Tarımda ihracat kısıtlamaları ve yaptırımlar
Ülkeler arasındaki ticaret savaşları tarım ürünleri üzerinde yoğunlaşıyor. Dünyanın en gelişmiş ülkeleri de, en geri kalmış ülkeleri de kendi üreticisini korumak, yerli ürün tüketimini artırmak için bir dizi önlem alıyor.
Bu nedenle de ülkeler birbirlerine karşı yaptırımlar uyguluyor. Bazı engeller çıkarıyor. Dünya Ticaret Örgütü toplantılarının ana gündem konularını da bu yaptırımlar ve engeller oluşturuyor.
Dünya Ticaret Örgütü'nün son olarak temmuz ayında yapılan 75. SPS (Sağlık ve Bitki Sağlığı) Komite toplantısının da ana gündemi ülkelerin birbirlerine karşı tarımda uyguladıkları yaptırımlar ve şikâyetler oldu.
Tarım ve Orman Bakanlığı uzmanlarının da katıldığı 75. Sağlık ve Bitki Sağlığı Komitesi toplantısından sonra ihracatçılara yönelik bir bilgi notu hazırlandı. Bu bilgi notunda öne çıkan konular arasında bitki ve hayvan sağlığı, maksimum kalıntı limitleri, Genetiği Değiştirilmiş Organizmalar (GDO) yer aldı.
Ülkelerin uyguladığı ihracat kısıtlamaları
Cenevre'de yapılan toplantıda ülkelerin uyguladığı ihracat kısıtlamaları hayvan hastalıkları, bitkisel ürünlerde kalıntı değerleri, sertifikasyon sorunları başta olmak üzere özetle şöyle:
1- Amerika Birleşik Devletleri (ABD), Çin’in kırmızı et ihracatına koyduğu sınırlamaları gündeme taşıdı. Çin, uygulamanın 30 ay üstü hayvanlar için geçerli olduğunu belirtti.
2- Arjantin, Türkiye'nin canlı sığırlarda şap hastalığı nedeni ile uyguladığı kısıtlamayı gündeme taşırken, Türkiye, düzenlemelere ilişkin gerekçeli cevabını belirtti.
3- Brezilya, Vietnam’ın kavun, canlı hayvan, kırmızı et, et ve kemik unu ithalatında uyguladığı kısıtlamaları, Ukrayna’nın domuz ürünlerinde uyguladığı ithalat kısıtlamasını, Japonya’nın avokadolara Akdeniz meyve sineği nedeniyle uyguladığı ithalat kısıtlamasını gündeme taşıdı.
4- Avrupa Birliği, Güney Afrika’nın, Amerika Birleşik Devletleri ise, Çin'in HPAI (kuş gribi) nedeni ile kanatlı ürünlerine uyguladığı kısıtlamaları bir kez daha gündeme getirdi.
5- Avrupa Birliği, Rusya’nın Estonya’dan gelen işlenmiş balık ürünlerine uyguladığı kısıtlamaları gündeme getirerek şikâyetçi oldu.
6- Çin, Avrupa Birliği Komisyonu’nın 2002/994/EC kodlu hayvansal ürün kararını gündeme getirerek şikâyet etti.
7- Meksika, Guatemala’nın yumurta ürünlerine uyguladığı ithalat kısıtlamasını gündeme getirdi.
8- Avrupa Birliği, genel olarak BSE (deli inek hastalığı) nedeniyle uygulanan ithalat kısıtlamalarına ilişkin şikâyetlerini ve görüşlerini yeniden dile getirdi.
9- Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupa Birliği, Endonezya’nın hayvansal ve bitkisel ürün onaylarını gündeme taşıdı.
10- Filipinler, Endonezya’nın bağcılık ürünleri ve hayvansal ürünleri etkileyen güvenlik önlemlerini gündeme getirerek şikâyet etti.
11- Amerika Birleşik Devletleri, Çin’in gıda ithalatında AQSIQ Resmi sertifikasyon gerekliliğini gündeme taşıyarak şikâyette bulundu.
12- Avrupa Birliği, Amerika Birleşik Devletleri'nin elma ve armut konusundaki kısıtlamalarını gündeme taşıdı.
Türkiye ne yapıyor?
Birçok ülke gibi Türkiye'de ihracatta ciddi kısıtlamalarla karşı karşıya kalıyor. Birçok ülkeye ihracat yapan Türkiye, hem yakın komşularının hem de dünyanın öbür ucundaki ülkelerin yaptırımları ile mücadele etmek zorunda. Türkiye'nin tarım ürünlerinde en çok ihracat yaptığı ülkelerden Irak, Suriye, Rusya Federasyonu başta olmak üzere birçok ülkenin yaptırımları ihracatın önündeki en büyük engel. Özellikle son dönemde Irak'ın uyguladığı yaptırımlar sonucunda yumurta üreticilerinin büyük bir sıkıntıya girdiği biliniyor. Narenciye ve diğer ürünlerde de benzer uygulamalar gündemde.
Rusya Federasyonu'na ihraç edilen yaş meyve ve sebzeler kalıntı limitlerini aştığı için sıklıkla geri gönderiliyor. Suudi Arabistan, Cezayir, Irak ve birçok ülke ihracatı yasak ürünler listesi yayınlıyor ve bu da Türkiye'nin ihracatını olumsuz etkiliyor.
Avustralya'dan Maraş biberine inceleme
Yurtdışındaki ticari ataşeliklerden hemen her gün Ticaret Bakanlığı’na ihracatçı birliklerine ülkelerin yasakları, yaptırımları, analiz sıklığı ile ilgili yazılar geliyor. Son olarak Melburn Ticaret Ataşeliği'nden Ticaret Bakanlığı’na gönderilen yazıda Avustralya'nın "Acı Biber-Maraş" ihracatında Avustralya standartlarına göre çeşitli aykırılıklar tespit edildiği belirtilerek, müteakip dönemde gerçekleştirilecek sevkiyatların Avustralya gıda standartlarına uyum sağlayana kadar yüzde 100 kontrole tabi tutulacağı ifade ediliyor.
İthalatta denetim yetersiz
Türkiye, ihracatta çok ciddi yaptırımlarla karşı karşıya kalırken ithalatta ne yazık ki aynı oranda bir denetim olmadığını yaşanan olaylardan görüyoruz. Türkiye'ye ithal edilen canlı hayvanlarda hastalıkların tespiti, genetiği değiştirilmiş ürünlerin ülkeye girişi, sınırlardan kaçak olarak ülkeye canlı hayvan, et ve et ürünlerinin sokulması gibi birçok olay yaşanıyor.
Halk sağlığı ve yerli üreticilerin korunması amacıyla Türkiye'nin ithalat konusunda çok daha duyarlı olması gerekir. Denetimlerin daha sıkı ve yasaların net olarak uygulanması şart, 2016 yılında Yeni Zelanda ve 2019'da ise Avustralya'yı ziyaretimiz sırasında özellikle gıda konusunda ne kadar duyarlı olduklarını daha önce yazmıştık. Her iki ülkeye de girerken son bir ayda bir çiftlik ziyaretinde bulunup bulunmadığınızı soruyorlar. Yanınızda gıda ürünü olup olmadığı çok iyi denetleniyor. Ülkeye bir tek gıda ürününün girişine izin verilmiyor.
Yeni Zelanda dönüşü Aucland Havalimanı'nda süt tozu alıp valizinize koyun. Türkiye'ye girişte kimse sormuyor. Türkiye'nin de bu konularda daha sıkı denetimler yapması gerekiyor.
Özetle, dünyada yerli üretim tarım ürünleri tüketimi artıyor. Ülkeler uyguladıkları yaptırımlarla kendi üreticilerini, tüketicilerini koruyor. Türkiye'nin de ithalat sevdasından kurtularak üretimi destekleyen bir politika uygulaması şart.