Tarımda yeni umut tropikal meyvecilik
Tarımda yaşanan sorunlar ve uygulanan yanlış politikalar nedeniyle soğan ve patates bile ithal edilirken, Antalya başta olmak üzere Akdeniz Bölgesi'nde tropikal meyve yetiştiriciliği çiftçiler için umut oldu. Bölgede, muz yetiştiriciliğinden sonra avokado, mango, pepino, pasiflora (çarkıfelek), ejder meyvesi gibi tropikal ürün yetiştiriciliği için çalışmalar sürdürülüyor.
Domates, biber salatalık gibi ürünlerden para kazanamadığını söyleyen çiftçiler hem iç pazarda hem de ihracatta talep gören tropikal meyvelere yöneliyor.
Antalya Gazipaşa'da tropikal meyve yetiştiriciliği konusunda ilk kooperatif bile kuruldu. Sınıf öğretmenliğinden emekli olduktan sonra tropikal meyve yetiştiriciliği yapan İzzet Akyol'un öncülüğünde kurulan Tropikal Meyve Üretim ve Pazarlama Kooperatifi'nin amacı çiftçilere bu meyveleri tanıtarak üretimini artırmak, pazarlamak ve alternatif gelir kaynakları yaratmak.
Mango üretimi yeni ejder meyvesi ihracata
Türkiye'ye tropikal meyve olarak ilk olarak muzun girdiğini anlatan İzzet Akyol, avokado üretimi için 30-40 yıl önce ilk denemelerin yapıldığını ancak son 5-6 yılda üretimin arttığını söylüyor.
Mango yetiştiriciliğinin ise daha yeni olduğunu vurgulayan İzzet Akyol ile Gazipaşa Tarım Fuarı'nda konuştuk. Akyol'un anlattığına göre üreticinin tropik meyvelere yönelmesinin temel nedeni para kazanabilmek. Akyol'un anlattıkları özetle şöyle: "Domates, salatalık, biber gibi ürünlerden nasıl kurtuluruz arayışı içindeyken tropik meyvelere yöneldik. Gelir getirici ürünler yetiştirmek istiyoruz. Muz, avokado, mango, ejder meyvesi ilk akla gelenler. Ejder meyvesi bize Mersin'den geldi. Bakın patlıcan bu sene fiyatta zirve yaptı. Ama bir dönümden en fazla 30 bin lira alabilirsiniz. Ejder meyvesinde bu 40-50 bin liradan az olmaz. Ejder meyvesi diktiğinizde 1.5 yıl sonra meyve alırsınız. Mango ve diğer ağaçlar da üçüncü veya dördüncü yılda meyve alırsınız. Bir dönümde 40 mango fidanı dikersiniz. Dördüncü yılda ağaç başına 25-30 tane meyve alırsınız. Bugün meyvenin tanesi 12 lira civarında. Üstelik kolay ihraç edilen bir ürün. Çiftçi domatesten muza döndü ve para kazandı. Şimdi mangoya dönenler de para kazanıyor."
Atık yağdan mango yetiştiriciliğine
Türkiye'de atık yağların toplanmasına öncülük eden Mustafa Ezici, tropik meyvelerden mangoya yatırım yapan girişimcilerden birisi. Antalya'dan Gazipaşa'ya seyahat ederken, yıllarca Mustafa Ezici ile çok yakın çalışan Serkan Külcü'den Türkiye'de atık yağların ilk kez toplanmasının hikayesini dinledik. Tropikal meyve yetiştiriciliğine geçişin heyecanını paylaştı. Antalya Gazipaşa'da tropikal meyve fidan yetiştiriciliği yapan Veli Çelik ile ortaklık kuran Ezici, AB’nin ihtiyacı olan mangonun önemli bölümünün Türkiye'den karşılanabileceğini söylüyor. Ezici'nin anlattığına göre, AB yıllık 600 bin ton mango ithalatı ile dünya ticaretinin yüzde 30'unu gerçekleştiriyor. Bu ithalatın yüzde 37’sini Kasım-Ocak döneminde Brezilya’dan, yüzde 27'sini Aralık-Şubat döneminde Peru'dan, kalanı ise Pakistan, Fildişi Sahili ve ABD’den alıyor.
Bu ülkeler mangoyu henüz olgunlaşmadan toplayıp Avrupa'ya ihraç ediyor. Ürün yolda olgunlaşmaya başlıyor. Nakliye ve diğer giderler nedeniyle de maliyeti yükseliyor. Türkiye'nin Avrupa'ya çok yakın olması nedeniyle mango dalında olgunlaştıktan sonra Avrupa'ya ihraç edilebilir. Yıllık ortalama 600 bin ton ve 1 milyar 200 bin dolarlık AB pazarının tedarikçisi Türkiye olabilir.
Datça-Fethiye arası mango için uygun
Dünyada en çok üretilen tropik meyvelere bakıldığında muz çok yaygın. Muz üretimi 135 ülkede 145 milyon ton ve bunun da 22 milyon tonu ihraç ediliyor. 2017 verileri ile mango üretimi dünyada 46 milyon ton, ananas, 26 milyon ton, papaya 14 milyon ton, avokado 5.5 milyon ton.
Tarım ve gıda ürünleri pazarlamasında uzman olan İlhan Alçar, mangonun sera ve açık alanda yetiştirilebildiğini belirterek Türkiye'nin bu konudaki avantajını şu sözlerle anlatıyor: “Dünyada tropik meyve üretiminin yüzde 58'i Asya, yüzde 25'i Latin Amerika ve yüzde 16'sı Afrika kıtasında üretiliyor. Bu üretimin de yüzde 98’i gelişmekte olan ülkelerde yapılıyor. İhracatın yüzde 80’i gelişmiş ülkelere gerçekleştiriliyor.
Türkiye'de Datça'dan Fethiye'ye kadar olan sahil bölgesinde mango yetiştirilmesi için uygun iklim var. Türkiye'nin en önemli avantajlarından birisi Avrupa pazarına çok yakın olması. İkinci bir avantaj ise dünya mango üretimi yoğun olarak Ocak-Ağustos döneminde gerçekleşirken, Türkiye bu sezon dışında kalan Ağustos-Aralık döneminde ürün elde ediyor olması.
Muz fiyatı neden arttı?
Gazipaşa'ya gelmişken son günlerde fiyatı en çok artan ürünlerden biri olan muzu da araştırdık. Muz üretim merkezi olan Gazipaşa'da konuştuğumuz üreticiler yerli muzun fiyatının bu dönemde artmasını şöyle açıklıyor:
Muz, hem açık alanda hem de serada yani kapalı alanda üretiliyor. Kasımdan Şubat ayına kadar ağırlıklı olarak açık alanda üretilen muz piyasaya girer. Açık alandaki muzun hasat dönemi aşağı yukarı aynıdır. Aynı anda çok miktarda ürün piyasaya girdiği için fiyatı daha düşük olur. Şubat ayından sonra ise artık sera ürünü olan muz piyasaya girer. Sera üretiminde her üreticinin ürünü farklı dönemde çıkar. Piyasaya ürün arzı daha sınırlı olduğu için fiyat artmaya başlar. Bu nedenle fiyatın artması normal.
Özetlersek, çiftçi arayış içinde. Üretmek, para kazanmak istiyor. Yüksek girdi maliyetleri, ürünün para etmemesi, ithalat politikası nedeniyle birçok üründen zarar ediyor. Tropikal meyve yetiştiriciliği doğru planlanır ve desteklenirse üreticiye de ülkeye de yarar sağlar. Üretimden tüketime kadar doğru planlanmazsa sonuç yine hüsran olur. Bu nedenle tropikal meyve yetiştirecekler doğru bilgi, doğru fidan ve doğru pazarlama ile üretim yapmalı. Bu işe "moda" olduğu için girmemeli.