Tarımda hukuk skandalı...
Ülke gündeminde yargı, paralel devlet, rüşvet ve yolsuzluklar var. Özellikle yargı kararları çok yönlü tartışılıyor. Birçok davanın yeniden görülmesi gündemde…
Konunun bir başka boyutu ise, Hükümetin yargı kararları karşısındaki tutumu… Nedense bu konu yeterince tartışılmıyor. Oysa kamu yararı gözeten birçok yargı kararı yıllardır uygulanmıyor. Bunun en somut örnekleri çevre konusunda yaşanıyor. Hidroelektrik santralleri (HES) yargı kararlarına rağmen inşa ediliyor.
Hükümet son olarak hayvan ıslahı ve ıslah amaçlı hayvan yetiştirici birliklerinin kurulması konusunda büyük bir hukuk skandalına imza attı. İşte o skandalın ayrıntıları:
Hükümet 4 yıl önce, “Avrupa Birliği istiyor” diye Gıda, Yem, Hayvan Islahı, Zirai Mücadele ve Zirai Karantina gibi tarım, gıda ve hayvancılık konusunda birçok temel yasayı yürürlükten kaldırdı. Bu yasaların yerine 11 Haziran 2010 tarihinde 5596 Sayılı Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Yasası kabul edildi. Yasa, o dönemde çok tartışıldı. Daha sonra yasaya dayanılarak birçok yönetmelik çıkarıldı. Bunlardan birisi de yasanın 10. maddesine dayanılarak çıkarılan “Islah Amaçlı Hayvan Yetiştirici Birliklerinin Kurulması ve Hizmetleri Hakkında Yönetmelik” oldu. Bu yönetmelik 8 Nisan 2011 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi.
Danıştay 10. Dairesi’nin başvurusu üzerine Anayasa Mahkemesi 20 Mart 2013’te 5596 Sayılı Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Yasası’nın 10. maddesinin 6. fıkrasını iptal etti. İptal kararının gerekçesi de 7 Kasım 2013 tarihli Resmi Gazete’de yayımlandı. Gerekçeli kararda bu maddenin Anayasa’nın 2. ve 7. maddesine aykırı olduğu ifade ediliyor
İptal edilen yasanın 10. maddesinin 6. fıkrası hayvan ıslahı ve hayvan yetiştirici birliklerinin kuruluşunu düzenliyor. Dolayısıyla Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın bu maddeye dayanarak çıkardığı yönetmelikte geçersiz hale geldi. Çünkü yönetmeliğin dayandığı madde iptal edildi. Yani dayanak ortadan kalktı.
Hükümet, Anayasa Mahkemesi’nin iptal ettiği yasa maddesi için yasama organına yani Meclis’e giderek yeni bir yasa düzenlemesi yapmak yerine yönetmelikle sorunu çözme yoluna gitti. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı dayanaktan yoksun hale gelen, Islah Amaçlı Hayvan Yetiştirici Birliklerinin Kurulması ve Hizmetleri Hakkında Yönetmelikte değişiklik yaptı. Bu değişiklik 3 Ocak 2014 tarihli Resmi Gazete’de yayımlandı.
Yapılan yönetmelik değişikliği ile Anayasa Mahkemesi’nin gerekçeli kararı da hiçe sayılıyor. O kararda yürütme erkinin kendisini yasama erkinin yerine koyamayacağı ifade ediliyor. Gerekçeli kararın bir bölümü aynen şöyle: “Anayasa’nın 7. maddesinde ise ‘Yasama yetkisi Türk Milleti adına Türkiye Büyük Millet Meclisi’nindir. Bu yetki devredilemez.’ denilmektedir. Anayasa Mahkemesi’nin pek çok kararında yasama yetkisinin devredilemezliği ilkesinden ne anlaşılması gerektiği hususu açıklanmıştır. Buna göre, kanunla düzenleme ilkesi, düzenlenen konudan yalnız kavram, ad ve kurum olarak söz edilmesini değil, bunların kanun metninde kurallaştırılmasını gerektirir. Kurallaştırma ise, düzenlenen alanda temel ilkelerin konulmasını ve çerçevenin çizilmiş olmasını ifade eder. Ancak bu koşulla uzmanlık ve teknik konulara ilişkin hususların belirlenmesi yürütme organının takdirine bırakılabilir. Yürütmenin düzenleme yetkisi ise sınırlı, tamamlayıcı ve bağımlı bir yetkidir. Bu nedenle, Anayasa’da öngörülen ayrık durumlar dışında, kanunlarla düzenlenmemiş bir alanda, yürütmeye genel nitelikte kural koyma yetkisi verilemez. Anılan hususlarda kanun koyucunun yasal düzenleme yapmayıp bu hususların düzenlenmesini yürütmenin düzenleyici işlemine bırakması yasama yetkisinin devri sonucunu doğurduğu gibi, yasal çerçevesi çizilmemiş alanda idareye her an değiştirilebilir nitelikte hukuksal tasarruflarda bulunma yetkisinin verilmiş olması hukuki belirlilik ilkesini de zedelemektedir.”
Yürütme kendisini yasamanın yerine koyarak böyle bir düzenleme yapabilir mi? Bu bir hukuk skandalı değil mi? Yapılan düzenleme tekrar Danıştay’a giderse yürütmenin durdurulması kararı verilmez mi?
Bundan sonra ne olacak?
Daha öncede yazdığımız gibi hayvancılık sektörünün beklentisi, Anayasa Mahkemesi kararının bir fırsat olarak değerlendirilerek Hayvan Islah Yasası’nın bağımsız bir yasa olarak yeniden yürürlüğe konulması. Hükümet, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı sektörün sesini dinlemek, hukukun kurallarını işletmek yerine yine “ben yaptım oldu” yolunu seçti. Bununla da bir hukuk skandalına imza attı. Bu skandalın faturası yine ağır olacak.