan veriler ise genellikle güvenilir değil. Bu nedenle yapılan az sayıdaki alan araştırmasının ortaya çıkardığı bulgular çok önemli.

Avrupa Birliği’nin desteği ile Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD), Türkiye Mikro ve KOBİ Finansman Programı (MSME) kapsamında ilki 2011’de, ikincisi 2016- 2017 üretim yılında olmak üzere iki saha çalışması yaptı. Son çalışma “2016 Tarımsal Finansman Saha Araştırması” adıyla yayınlandı.

Avrupa Birliği ve Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası desteğiyle Frankfurt School uzmanlarınca 2016/2017 üretim sezonu veri toplama çalışmaları sırasında yürütülen araştırma için 58 ilde 796 üretici ile birebir görüşüldü.

Türkiye’deki tarımsal üreticilerin demografik yapısı, finansmana erişimi, mevcut finansman koşulları, tercih ettikleri bankalar ve bankacılık ürünleri ve geleceğe yönelik beklentileri ile ilgili detaylı bulgular ve analizler sunan bu araştırmadan öne çıkan sonuçlar özetle şöyle:

Tarımsal faaliyetlerin finansmanı özkaynak ağırlıklı

Araştırmaya katılan üreticilerin yüzde 76.5’i kendi birikimi, özkaynakla tarımsal faaliyetlerini sürdürdüğünü belirtirken, özkaynaktan sonra en çok başvurdukları finansman kaynağı yüzde 46,6 ile banka kredisi oldu. Bu oran, aslında bir banka kredisi olan ve seçenekler arasında yer alan “Tarım kartı” ve “Kredi kartı”nı (sadece bu ürünleri) kullananlar da eklendiğinde, yüzde 52,3’e çıkmaktadır. 2011 yılındaki saha araştırmasında sadece yüzde 15 olan bu oranın yüzde 50’nin üzerine çıkmış olması, son 6 yılda Türkiye’de tarımsal finansmanın önemli bir gelişim kaydettiğini gösteriyor. Nitekim, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) verilerine göre, Türkiye’de tarım sektörüne sağlanan kredi hacmi 2010-2016 yılları arasında 3 kattan fazla artış sağladı. Bu artışta, bu dönemde tarım bankacılığı alanına ilk defa girerek rekabeti arttıran özel bankaların rolü büyük önem arz ediyor.

Tarımsal finansmanda Tarım Kredi Kooperatiflerinden kredi kullandıklarını söyleyenlerin oranı yüzde 34.3 olurken, girdi satıcılarının( bayilerin) sağladığı vade ile finansman ihtiyacını karşılayanların oranı yüzde 16.2 oldu.

Arkadaş ve aileden borç alanların oranı yüzde 9.5 olurken, devletten alınan hibe-destek ile tarımsal faaliyetlerini finanse edenlerin oranı yüzde 6.4 olması dikkat çekti. Üretilen tarım ürününü satın alanların sağladığı borç, girdi temini,avans ile tarımsal faaliyetlerin finansmanını sağlayanların oranı yüzde 6.4 olurken, tarım dışı gelirlerden finanse edilme oranı yüzde 6.2 olarak gerçekleştiği ifade edildi.

Temel sorun, yüksek girdi fiyatları ve dışa bağımlılık

“2016 Tarımsal Finansman Saha Araştırması” sonucuna göre, katılımcılar ülke tarımının en önemli ilk iki sorununun, birbirine çok yakın oranlarla, sırasıyla yüzde 25.4 ve yüzde 24.8 ile “girdilerde pahalılık ve dışa bağımlılık” ile “ürün fiyatlarının düşük/değişken ve aracılarla yaşanan pazarlama sorunları” olduğunu belirttiler.

Katılımcıların yüzde 16.6’sı tarımda en önemli sorunun tarım politikalarının istikrarsız olması olarak belirtirken, arazilerin küçük ve parçalı olmasını sorun olarak görenlerin oranı sadece yüzde 8.1 oldu. Örgütlenmeyi zayıf bulanların oranı yüzde 5.8, uygun sayıda ve ücrete işçi bulunmamasını sorun olarak görenlerin oranı ise yüzde 5.4 oldu. Katılımcıların sadece yüzde 3.9’u üreticinin teknik bilgi seviyesinin düşük olmasını tarımda sorun olarak değerlendirdi. Yeterli,kaliteli makine ekipman olmamasını sorun olarak görenlerin oranı yüzde 1.2 olması dikkat çekti.

Bankalardan kredi almanın zor olmasını sorun olarak görenlerin oranı yüzde 3.1 olurken, yeni-ilave yatırım için finansman, zorlayıcı teminat ve kefalet koşullarını sorun olarak yansıtanların oranı ise sırasıyla yüzde 1.8 ile 1.6 oldu.

2011 yılı saha araştırması ile karşılaştırıldığında, “girdilerde pahalılık ve dışa bağımlılık, “ürün fiyatlarının düşük/değişken ve aracılarla yaşanan pazarlama sorunları” , “tarım politikalarının istikrarsız olması “ sıralamasında hiç bir değişiklik olmadı.

Buna karşın, tarımsal finansman sorunu ile ilgili seçenekler (bankalardan kredi almanın zor olması, yeni yatırım için finansman, zorlayıcı teminat koşulları) ve yine dolaylı olarak finansman imkanlarına bağlı olan “yeterli makine-ekipman olmaması” seçeneği, 2011 yılındaki sıralamada ilk üç maddeden hemen sonra sıralanmışken, 2016’da sıralamada daha gerilerde yer aldı. Bunun nedeni, Türkiye’de tarımsal finansman alanında son beş yılda elde edilen ilerleme olarak yorumlanıyor.

Çiftçinin yatırım planları ve kredi talebi

Araştırmaya katılan üreticilerin yüzde 59’u “geleceğe yönelik yatırım planınız var mı?” sorusuna “Evet” cevabını verirken, yatırım planı olarak ilk sırada yeni arazi almak geliyor. Yatırım planı olarak yeni arazi almak ve bahçe tesis etmek yanıtı verenlerin oranı yüzde 30 olurken, ilave hayvan satın almak isteyenlerin oranı yüzde 19, yeni makine ve ekipman almak isteyenlerin oranı yüzde 17, mevcut üretim tesisini modernize etmek isteyenlerin oranı da yüzde 14 oldu.

Sılama yatırımı yapmak isteyenlerin oranı yüzde 10, depolama,işleme, paketleme tesisi kurmak isteyenlerin oranı yüzde 6, seracılık tesisi kurmak isteyenlerin oranı yüzde 2 olarak belirlenirken, katılımcıların yüzde 2’si, hayvancılık tesisi kurma planı olduğunu belirtti.

Çiftçilerin yüzde 30’u tek yıllık ve çok yıllık (bağ-bahçe tesisi dahil) bitkisel üretim amacıyla yeni arazi almayı planlaması nedeniyle, arazi alımına yönelik olarak bankalardan yapılan yoğun kredi talebinin hız kesmeden devam edeceği öngörülüyor. Bu talepleri hayvan alımı ve çiftlik inşası, makine-ekipman alımı ve sulama yatırımlarına yönelik kredi taleplerinin izleyeceği düşünülüyor. Özetle, tarımda yaşanan sorunlardan, finansmana, geleceğe ilişkin yatırım planlarından kredi talebine kadar bir çok konuda fikir veren araştırmanın tarım politikası uygulayıcıları tarafından dikkate alınmalı.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar