Tarımda sistem değişimi sahaya yansımaya başladı
Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, kendine özgü, alışılmışın dışında, projeleri ile gündeme gelen bir bakan.
Atandığı günden bu yana yaklaşık olarak 9 ay geçti. Son birkaç aya kadar, tarımın temel sorunlarına yönelik projeleri tamamladı, mevzuat düzenlemelerini yaptı. Tarımsal üretim planlaması şüphesiz bunların başında geliyordu. Yıllardır herkesin söylediği ancak uygulamaya bir türlü geçemediği, ülkemiz için hayati bir konu.
Ofis çalışmaları tamamlandıktan sonra, çantasındaki projeleriyle, uygulama aşamasını sağlıklı sürdürebilmek için, ülke genelinde ziyaretlere ve geniş katılımlı toplantılara başladı Sayın Bakan. MÜSİAD’ın, Mersin’de, “Topraktan Geleceğe” temasıyla düzenlediği “Türkiye Yüzyılında Üretim Zirvesi” ve Ankara’da TÜGEM Sosyal Tesislerinde yapılan Hayvancılık Yol Haritası toplantıları kamuoyunda olumlu yankı buldu.
Dünya Su Konseyi 86. Guvernörler Toplantısı, Kırşehir’de TAKE Projesi tohum dağıtım programı ile Kastamonu, Antalya, Kayseri, Nevşehir, Samsun, Amasya, Kocaeli ve Kahramanmaraş ziyaretleri son bir ayda aklıma gelen etkinliklerden bazıları. Sayın Bakan, tabiri caizse heybesi dolu olarak sahaya iniyor ve son derece olumlu karşılık buluyor.
Özellikle Hayvancılık Yol Haritasının içeriği, birkaç alışılageldik eleştiri dışında doyurucu ve ayakları yere basar projeler olarak karşılandı. “Türkiye Yüzyılında Üretim Zirvesi” de tarım sektörünün geleceğinin tartışıldığı ve zirve sonuçlarının kayda alındığı bir diğer önemli toplantıydı.
Planlı üretim hep gündemde olacak
Toplantıda hem Türkiye’nin hem de ihracat yapılan ülkelerin ihtiyacını karşılamak için tarımsal üretim planlamasını tamamlamaları gerektiğini vurguladı Sayın Bakan.
Bu ifade, önceliğimizin kendi iç tüketimimiz (strateji, yeterlilik) olduğu, sonrasında ise dış dünyaya tarım ürünleri satmak (ekonomik) olduğu şeklinde anlaşılabilir. 2023’te planlı üretim konusunda tüm yasal düzenlemeleri yaptıklarını ve sonrasında ise alt yapı çalışmalarını tamamladıklarını ifade eden Sayın Yumaklı, nisan ayından itibaren iç süreçlerin tamamlanacağını ve saha çalışmalarına başlayacaklarını belirtti.
Üretim planlamasının esas olarak suyu merkeze aldığını ve nihayetinde hangi ürünü, nerede, ne kadar ve nasıl üretileceğini ortaya koyacağını açıklayan Yumaklı, aslında hangi üreticinin ve ne zaman sorularını da eklediğimizde, bir olayın veya işlemin tamamlanması süreçlerinde kullanılan 5N1K tekniğini başarılı ile uyguladıklarını görebiliriz. Bu konuda son olarak yaptığı açıklamada Yumaklı, “Planlama her sene 3 yıl sonrası için yapılacak. Üretici önündeki 3 yılı görecek ve ne ekeceğini 3 yıl önceden bilecek” diyerek yeni sürece dair önemli bir ipucu verdi.
Avrupa’daki çiftçi protestoları
Bu arada, Avrupa’da çiftçi protestoları devam ediyor. Almanya, Belçika, İspanya, Polonya, Fransa ve İtalya başta olmak üzere birçok Avrupa ülkesi, çiftçilerin yoğun protesto gösterilerine sahne oluyor.
Protestoların başlıca nedenleri arasında başta iklim düzenlemeleri ve buna bağlı olarak Yeşil Mutabakat görünüyor. Yine iklim kaynaklı tarım politikalarındaki üretici aleyhine değişiklikler, su kısıtlamaları, sübvansiyonların kaldırılması veya azaltılması yönünde çalışmalar ile Ukrayna’dan ithal edilen tahıl ise diğer nedenler…
Görünen o ki, küresel ısınmanın, iklim değişiminin, karbon salınımının baş sorumluları, küresel sömürge düzeni, küresel sermaye ve onların neden olduğu sorumsuzca sanayileşme ile tüketim patlaması iken bunun bedelini az gelişmiş ülkeler ve gelişmiş ülkelerin çiftçileri ödeyecekler. Bu yönde, ülkemizde bir hareketlenme olmamakla birlikte, bunu kaşımaya çalışanlar olacaktır. Provokasyonlar konusunda dikkatli olunmalı… Ayrıca Yeşil Mutabakat ve arka planı kamuoyuna iyi anlatılmalı. Çünkü her krizin maliyeti bizim gibi ülkelere fatura edilmeye çalışılıyor.