Tarım kredilerinin dönüşünde sorun yok, toprağa mühendislik ekiyoruz
Pazarlar daralıp, karlılıklar azalırken katma değerli tarımsal üretim için gereken finansman nasıl bulunacak. GSYİH içerisinde %6,2 ile önemli bir paya sahip olan tarım sektörüne yönelik kredilerin bakiyesi, ilk 6 ayda 689 milyar TL olarak gerçekleşti. 2024 yılı ikinci çeyrek sonu itibarıyla Ziraat Bankası’ndan kullandırılan tarım kredilerin bakiyesi 489,1 milyar TL, kredili müşteri sayısı ise 961.578 kişi.
Ziraat Bankası kredileri, sektördeki kredilerden pozitif ayrışıyor
Ziraat Bankası Tarımsal Bankacılık Grup Başkanı Kemalettin Bayat, “çözüm odaklı ödeme alternatifleri ve çeşitli kolaylıklar sayesinde Ziraat Bankası tarımsal kredi takip oranının yüzde 0,20 olduğunu, bu açıdan sektördeki diğer kredilerden pozitif anlamda ayrıştıklarına” dikkat çekiyor. “Tarım kredileri geri ödenmiyor, 2025 yılında çiftçi finansmana erişemediği için üretim yapamayacak” türünden açıklamaların gerçeği yansıtmadığının da kısmen göstergesi bu oran.
Hazine Ve Maliye Bakanlığı faiz indirimleriyle tarımı destekliyor
Tarımsal destekleri sadece mazota, gübreye, tohuma verilen desteklerden ibaret sayıyoruz. Oysa Türkiye’de Ziraat Bankası eliyle verilen kredilerin faizinin önemli bir bölümünü devlet sübvanse ediyor. Ziraat Bankası’nın 2024 yılının ilk altı ayında, tarım sektöründe faaliyet gösteren 421 bin üreticiye 175 milyar TL tutarında sübvansiyonlu (faiz indirimli) kredi kullandırıldı. Ziraat Bankası tarım kredilerinin %92’si Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın faiz desteği uyguladığı kredilerden oluşuyor. 2024 yılında kullandırılan kredilere uygulanan faizin yaklaşık %75’i ile temel bitkisel ve hayvansal üretim konularında 300 bin TL’ye kadar olan kredilerde faizin tamamı Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından karşılanıyor.
Seracılık, lisanslı depo yatırımları artıyor
Ziraat Bankası Türkiye’nin tarım finansmanı hafızasına hâkim, bölgelere göre kredi kullanma şekli, ürüne göre çiftçi ve yatırım davranışları gibi pek çok konuda yüz yılı aşan deneyime sahip. Makine yatırımlarında geçen yıla göre bir miktar azalma olmakla beraber satılan tescilli tohumda herhangi bir azalma yok. Bayat’a göre “en çok yatırım yapılan alanlar “seracılık, modern sulama, lisanslı depo” Her biri Türk tarımını iklimden, rekabet ortamından koruyan karlılığı artıran yatırımlar.
Türk tarımının cari açık sorunu değil inovasyon açığı var
Tarım, dış ticaret fazlası veren nadir sektörlerden, değerde 16,7 milyar dolar, miktarda ise 6,3 milyon ton dış ticaret fazlası var. 1,57 dolar olan birim ihracat değeri tarımsal ürünlerde daha da düşüyor. Çoğu zaman karın tokluğuna üretiyoruz. Tarım arazileri açısından dünyada 30. sırada olan Türkiye’nin hasılada ilk 9’da olması kuşkusuz verim ve Türk çiftçisinin deneyimiyle mümkün. İklim kaynaklı sorunlar ve girdi maliyetlerindeki artış katma değerli ürün çalışmayı tarıma mühendislik ekmeyi elzem kılıyor. Tarımın ihtiyaç duyduğu teknoloji aklının finansmanında bankalara çok büyük rol düşüyor.
Türkiye Kuzey Yarım Küre’nin biyoteknoloji üssü olabilir
Tarımsal hasılada dünyada ilk onda olsak da tarım gelirlerinde istenen yerde değiliz. Biyoteknoloji laboratuvarlarının çeşitli kredi imkânlarıyla desteklenmesiyle hem gençlerin istihdamını hem de karlılık artırılabilir. Türkiye sahip olduğu biyoçeşitlilik unsurları ve gen kaynaklarıyla Kuzey Yarım Küre’nin biyoteknoloji üssü olabilir.
Tüm bu hayallerin gerçekleşmesi, onları ticari hayata tutunduracak finansman desteğiyle mümkün. Bayat; “Bir taraftan Genç Çiftçi, Kadın Çiftçi, Üreten Kadın Kooperatifi gibi çeşitli başlıktaki kredilerle; tarım girişimciliğinin desteklenmesini, genç nüfusa tarımda alternatif iş kollarının oluşturulmasını, kadın çiftçilerin girişimciliğinin desteklenmesiyle de alternatif gelir kaynaklarının oluşturulmasını amaçlıyor.
Diğer taraftan tarımsal araştırma ve geliştirme projeleri kapsamında tarımsal Ar-Ge firmaları ile birlikte tarımda biyolojik-biyoteknik mücadelede kullanılan bitki koruma ürünleri, mikrobiyal gübre, aminoasit içeren organik gübre, organik ve organomineral gübre, biyogaz atığından üretilen fermente gübre üretimine yönelik Biyo-Tarım yatırımlarını destekliyoruz” diyor. “Mikroalgler, istilacı hayvan ve bitki türleriyle mücadele ve onların beslenme kültürüne dâhil edilmesi üzerine yapılmış projelere de” kredi olanakları gençler ve Türk tarımı için önemli bir fırsat olabilir.
Tarımdaki her 10 krediden 7’si ziraat bankası’ndan alınıyor
Tarım kredilerinde Ziraat Bankası’nın payı son 5 yılda %64’ten %70’lerin üzerine çıkarak, 2020’ye göre 6 kat arttı. Nereden baktığınıza bağlı olarak banka kredisi zor durumdaki çiftçiye can suyu veya yatırım fırsatı olarak yorumlanabilir. Diğer bankaların milyonlarca dolar harcayıp yaptıkları çeşitli reklamlara rağmen Ziraat Bankası 2024 yılının ilk altı ayında 42 bini yeni çiftçi olmak üzere 574 bin üreticiye 200 milyar liralık kredi kullandırdı.
Tarımdaki her on krediden 7’si Ziraat Bankası’ndan alınıyor. 2024 yılı tarım kredileri yüzde 35 artarak 500 milyarı geçti. En büyük pay yüzde 45 ile hayvansal üretimin, onu bitkisel üretim, tarımsal mekanizasyon ve diğer üretim konuları izliyor. İster bakkal, ister çiftçi olun ticari çapı küçük olan her esnafın finansmana erişim maliyeti kuşkusuz artıyor. Bu anlamda gerek sigorta gerekse devlet destekli tarım finansmanı giderek daha da önemli olacak.
Tarımın yeşil dönüşümünün finansmanı
İklim kaynaklı zorluklar nedeniyle; “sigorta, zararlılarla mücadele, teknoloji entegrasyonu, bilimsel çalışmalar, modern sulama” gibi alanlarda ihtiyaç duyulan yeşil dönüşüme dair bilimsel, teknolojik altyapı çalışmalarını kim finanse edecek.Tarımı iklimden koruyacak finansman kaynakları özellikle de küçük çiftçiler için daha da önem kazanıyor. Bayat, Ziraat Bankası’nın “katma değerli üretimi ön plana çıkaran tarım ürünlerinin, tarımsal okuryazarlığın, tarım- sanayi entegrasyonunun ve dijital tarım bankacılığının geliştirilmesine yönelik ürünleriyle yeşil dönüşümün katalizörü olacağını.
Özellikle basınçlı sulama sistemleri başta olmak üzere. ( 2024 yılının ilk altı ayında 7.435 kişiye toplam 4 milyar TL basınçlı sulama sistemleri kredisi kullandırıldı) Tarımda yenilenebilir enerji kullanımı, jeotermal seracılık, sözleşmeli üretim gibi alanlar başta olmak üzere, tarımsal üretim ve yatırımlara sağlanan kredi imkânlarıyla teknoloji kullanımının ve tarımsal üretimde sürdürülebilirliğin artırılmasına katkı verildiğini,” ifade ediyor.
Tarımı iklim felaketinden koruyan finansman
İklim kaynaklı sorunlarla mücadele etmeye çalışan çiftçilerin finansman ihtiyacı için, “sendikasyondan elde edeceğimiz kaynaklar ile bankamızın ana misyonu ile uyumlu sürdürülebilir tarımın finansmanını amaçladıklarını.” Dile getiren Bayat, “bu kapsamda tarımsal üretimde enerji maliyetlerinin düşürülüp verimlilik ve karlılığın artırılmasına yönelik yenilenebilir enerji sistemlerinin kullanımının yaygınlaştırılması amacıyla 2024 yılı ikinci çeyrek sonu itibarıyla 2.587 üreticiye 2 milyar TL kredi kullandırıldığını, seracılık faaliyetlerinin, jeotermal su kaynaklarının bulunduğu bölgelerde yaygınlaştırılmasına yönelik krediler verildiğini.
Örtü altı tarımda verimliliğin artırılmasıyla birlikte fiyat baskısını azaltmak amacıyla 2024 yılı ikinci çeyrek sonu itibarıyla 4.208 üreticiye toplam 7,7 milyar TL tutarında örtü altı bitkisel üretim kredisi kullandırıldığını” ifade ediyor. İklim felaketi nedeniyle 2050’de üretimin önemli bölümü sera altında yapılacak gerçeğiyle sera teknolojilerine yatırım ivedilikle ele alınmalı.
Çiftçilerin finansal okur yazarlığı gıda fiyatlarını düşürür
Tarım değer zinciri kuşkusuz çiftçilerin sadece profesyonel iş alanı değil aynı zamanda, yerel kültürün bir parçası. “Ziraat Çiftçi Platformu” mobil uygulaması gerek finansal okuryazarlığı desteklemesi gerekse iklime dair tüm gelişmeleri barındırması açısından çok önemli. Tarımsal Üretimde Planlı Dönemle beraber üreticilerin uzun vadeli finansal plan yapabilmeleri üretimin karlılığını iyileştireceği gibi girdi maliyetlerinin yönetilmesiyle gıda fiyatlarına da olumlu yansımaları olacaktır.
Velhasıl, Mezopotamya’nın biriktirdiği tarım kültürü, Orta Asya’dan getirilen ziraatçilikteki know how ile mayalanan Anadolu tarımı “iklim/deprem/salgınlar/ekonomik belirsizlikler” gibi sorunların pençesinde değer üretmeye çalışıyor. Etkili sübvansiyon araçları/ doğru finansal enstürmanlarla sektördeki kırılganlık azaltılabilir, toprağa mühendislik ekip uygarlık biçilebilir.