Tarımda gerçekler ve hakikatten kopuş
Ülkemizin merkezinde yer aldığı coğrafyada yaşanan savaşlar ve krizler her geçen gün şiddetini artırıyor. Teknolojik gelişmeler ve yapay zekânın yaygınlaşmasıyla dijital platformlar da operasyon alanlarına dönüşmeye başladı.
Psikolojik savaşın giderek ağırlaştığı bir dönemde, T.C. İletişim Başkanlığı’nın Dezenformasyonla Mücadele Merkezi, hakikatleri ortaya koymak adına, çok hızlı açıklamalar yapıyor.
Artık gıda konusu bir milli güvenlik meselesi haline geldiğinden, sürekli teyakkuz halinde olunması gerekiyor.
Tarım ve Orman Bakanlığı’nın ilk olarak Kasım 2023’te yayınladığı Kamuoyunda Gündeme Gelen İddialar ve Gerçekler bülteni, üzerinden bir yıl geçmeden yenilendi.
Bakanlığın son aylarda, her biri devrim niteliğindeki projeleri hayata geçirmesi, okların bir anda üzerine çevrilmesine neden oldu.
Neredeyse her yeni güne, yeni bir dezenformasyonla uyanıyoruz. Bahsettiğim bültenin yanı sıra, Bakanlığın ilgili birimleri de gerektiğinde açıklamalar yapıyorlar.
Ancak mesele, algı çalışmalarının çok güçlü, planlı ve sistematik olmasında. Daha az okuyan ve daha çok sosyal medyadan bilgilenmeye çalışan bir toplumda maalesef verilen zarar tam olarak kapatılamıyor.
Ülke dışından çok uluslu güçler, pandemide olduğu gibi iklim krizi gibi sorunları da kendi çıkarları doğrultusunda kullanarak sürekli korku pompalıyor, belirsizlik ortamı oluşturarak yılgınlığa neden oluyorlar. İçeride ise maalesef bazı dijital kaynaklar, her gün yeni bir hakikatten kopuş-post-truth- senaryosuyla zihinleri zehirliyorlar.
Tarımsal üretimde ve ihracatta 2023’te birçok rekorların kırılmış olmasına rağmen gıda üzerinden halkı karamsarlığa sürükleme çabaları giderek artıyor.
Uygulanmaya başlanan tarımda üretim planlaması, iki yıldır tüm tarım paydaşları ile ortak akılla hazırlanan ve sektörün temel sorunlarını çözebilecek bir çalışma. Aynı gemide olduğumuz bilinciyle sistemin başarısı için katkı sağlamamız gereken bir süreçteyiz.
“İddialar ve gerçekler”
Bakanlığın İddialar ve Gerçekler bülteni, çok başarılı bir çalışma olmakla birlikte daha sık yayınlanmalı. Haftada veya en geç ayda bir olabilir. Ayrıca, İletişim Başkanlığı’nın Dezenformasyonla Mücadele Merkezi’nin bir benzeri neden Bakanlık bünyesinde oluşturulmasın? Sadece hakikatleri yazmak değil aynı zamanda dezenformasyon kaynağının kötü amaçlarını bertaraf edici yönde, toplum psikolojisini ve sosyolojisini bilen, sosyal medya dilini iyi anlayan uzmanların süzgecinden geçirilmiş daha etkili adımlara ihtiyaç var.
56 sayfalık son bülten çok iyi hazırlanmış. Ancak okumayan bir toplumda bu ne kadar karşılık bulabilir? Daha fazla kamu spotu ile desteklemek gerekiyor.
Bu önerilerden sonra bültenden bazı “hakikatleri” paylaşmak istiyorum:
-Tarım ve gıda ürünlerinde 31 milyar dolar ile net ihracatçıyız. Son beş yılda ihracatta sağlanan artış yüzde 57.
-2023’te 139 milyon ton ile 2002’ye göre yüzde 41’lik bitkisel üretim artışı sağlandı.
-Son iki yılda 6,5 milyon dekar arazi tarımsal üretime kazandırıldı.
-ÇKS’de mülkiyet şartı kaldırılarak üye çiftçi sayısı 2 milyon 340 bine yükseltildi.
-Buğday unu ihracatında 2005’ten bu yana dünyada birinciyiz. Buğdayda değer olarak 17,7 milyar dolar dış ticaret fazlamız söz konusu.
-Saman üretiminde yüzde 139 kendimize yeterliyiz.
-Tohumda yeterliliğimiz yüzde 131. Tohum ihracatı yaptığımız ülke sayısı 117.
-Su ürünlerinde net ihracatçıyız. Son beş yılda ihracatımız yüzde 78 arttı.
-Ülkemizde gıda amaçlı izin verilen GDO’lu hiçbir ürün bulunmuyor.
-Ata tohumları yasak olmadığı gibi koruma altına alınıyor, tescil ve ıslah ediliyor.
Ezcümle; Newton Lee’nin dediği gibi, “Bilgi güçtür. Dezenformasyon ise gücün kötüye kullanılmasıdır.”