Tarımda yeni bakan, yeni bakanlık, yeni politika
Türkiye önemli bir seçimi geride bıraktı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ilk turda yüzde 50'nin üstünde oy alarak yeniden seçildi. Bu seçimle birlikte Türkiye'de yönetim sistemi de değişiyor. Başbakanlık tarihe karıştı. Bunun yerini Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi aldı. Bu yeni sistemde bakanlık sayısı daha az olacak. Bazı bakanlıklar birleştirilecek, bazıları kapatılacak. Görev yapacak bakanlar ise, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nden değil dışarıdan atanacak. Dolayısıyla seçilen milletvekillerinden bakan olarak atanan milletvekilliğinden istifa etmesi gerekiyor.
Gıda,Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı konusunda da önemli değişiklikler olacak. Bu yeni sistemde hem bakanlığın adı değişecek hem de bakanın değişmesi bekleniyor. Mevcut bakan Ahmet Eşref Fakıbaba Şanlıurfa'dan milletvekili seçildi. Yeniden bakan olarak atanırsa milletvekilliğinden istifa etmesi gerekecek. Ancak genel beklenti Fakıbaba'nın yeni dönemde bakanlığa devam etmeyeceği yönünde.
Bakanlığın adı ve yapısı değişecek
Seçim döneminde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yaptığı açıklamalar ve paylaştığı yeni yönetim şemasına göre Gıda,Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'nın adı "Tarım ve Orman Bakanlığı" olarak değişecek. Bakanlığın adı daha önce de bir çok kez değişti. Bundan 37 yıl önce 1981'de Gıda,Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'nın adı bugünkü gibi değiştirilerek Tarım ve Orman Bakanlığı yapıldı. 1983'te "Köyişleri" eklenerek Tarım, Orman ve Köyişleri Bakanlığı oldu. Daha sonra 1991'de Orman Bakanlığı ayrı bir bakanlık oldu. Tarım ve Köyişleri Bakanlığı'nın adı bu kez 2011 yılında AK Parti Hükümeti döneminde Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı yapıldı. Yeni dönemde Orman Bakanlığı kaldırılıyor. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'ndan "gıda" ve "hayvancılık" çıkarılarak Tarım ve Orman Bakanlığı olacak.
Yeni yönetim sisteminde diğer bakanlıklarla ilgili değişikliklerde tarımı etkileyecek. Tarım konusunda özellikle ithalat ile ilgili kararlarda etkili ve yetkili olan Ekonomi Bakanlığı kaldırılıyor. Hal sistemi ve kooperatiflerin bağlı olduğu Gümrük ve Ticaret Bakanlığı, Ticaret Bakanlığı olacak. Finansman konusunda Hazine ve Maliye birleştirilerek Hazine ve Maliye Bakanlığı olacak.
Bundan 7 yıl önce tarım bakanlığındaki değişimi yaşadık. Bakanlığın adı değişince bütün birimler, bürokratlar, müdürlükler, taşra teşkilatı değişiyor. Yeni yapıya uygun atamalar yapılıyor. Dolayısıyla ciddi bir zaman kaybı yaşanıyor. Tarımda bu kadar çok ağır sorunlar varken isim değişikliği ile uğraşmak tarıma yarar değil zarar verir. Bu nedenle sürecin kısa sürede atlatılması yararlı olur. Bakanlığın adının ne olduğundan çok yaptığı çalışmalar önemli. Son yıllarda yapılan çalışmalar ithalatçılardan başka kimseyi memnun etmediği ortada. Umarız yeni dönemde daha yararlı icraatlar yapılır.
Sağlık ve Gıda Politikaları Kurulu
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ndeki yönetim şemasında Cumhurbaşkanı'na bağlı kurullar olacak. Öngörülen 9 kuruldan birisi de Sağlık ve Gıda Politikaları Kurulu olacak. Bu kurulların işleyişi ve çalışma biçimi nasıl olacak, hangi birimler bu kurula bağlanacak henüz bilinmiyor. Bakanlığın üstünde bir kurul mu olacak? Politikaların belirlenmesinde ne denli etkili olacak? Bunları önümüzdeki günlerde göreceğiz. Görünen o ki, kurullar kabine dışında ve Cumhurbaşkanı'na bağlı çalışacak.
Türkiye'de bakan değiştikçe, müsteşar değiştikçe tarım politikası değişir. Bu kez sadece bakanlığın adı değil sistemde de köklü değişiklikler olacak. Ayrıca nasıl bir uygulama olacağını kimse bilmiyor. Tarım sektöründeki sorunların beklemeye tahammülü yok. Çok acil çözüm bekleyen sorunların yanı sıra orta ve uzun vadeli bir politikanın oluşturularak uygulanması gerekiyor.
Neler yapılmalı?
Seçim öncesinde dile getirildiği gibi tarımda başta yüksek girdi maliyetleri olmak üzere pek çok sorun var. Bu sorunların çözülmesi için mazot,gübre, tohum, ilaç, yem gibi girdi maliyetlerini düşürecek önlemlerin alınması ve üretimin artırılması gerekiyor. Tarımda kısa, orta ve uzun vadeli uygulanacak politikaların belirlenmesi ve açıklanması sektörün önünü görebilmesi açısından çok önemli. Çiftçiye, yetiştiriciye ithalatın değil üretimin destekleneceği mesajını verecek bir politikaya ihtiyaç var. Bu politikaların odağında üretim olmalı.Türkiye'yi ithalat bağımlılığından kurtaracak önlemlerin alınması gerekiyor.
En çok sorun yaşanan ve en çok ithalat yapılan alanlardan birisi hayvancılık. Et ve Süt Kurumu'nun 2017 hayvancılık Raporu'nda da yer aldığı gibi hayvancılıkta ihracat sıfırlanırken ithalatta rekor üstüne rekor kırılıyor. Bu sürdürülebilir değil. Türkiye yeni bir hayvancılık politikası ile geçmişten bugüne yapılan yanlışların tekrarlanmaması için üretim odaklı politikaya geçilmeli.
Tarım ürünlerinde ve gıdada piyasa altyapısının düzenlenmesi gerekiyor. Üreticide ucuz,tüketicide pahallı ürün uygulaması sona erdirilmeli. Çiftçinin ürettiği üründen para kazanacağı ve üretimi sürdürülebilir kılacak bir politikanın yaşama geçirilmesi şart. Aksi taktirde patatesten soğana,samandan kepeğe bir çok ürünü ithal etmek zorunda kalırız.
Özetle, ülke için olduğu gibi tarım sektörü açısından da yeni bir dönem başlıyor. Bu yeni dönemde üretim odaklı, çiftçi odaklı politikaların uygulanması gıda güvenliği ve güvencesi açısından büyük önem taşıyor.